Seni kör yarasa. her beş dakikada bir sıçmıyor herhâlde. | Open Subtitles | أيها الأعمى لا يمكنها أن تقضي حاجتها كل خمس دقائق |
-Biliyorum, şuraya bir bak. sanki her beş dakikada bir yeni bina yapılıyor. | Open Subtitles | أعلم ، أنظر إلى هذا المكان المباني كل خمس دقائق ترتفع وهي كذلك |
Çünkü elma kadar prostatı var ve her beş dakikada bir işemesi gerek. | Open Subtitles | لانه يمتلك غدة بروتستات بمقاس التفاحة و يتوجب عليه التبول كل خمس دقائق |
Sağlık sigortasının her beş dolarından biri Alzheimer için harcanıyor. | TED | واحد من كل خمسة دولارات تنفق على الرعاية تصرف على الزهايمرز. |
Üzücü gerçek şudur ki; ileride her beş Amerikalıdan en az biri yalnız olduğundan şikayet edecek. | TED | والحقيقة المحزنة هي أنه في أي وقت من الأوقات، أكثر من واحد من كل خمسة أميركيين يقر بأنه وحيد. |
Evet, umarım her beş dakikada bir yakışıklı prensim ortadan kaybolmaz. | Open Subtitles | نعم،على أمل بدون أمير مسحور يختفي كلّ خمس دقائق بدون سبب |
Dedikleri gibi, her beş kadından biri mi yakalanırmış? | Open Subtitles | الذي يَقُولونَ، واحد خارج كُلّ خمس نِساءِ يَمْررنَ بهذه؟ |
Üniversiteye girdiğinizde, her beş etkileşimin birinde annenize yalan söylüyorsunuz. | TED | بحلول وقت دخولك الكلية، ستكذب على والدتك في واحدة من كل خمس تفاعلات. |
Bu demek ki, her beş evlilikten ikisi mal varlıklarını bölüşmeyle son bulacaktır. | TED | هذا يعني أنه من كل خمس أزواج، سينتهي المطاف بإثنين منهم إلى اقتسام أملاكهما. |
Biz Amerikalılar ortalama her beş yılda bir taşınıyoruz. | TED | نحن الأمريكيون ننتقل في المتوسط كل خمس سنوات. |
Ve oyun sırasında her beş dakikada bir ya da o civarda kadın sapıtır, | TED | و كانت معتادة أن تجن، كل خمس دقائق فى المسرحية، |
Şimdi, kendini tekrar çölde hayal et. Ama bu sefer, sana her beş dakikada bir yeni bir elmas veya bir şişe su sunuluyor. | TED | الآن تخيل نفسك مرة أخرى في الصحراء، ولكن هذه المرة ستحصل على ماسة جديدة أو عبوة مياه جديدة كل خمس دقائق. |
Bir de depremler var, yaklaşık her beş senede bir bu alanın tamamını silen yanardağ patlamaları var. | TED | ومن ثم هناك الزلازل ، والثورات البركانية ، ثم بناء على أمر من واحدة كل خمس سنوات وهي تقضي تماماً على المنطقة خارجاً. |
Ama dürüstçe size kimin kazandığını söyleyemem çünkü her beş dakikada bir eş değiştiririz. | TED | ولكن لا أستطيع أن أقول بصراحة من فاز، لأننا كنا نغير شركاءنا كل خمس دقائق. |
Araştırmalardan öğrendiğimiz kadarıyla her beş kişiden biri, yani %20'si, ne yapılması gerektiği hakkındaki fikirlerini değiştiriyorlar. | TED | ما نعرفه من الأبحاث، هو أن واحد من كل خمسة منكم، أي عشرين بالمائة، سيُغيّرون رأيهم بشأن ما سيقومون به. |
Çekoslovakya'da bir aliminyum fabrikası zehirli duman ve toz ile doluydu ve her beş işçiden dördü kanser oluyordu. | TED | مصنع ألمونيوم في تشيكوسلوفاكيا مغطى بالأدخنة والأبخرة المسببة للسرطان، واربعة من كل خمسة عمال أصيبوا بالسرطان. |
her beş cevaptan 1.8’i doğru idi. | TED | بالطبع: الإجابة الصحيحة بنسبة 1.8 من بين كل خمسة. |
her beş günde bir benim sildiğim... ve beş gün sonunda elimizde biriken miktar kadar... protein elde etmek için... beş ya da altı sene geçmesi gerektiğini söylüyor. | Open Subtitles | للحصول على البروتين الذي نحتاج؟ كل خمسة أيام وبعد خمسة أيام أخرى سيتجدد |
Hiçbir şey, bu hayır demek daha da zor oluyor olsa yeni bir aile üyesinin gelmesi ile her beş dakikada. | Open Subtitles | لا شيء ، عدا أنه من الصعب علي أن أقول لا بحضور عضو آخر من العائلة كل خمسة دقائق |
her beş dakikada bir yerle bir oluyor ne zaman tekrar inşa etmeye kalksalar bir öncekinden daha büyüğü oluyor. | Open Subtitles | ... وتزداد سخـونة كلّ خمس دقـائق لكن بمرور الوقت يعملون على الإصلاح بصورة أكبر إلى حدّ مـا وأفضل من أيّ وقت مضى |
her beş dakikada bir ya bomba ya başka birşey. | Open Subtitles | كلّ خمس دقائق هناك قنبلة أو شيء ما |
Christopher gittiğinde herif her beş dakikada bir beni arayıp... | Open Subtitles | عندما كرستوفر كَانَ بعيداً، كَانَ عِنْدي ذلك المُتسكّعِ الذي يَدْعوني كُلّ خمس دقائقِ... |
Bugün, Sierra Leone'deki her beş yetişkinden üçü okuma yazma bilmiyor. | TED | اليوم، لا يمكن لكل ثلاثة من خمسة بالغين القراءة أو الكتابة. |