Bana o mektubu yazan kadın da kendini sıkışmış hissediyor. | TED | المرأة التي كتبت لي تلك القصة، هي أيضا تشعر بالحصار. |
Bilmem lazım. Hala Andy'e karşı bir şeyler hissediyor musun? | Open Subtitles | أريد أن أعرف هل ما ذلت تشعر تجاة أندي بشيى |
her şeyi ortaya çıkardığın için kendini iyi hissediyor musun? | Open Subtitles | هل تشعر بتحسن الآن بعد أن وضحنا كل شيء ؟ |
Gereği yok. Önemli olan artık kendinizi daha iyi hissediyor olmanız. | Open Subtitles | لا حاجة لذلك كل ما يهم هو أنك تشعرين بتحسن الآن |
Onların senin hakkında hissettiklerini, benim hakkımda hissediyor musun? | Open Subtitles | هل تشعرين نحوي ما شعر به اولئك الفتية نحوك؟ |
Annem kendini daha iyi hissediyor ve artık kendi kendine dönüp dolaşıyor. | Open Subtitles | شعور أمي أفضل وانها يمكن ان تحصل في جميع أنحاء لوحدها. |
...zulme uğradığını hissediyor ve bu insanlar bir şekilde bu acıyı temsil ediyor. | Open Subtitles | انه يشعر بالاضطهاد و بطريقة ما هؤلاء الرجال هنا يجسدون هذا الشعور بالعذاب |
Çok kötü hissediyor olmalısın. Hey, çocukların bedava pornosu var. | Open Subtitles | لابد و أنك تشعر بالأسى ، الشباب عندهم دعارة مجانية |
Geçen sene oğlunu kaybettiğinden beri kendini çok yalnız hissediyor. | Open Subtitles | أنت تعلم بأنها تشعر بالوحده منذ وفاة ابنها العام الماضي |
Geçen sene oğlunu kaybettiğinden beri kendini çok yalnız hissediyor. | Open Subtitles | أنت تعلم بأنها تشعر بالوحده منذ وفاة ابنها العام الماضي |
Burada annem için kalıyorum. Yanında olduğumda kendini güvende hissediyor. | Open Subtitles | أعيش هنا فقط لأجل أمي إنها تشعر بالأمان لوجودي معها |
Bilmem lazım. Hala Andy'e karşı bir şeyler hissediyor musun? | Open Subtitles | أريد أن أعرف هل ما ذلت تشعر تجاة أندي بشيى |
Kendini daha iyi hissediyor musun? İlk kez huzurlu uyudun. Bu uyumak değil. | Open Subtitles | ، بالتأكيد كنت تشعر بتحسن هذه هى المرة الأولى التى تنام فيها بهناء |
İşçi kanunlarımızı iyileştirmek için herhangi bir yükümlülük hissediyor musun? | Open Subtitles | ألا تشعر بالإلتزام لمعرفة قوانين العمل لدينا في تقدم مستمر؟ |
Seni bilemem ama, bu kedicik, Gizemli Kadın olarak dünyadaki en dar kıyafete büründüğü için kendini çok daha cazip hissediyor. | Open Subtitles | ،حسناً، لا أدري ماذا بشأنك لكن زي القطة هذا تشعر أنها ألذ أكتر الأن وهي .دخلت في زي ديق كمرأة جذابة |
Yalnızlık hissediyor olmalısınız. | Open Subtitles | لا بد أنِك تشعرين بالوحدة أن تعيشين هنا وحدِك |
Şu anda kendini karamsar hissediyor olabileceğini anlıyorum. | Open Subtitles | أنا أفهم أنكِ تشعرين بالسلبية في هذه اللحظة |
Göreceksin ki... Ne gündü ama! İnsan 18'inde gibi hissediyor! | Open Subtitles | أنت سوف تجدى , الجحيم فى اليوم سيجعلك تشعرين وكأنك فى الـ18 مرة أخرى |
"Umut denilen şeyi ilk defa..." "...hissediyor olmak oldukça tuhaf bir duygu." | Open Subtitles | "إنّه شعور غريب أن أختبر ما قد يُسمّى أملاً للمرّة الأولى بحياتي" |
İkiniz de şuanda oldukça yalnız hissediyor gibi görünüyorsunuz, ve bazen en iyi yaptığımız şey beraberce yalnız hissetmek oluyor. | Open Subtitles | أجل ، يبدو أن كلاكما تشعران بالوحدة في تلك اللحظة وأحياناً أفضل ما يُمكننا فعله هو مُحاولة الشعور بالوحدة معاً |
Kendinizi o kıpırtının bir parçası gibi yüzeyin altında hissediyor musunuz? | TED | هل تشعرون أنكم جزء من تلك الحركة؟ أشياء تتحرك تحت السطح؟ |
Her gün yeni bir hastalık ortaya çıkıyor. İşerken yanma filan hissediyor musun? | Open Subtitles | بكل يوم يعلنون عن أمراض جديدة أتريدن أن تشعري بالألم أثناء التبّول |
Evet, hâlâ bir şeyler hissediyor mu diye görmek istiyor. | Open Subtitles | نعم، تريد معرفة إن كان لا يزال يكن لها مشاعر |
O, bu yöntemin mükemmel bir örneği. Her parçasını gerçekten hissediyor. | Open Subtitles | إنها ممتازة . تمثل بطريقة جيدة , إنها تحس بدورها |
Kafamda bir yerde takılıp kalmış gibiyim ve bir parçam görüyor ve hissediyor... | Open Subtitles | أن هذا مسجل فى رأسى فى مكان ما وجزء مني يحس و يشعر |
Ancak vuruşu hisseden pasif kişi böyle bir tahmin yapmıyor ve vuruşu tamamiyle hissediyor. | TED | في حين أن المتلقي السلبي لا يقوم بعمليّة التنبؤ، ويشعر بالضربة كاملة. |
Amy, şu anda sanki Mike kendini kapana kısılmış gibi hissediyor. | Open Subtitles | أتعلمين يا آيمي، أظنُ أن مايك يشعر بأنه في ورطةِ الآن |
Sevildiğinden emin ve yakında teklif edeceğini hissediyor. | Open Subtitles | . إنها واثقة من أنه يحبها.. وتشعر إنه سيطلبها في أية لحظة .. |
Pekala, trunkal ataksi yok, bu güzel. Birinci doktor: Sersemlemiş hissediyor musun, başın dönüyor mu? | TED | حسناً، لا ترنُح جذعي. الطبيب الأول: أتشعر بخفة في الرأس أو دوران ؟ |
Harika hissediyor. Peki iyi hisseden müşteri ne yapıyor? | TED | بعدها ، ماذا يفعل هؤلاء الزبائن الراضون ، الذين أحسوا بذلك الإحساس الرائع؟ |
-Bunu söylerken, kendinizi biraz baskı altında hissediyor olabilir misiniz? Sonuçta o sizin patronunuz. | Open Subtitles | منذ هي رئيسُكِ، تَشْعرُ الإكراه لقَول ذلك؟ |