Bana gerçeği söylemeni istiyorum. Çünkü gerçek olmadan, hiçbir şeyimiz yok. | Open Subtitles | أريدك أن تخبرني بالحقيقة، لأنّه بدونها، لا نملك شيئاً. |
Hala hiçbir şeyimiz yok, sadece daha pahalı. | Open Subtitles | ، ما زلنا لا نملك شيئاً الغلاء فقط |
Burada Amerikan hükümetini kast ediyorum yoksa Amerikan vatandaşlarına karşı hiçbir şeyimiz yok. | Open Subtitles | سيأخذ الأمر سنين عديدة و بهذا أقصد مع حكومة الولايات المتحدة لأنه ليس لدينا أي شيء ضد الشعب الأمريكي |
Çocukken hiçbir şeyimiz yoktu. Ama ateş yakabildiğimiz gecelerde kendimizi zengin gibi hissederdik. | Open Subtitles | عندما كنتُ طفلة، لم يكن لدينا أي شيء تقريباً ولكن بالليلة التي نجد فيها النار، نشعر وكأننا أثرياء |
Burada bunu durdurabilecek hiçbir şeyimiz yok. | Open Subtitles | ليس لدينا أى شىء هنا سيوقفه |
Şimdi gidersek kalacak bir yer de dahil hiçbir şeyimiz olmayacak. | Open Subtitles | لو رحلنا الان لن يكون بحوزتنا شيئ ولآ مكان لنذهب أيه |
Takas edecek hiçbir şeyimiz olmamak. | Open Subtitles | و لكننا لا نملك شيئاً لِنقايض به. |
Şimdi Stark'a, Faraday'a gösterecek hiçbir şeyimiz olmadığını söylemek zorundayım. | Open Subtitles | (و الآن، علي أن أخبر (ستارك (بأننا لا نملك شيئاً نريه لـ(فاراداي |
Üzerimizde hiçbir kimlik yok. hiçbir şeyimiz yok. | Open Subtitles | لا نملك هوية لا نملك شيئاً |
hiçbir şeyimiz olmadığını aklından çıkarma. | Open Subtitles | تذكري أننا لا نملك شيئاً |
hiçbir şeyimiz yok. | Open Subtitles | لا نملك شيئاً أبداً. |
Cep telefonumuz yok. hiçbir şeyimiz yok. | Open Subtitles | لا يوجد لدينا هاتف لا يوجدُ لدينا أي شيء |
Silahımız yok, paramız yok hiçbir şeyimiz yok. | Open Subtitles | ليس لدينا مال، ولا أسلحة ليس لدينا أي شيء |
"Pirincimiz yok. Buğdayımız yok. hiçbir şeyimiz yok." diyorlar! | Open Subtitles | أنهم يقولوا "ليس لدينا أي أرز؛ ليس لدينا أي قمح.ليس لدينا أي شيء!" |
Takas edecek hiçbir şeyimiz yok. | Open Subtitles | وربما ليس لدينا أي شيء للتجارة |
hiçbir şeyimiz yoktu. | TED | لم يكن لدينا أي شيء. |
Dürüst olmak gerekirse, başka hiçbir şeyimiz yok. | Open Subtitles | بصراحة... ليس لدينا أى شىء آخر نعرفه |
Bak, Kate ile tanıştığımızda, hiçbir şeyimiz yoktu. | Open Subtitles | إسمع، عندما تقابلنا أنا و (كايت) لم يكن بحوزتنا شيئ |