Patron, içimden bir ses kızın evli bir erkekle ilişkisi olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | أيها الرئيس، حدسي يقول لي انها كانت على علاقة مع رجل متزوج |
İçimden bir ses, bu adamı kontrol etmekte zorlanacağız diyor. | Open Subtitles | ينبئني حدسي بأننا سنواجه صعوبة في السيطرة على هذا الرجل. |
içimden bir ses ona güvenmemem gerektigini söylüyordu ama yine de güvendim. | Open Subtitles | حدسي أخبرني أن ليس علي الثقة به لكني فعلت |
İçimden bir ses yanında güzeli olmadan çirkini bulmak için fazla zamanımız yok. | Open Subtitles | ثمة ما ينبئني أنّه دون جمالها ليهدئ من الوحش، فليس لدينا وقت كافٍ. |
İçimden bir ses olmaz diyor ama aynı zamanda içim açlıktan kırılıyor. | Open Subtitles | حدسي يخبرني أن أرفض ولكن أمعائي تشعر بالجوع |
Evet, içimden bir ses açlıktan ölmeyeceğini söylüyor. Haksız mıyım şef? | Open Subtitles | ينبئني حدسي بأنك لن تموت جوعاً، أليس كذلك؟ |
Ama içimden bir his, bulduğumuz kanıtın onu işaret edeceğini söylüyor. | Open Subtitles | لكن حدسي يخبرني أنه حين نجد الدليل فسيشير إليها |
İçimden bir his bunun dini bir toplantı olmadığını söylüyor. | Open Subtitles | حدسي ينبئني بأنّ هذا ليس طقساً للإنتساب للماسونية |
İçimden bir his çok kolay oldu diyordu. | Open Subtitles | حدسي كان يخبرني بأن ذلك كان سهلاً للغاية |
Biliyorum Pete ama içimden bir ses başka bir şey olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | .. أدرك ذلك بيت . لكن حدسي يخبرني ان هنالك شيء آخر يحدث |
Tamam ama sana söylüyorum içimden bir ses burada görmediğimiz bir şey olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | حسناً أؤكد لك إن حدسي يقول يوجد شيء هنا لا نراه |
İçimden bir ses peşinde olduğu şeyin cüzdanlar olmadığını söylüyor. | Open Subtitles | ثمة ما ينبؤني أنّه لم يكن يريد سرقة محفظات النقود |
İçimden bir ses, ölümün karanlık yüzüne gidip geldiğimizi söylüyor. | Open Subtitles | هناك شيء ما يخبرني بأننا على طرف غامض من الموت |
Onu neye karıştırdıysanız, içimden bir ses bunun onun için iyi bir şey olmadığını söylüyor. | Open Subtitles | أيّاً كان ما أقنعتَه به، ثمّة ما ينبئني أنّك لا تضمر له خيراً |
İçimden bir ses bundan fazlası var diyor. | Open Subtitles | احساسي يقول ان الامر أكبر مما يبدو عليه. |
Pekâlâ. İçimden bir ses plajda olsa daha çok eğlenir diyor. | Open Subtitles | حسناً, ينتابني حدس, لكن الا تعتقد ربما يستمتع أكثر بذهابه للشاطيء؟ |
İçimden bir ses mey-buz'a artık eskisi gibi bakamıyacam gibi geliyor. | Open Subtitles | هنالك ما يشعرني بأنني لن أنظر لشاحنة المثلجات كما في السابق |
İçimden bir ses, yaratıkların işin içinde olduklarını söylüyor. | Open Subtitles | وهذا يخبرني أن هناك جدول أعمال يقوم به أولئك الفضائيين. |
İçimden bir ses diyor ki, birisi bir domuz yavrusu getirecek ve onu kovalamamızı isteyecek. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أطرد من داخلي شعور أن أحدهم سيخرج خنزيراً في آخر الأمسية و يجعلنا نطارده |
İçimden bir ses, arkamızdaki grubun gece olmadan damlayacağını söylüyor. | Open Subtitles | لدي حدس بأنهم سيأتون من أجلكِ قبل المساء |
İçimden bir ses aradığım adamın o olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | في أعماق قلبي أشعر بأنه رجلي المنشود. |
Ben öderim. İçimden bir ses benim de ödeyeceğimi söylüyor. | Open Subtitles | الشيء يُخبرُني أنا سَأَدْفعُ ثمنه أيضاً. |
Ne araman gerektiğini ben de bilmiyorum ama içimden bir ses gördüğünde anlayacağını söylüyor. | Open Subtitles | لا أعرف بالضبط ما أبحث عنه لكني أشعر أن بإمكاني معرفته بمجرد رؤيته |
içimden bir ses doğru öğretmeni bulursak çok şey öğrenebiliriz ve yapabiliriz diyor. | Open Subtitles | أشعر أن هناك الكثير يمكننا تعلمه أو فعله لو كان لدينا معلمة جيدة |
Belki duvar kalkmiS olabilir ama içimden bir ses Ingrid'in sihrinin hala durdugunu söylüyor. | Open Subtitles | {\pos(190,210)}ربّما سقط الجدار لكنّي أشعر أنّ بقيّة مِنْ سحر (إنغريد) ما تزال |