ويكيبيديا

    "hayatta kalmak" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • النجاة
        
    • للنجاة
        
    • البقاء على قيد الحياة
        
    • ننجو
        
    • البقاء حياً
        
    • تنجو
        
    • أنجو
        
    • البقاء أحياء
        
    • تبقى حياً
        
    • للبقاء على قيد الحياة
        
    • البقاء حية
        
    • البقاء في
        
    • أن تعيش
        
    • أبقى حياً
        
    • للنجاه
        
    İşin aslı, hayatta kalmak istiyorsak stratejimizde radikal değişiklikler yapmalıyız. Open Subtitles الحقيقة هي أنّه إن أردنا النجاة فتغييرٌ استراتيجيٌّ جذريٌّ مطلوب
    Çünkü babamın dediği gibi, tek önemli şey hayatta kalmak. Open Subtitles لأنه النجاة هي كل مايهم فقط مثلما كان يقول أبي
    Ölüm anında zihnin, hayatta kalmak için biraz daha bastırır. Open Subtitles وجوههم. عندما تواجة لحظات الموت، فأن عقلك يشجعك على النجاة
    hayatta kalmak için hepimiz bir şekilde birbirimizi kullanıyor, sömürüyoruz. Open Subtitles كلنا نتغذى على بعضنا البعض، نستغل الأخر بطريقة ما للنجاة
    Fakat kaya bile yedikleri için hayatta kalmak onlar için zor mudur ki? Open Subtitles ولكنه من الصعب بالنسبة لهم البقاء على قيد الحياة عنما يأكلون الحجازة ؟
    Hayır. Bizler hayatta kalmak için ne gerekiyorsa onu yapıyoruz. Open Subtitles كلاّ، جميعنا نفعل ما يتطلبه لكي ننجو من هذا البلاء
    Tek yapman gereken hayatta kalmak ve kan kaybetmemek. Open Subtitles كل ما عليك فعله هو البقاء حياً و ألا تخسر أي دم
    Buradan çıkabilmek için üç yarış boyunca hayatta kalmak zorundalar. Open Subtitles يجب أن تنجو في الدورات 3 جميعها للوصول لليوم الثاني
    Eğer hayatta kalmak istiyorsan öne oturup uyuyormuş gibi yapman lazımdı. Open Subtitles إذا أردت النجاة فكان عليك أن تبقى في المقدمة وتتظاهر بالنوم
    Fakat pek çok vakada hastanın hayatta kalmak en iyi şansıdır. Open Subtitles لكن فى معظم الحالات هى أفضل فرصة للمريض من أجل النجاة
    Kuzey Koreliler'in kimliklerini saklamak zorunda olmaları ve hayatta kalmak için bu kadar uğraş vermeleri çok korkunç bir şeydi. TED ومن المحزن أن يضطر الكوريين الشماليين لإخفاء هوياتهم ويناضلوا بشدة لمجرد النجاة.
    hayatta kalmak için mücadele etmek zorundadırlar, hayatta kalmak için umutları vardır, ama bunu tek başlarına yapamazlar. TED يجبرون أنفسهم على النجاة لديهم الأمل بالنجاة ولكن لايستطيعون النجاة بلا مساعدة
    Son 1500 günümü tek bir amaca ulaşmak için yorulmadan çalışarak geçirmiştim: hayatta kalmak. TED لقد أمضيت الـ1500 يوم الماضية بالعمل بلا كلل ولا ملل لتحقيق هدف واحد: النجاة.
    Fakat kasap herkes gibiydi hayatta kalmak istiyordu. Open Subtitles لكن الجزار كجميع الآخرين , كائن يريد النجاة فقط.
    hayatta kalmak için ne yaptıysa o yıl yapmış olmalı. Open Subtitles مهما كان ما فعله للنجاة فقد فعله في ذلك العام.
    hayatta kalmak, düşünmek ya da yürümek için gerekli bir organ değil. Open Subtitles أعني هو لا يحتاجه للنجاة أو للتفكير أو .. لا أعلم للمشي
    hayatta kalmak için Eleanor, yapmamız gerekenler var. Koru bunu. Open Subtitles هناك قانون أننا البقاء على قيد الحياة من قبل، اليانور.
    En azından şimdi hayatta kalmak için bir şansımız var. Open Subtitles على الأقل لدينا الآن فرصة في البقاء على قيد الحياة
    hayatta kalmak için gezegenimizin ötesine ulaşmak zorundayız. TED وكي ننجو علينا أن نصل إلى ما وراء كوكبنا.
    Böyle durumlarda hayatta kalmak için uygulamanız gereken belirli kurallar var Open Subtitles يوجد بعض القوانين علينا اتباعها في الكلام التافهة اذا اردت البقاء حياً رقم واحد :
    Ama hayatta kalmak için, larvanın bol bol ışığa ihtiyacı var ki bu da, besi hayvanı otlandığında kazara oluşuyor. Open Subtitles على العموم، حتى تنجو تحتاج اليرقة للكثير من الضوء والذي يحدث عادة عندما تقوم المواشي عن غير قصد برعي الأعشاب
    Dahası, hayatta kalmak için görünmez olacağımı düşündüm fakat okul kıyafeti diğer çocuklardan farkım olmadığını gösterdi TED لذلك، لاحظت أنه لكي أنجو يجب أن أكون خفيًا، وقد ساعدني على ذلك زي المدرسة كي لا أبدو مختلفًا عن أي طفل آخر.
    Bu çetin ortamda hayatta kalmak istiyorsanız hayatınız, yapışkan üretme yeteneğinize bağlı. TED ومن الواضح أنه إذا أردتم البقاء أحياء في هذه البيئة المتطلبة، فإن وجودكم يعتمد على قدرتكم على صنع الغراء، في الواقع.
    Eğer ilk ben ölürsem, hayatta kalmak için ne yapman gerekiyorsa yap. Open Subtitles إذا مت قبلك افعل مايتوجب عليك لكي تبقى حياً
    Bunlardan biri belli ifadelerin hayatta kalmak için önemli olması. TED إحداها هي أن بعض التعبيرات مهمة للبقاء على قيد الحياة.
    Cidden bir şüpheli miyim? Kabul etmelisin ki, vurulup hayatta kalmak... Open Subtitles عليك الاعتراف أن تلقّي رصاصة و البقاء حية يُعتبر غطاءً ممتازاً
    Yırtıcıların ortasında hayatta kalmak için, yavrular doğumdan sonraki birkaç dakika içinde ayağa kalkmak zorundadırlar. Open Subtitles من أجل البقاء في خضم الضواري العجول الحديثة الولادة يجب أن تكون قادرة على الوقوف في غضون دقائق من الولادة
    Kendinizi başkalarının yerine koyabilirseniz... hayatta kalmak için... sürekli bir çıkış noktası aramanın... ne kadar zor olduğunu anlarsınız. Open Subtitles جرّب أن تضع قدميك في أحذبتهم أن تعيش حياة مثلهم و تعرف مالذي يتوجب عليك القيام به لتواصل العيش
    Buna dayanamadım, hayatta kalmak için saklandım. Open Subtitles لم أتحمل الامر .. لذا أختفيت حتى أبقى حياً
    Günümüzün karışık dünyasında hayatta kalmak için silahlar ve koruma araçları üretiyoruz. Open Subtitles نحن نصنع أسلحة ووسائل دفاع للنجاه منها فى ظل حالة الهرج والمرج التى عليها العالم اليوم

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد