ويكيبيديا

    "hisseder" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • يشعر
        
    • يشعرون
        
    • سيشعر
        
    • ستشعر
        
    • ستشعرين
        
    • شعوره
        
    • يحسون
        
    • ويشعر
        
    • سيشعرون
        
    • تحس
        
    • سيشعرك
        
    • يستشعر
        
    • فيشعر
        
    • أستشعرين
        
    • ومعة نشعر
        
    Güçlü Süreçler Çok fazla insan, mevcut koşullarında kendini kıstırılmış, sıkışmış hisseder. Open Subtitles يشعر الكثير من الناس أنهم عالقون أو مسجونون أو مقيدون بظروفهم الحالية
    Ama herbiri sevgiyi hisseder... ...hayatta karşılaşacakları gerekli olan güveni kazanırlar. Open Subtitles لكن كلاها يشعر بأنه محبوب تكتسب الثقة التي تحتاجها لمواجهة الحياة
    Yahut kızına tecavüz edilen müslüman bir ülkedeki bir babayı ele alalım. O adam gururu gereği kızını öldürmek durumunda olduğunu hisseder. TED أو لتأخذ أب مسلم وابنته تعرضت للاغتصاب، وقال أنه يشعر أن عليه قتلها من أجل الشرف
    Herkes zaman zaman keyifsiz hisseder. TED غالباً الجميع يشعرون بالحزن من وقت لأخر
    Eğer çok uzağa ateş edersen ve ıskalarsan herkes kendini daha güvende hisseder. Open Subtitles إذا صوبت إلى هدف كبير للغاية و أخطاته سيشعر الجميع بالمزيد من الأمان
    Teğmen, danışmanınıza başka bir avukatın atanmasını önerirsem hakarete uğramış hisseder misiniz? Open Subtitles هل ستشعر بالإهانة إن طلبت من رئيسك أن يعين محامياً غيرك؟
    Çalışanlar bunu gerçekten yapıp yapmadığınızı hisseder. TED ويمكن أن يشعر الموظفون سواء كنت تفعل ذلك أم لا.
    Doğal ya da doğaüstü güçlerden zengin... ve herkes bunu hisseder. Open Subtitles مليئة بالقوي الخارقة للطبيعة، يشعر الجميع بتأثيرها
    Baba gittiğinde ise, çocuk kendini tamamen yalnız bırakılmış hisseder. Open Subtitles يشعر الطفل انه منبوذ اخذت أكثر من نصيبها العادل انها تتفهم جيدا
    Bir sokaktayken o sokağı hisseder, oysa biz gideceğimiz yeri düşünürüz. Open Subtitles أثناء عبوره الطريق، فإنّه يشعر به, بينما نفكّر نحن بالغاية.
    Affedersiniz efendim, ama... bilir misiniz, bir erkek geceleri kendini nasıl yalnız hisseder? Open Subtitles أنا أسف يا سيدتي ,ولكن انت تعلمين,الرجل يشعر بوحدة قاسية بالليل أنت تفهمين ما أعنيه, اليس كذلك؟
    Affedersiniz efendim, ama... bilir misiniz, bir erkek geceleri kendini nasıl yalnız hisseder? Open Subtitles أنا أسف يا سيدتي ,ولكن انت تعلمين,الرجل يشعر بوحدة قاسية بالليل
    Düğün gününde herkes gergin hisseder ama. # 21 yaşındayken Johnny Dunn # # Each Kafe'de yerdi yemeğini # Open Subtitles ولكن كل شخص يشعر بالتوتر يوم زواجه حسناً, امي
    Hayır, anlamıyorsunuz. Bir anne çocuğunun başına bir şey gelse hisseder. Open Subtitles لا، أنت لا تفهم، الأمهات دائما يشعرون عندما يكون أبنائهم في مشكلة
    Benim yasadığım yerde, insanlar nasıl düşünür ve hisseder bilirim. Open Subtitles حيث أعيش، أعرف كيف يفكر الناس وكيف يشعرون
    Sadece ben yanındayken kendini daha emniyette hisseder diye düşünüyorum. Tamam. Open Subtitles حسناً ، أعتقد أنه سيشعر بالأمان أكثر عندما أكون قريبةً منه
    Abidevi olmaktan uzak, hatta günah olan bu iş için acı hisseder miydi? Open Subtitles أما كان سيشعر بشيء من الحياء والخجل لأن فعلا كهذا الفعل يخلو من أية فخامة؟
    Bir insan, hem çocuğuna hem de yeğenine hamile kalınca neler hisseder düşünsene. Open Subtitles هل فكرت يوما كيف ستشعر فتاة وهي تحمل طفلها وطفل أخيها معاً؟
    Kendimi vursam daha iyi hisseder miydiniz? Open Subtitles هل ستشعرين بشعور أفضل إن أطلقت النار على نفسي؟
    Yaptıklarını bilse ne hisseder tahmin etsene... Open Subtitles تصوري شعوره كيف سيكون عندما يعلم بكل مافعلتيه
    Bu grup, büyük olduğu için kendini güvende hisseder. Oysa sadece büyük bir hedef oluştururlar. Open Subtitles يحسون بالأمان لأن ذلك كبير إنهم يختارون أهداف كبيرة فقط
    Ve kendi kıçını kurtarmak için hikâyeyi destekleme ihtiyacı hisseder. Open Subtitles حصنك الوفي ويشعر بالحاجة لإنقاذ نفسه بالتعاون مع هذه القصة
    Bir daha böyle ukalalık edersen sana öyle bir şaplak atarım ki torunların bile hisseder. Open Subtitles تعليق متحاذق آخر كهذا، سأضربك بشدة لدرجة أن أحفادك سيشعرون بها.
    Evlilik öncesi her gelin gergin hisseder. Open Subtitles أنا أخبرك هذا فى مرحله ما كل عروس تحس بالعجز من كل هذا
    Fransa'ya iki uçak bileti aldığımı söylesem daha iyi hisseder miydin? Open Subtitles هل سيشعرك بتحسن اذا قلت لك بانني اشتريت تذاكر سفر الى فرنسا؟
    Hançer sadece en derin acıları hisseder onları keşfeder ve bir demirci gibi seni işler ve seni en başta olman gereken kişiye dönüştürür. Open Subtitles إن السكين يستشعر الألم الدفين يخرجه و يتخذ له مجرى مثل مصهور الحديد حيث منه تولد من جديد كما كان من المفترض ان تكون
    Ve topla robot hareketleri yapmaya başlarım.Ve topu yere vururum. Oradaki herkes bunu hisseder. Open Subtitles أبدأ فى تقليد الانسان الآلى, اضرب الكرة فيشعر بى كل المتفرجين
    Eğer sırlarımdan birini söylersem daha mutlu hisseder misin? Open Subtitles أستشعرين بتحسّن لو علِمتِ أحد أسراري, أم... لا تُقرفني رجاءًا.
    Zaman akıp geçer ve insan kendini güvende hisseder. Open Subtitles الوقت يمر سريعاً . ومعة نشعر بأقتراب الأمان

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد