"içimden bir" - Translation from Turkish to Arabic

    • حدسي
        
    • ثمة ما
        
    • ما يخبرني
        
    • ثمّة ما
        
    • احساسي
        
    • ينتابني
        
    • هنالك ما
        
    • يخبرني أن هناك
        
    • من داخلي شعور
        
    • لدي حدس
        
    • في أعماق قلبي أشعر
        
    • الشيء يُخبرُني
        
    • أشعر أن بإمكاني
        
    • أشعر أن هناك
        
    • أشعر أنّ بقيّة
        
    Patron, içimden bir ses kızın evli bir erkekle ilişkisi olduğunu söylüyor. Open Subtitles أيها الرئيس، حدسي يقول لي انها كانت على علاقة مع رجل متزوج
    İçimden bir ses, bu adamı kontrol etmekte zorlanacağız diyor. Open Subtitles ينبئني حدسي بأننا سنواجه صعوبة في السيطرة على هذا الرجل.
    içimden bir ses ona güvenmemem gerektigini söylüyordu ama yine de güvendim. Open Subtitles حدسي أخبرني أن ليس علي الثقة به لكني فعلت
    İçimden bir ses yanında güzeli olmadan çirkini bulmak için fazla zamanımız yok. Open Subtitles ثمة ما ينبئني أنّه دون جمالها ليهدئ من الوحش، فليس لدينا وقت كافٍ.
    İçimden bir ses olmaz diyor ama aynı zamanda içim açlıktan kırılıyor. Open Subtitles حدسي يخبرني أن أرفض ولكن أمعائي تشعر بالجوع
    Evet, içimden bir ses açlıktan ölmeyeceğini söylüyor. Haksız mıyım şef? Open Subtitles ينبئني حدسي بأنك لن تموت جوعاً، أليس كذلك؟
    Ama içimden bir his, bulduğumuz kanıtın onu işaret edeceğini söylüyor. Open Subtitles لكن حدسي يخبرني أنه حين نجد الدليل فسيشير إليها
    İçimden bir his bunun dini bir toplantı olmadığını söylüyor. Open Subtitles حدسي ينبئني بأنّ هذا ليس طقساً للإنتساب للماسونية
    İçimden bir his çok kolay oldu diyordu. Open Subtitles حدسي كان يخبرني بأن ذلك كان سهلاً للغاية
    Biliyorum Pete ama içimden bir ses başka bir şey olduğunu söylüyor. Open Subtitles .. أدرك ذلك بيت . لكن حدسي يخبرني ان هنالك شيء آخر يحدث
    Tamam ama sana söylüyorum içimden bir ses burada görmediğimiz bir şey olduğunu söylüyor. Open Subtitles حسناً أؤكد لك إن حدسي يقول يوجد شيء هنا لا نراه
    İçimden bir ses peşinde olduğu şeyin cüzdanlar olmadığını söylüyor. Open Subtitles ثمة ما ينبؤني أنّه لم يكن يريد سرقة محفظات النقود
    İçimden bir ses, ölümün karanlık yüzüne gidip geldiğimizi söylüyor. Open Subtitles هناك شيء ما يخبرني بأننا على طرف غامض من الموت
    Onu neye karıştırdıysanız, içimden bir ses bunun onun için iyi bir şey olmadığını söylüyor. Open Subtitles أيّاً كان ما أقنعتَه به، ثمّة ما ينبئني أنّك لا تضمر له خيراً
    İçimden bir ses bundan fazlası var diyor. Open Subtitles احساسي يقول ان الامر أكبر مما يبدو عليه.
    Pekâlâ. İçimden bir ses plajda olsa daha çok eğlenir diyor. Open Subtitles حسناً, ينتابني حدس, لكن الا تعتقد ربما يستمتع أكثر بذهابه للشاطيء؟
    İçimden bir ses mey-buz'a artık eskisi gibi bakamıyacam gibi geliyor. Open Subtitles هنالك ما يشعرني بأنني لن أنظر لشاحنة المثلجات كما في السابق
    İçimden bir ses, yaratıkların işin içinde olduklarını söylüyor. Open Subtitles وهذا يخبرني أن هناك جدول أعمال يقوم به أولئك الفضائيين.
    İçimden bir ses diyor ki, birisi bir domuz yavrusu getirecek ve onu kovalamamızı isteyecek. Open Subtitles لا يمكنني أن أطرد من داخلي شعور أن أحدهم سيخرج خنزيراً في آخر الأمسية و يجعلنا نطارده
    İçimden bir ses, arkamızdaki grubun gece olmadan damlayacağını söylüyor. Open Subtitles لدي حدس بأنهم سيأتون من أجلكِ قبل المساء
    İçimden bir ses aradığım adamın o olduğunu söylüyor. Open Subtitles في أعماق قلبي أشعر بأنه رجلي المنشود.
    Ben öderim. İçimden bir ses benim de ödeyeceğimi söylüyor. Open Subtitles الشيء يُخبرُني أنا سَأَدْفعُ ثمنه أيضاً.
    Ne araman gerektiğini ben de bilmiyorum ama içimden bir ses gördüğünde anlayacağını söylüyor. Open Subtitles لا أعرف بالضبط ما أبحث عنه لكني أشعر أن بإمكاني معرفته بمجرد رؤيته
    içimden bir ses doğru öğretmeni bulursak çok şey öğrenebiliriz ve yapabiliriz diyor. Open Subtitles أشعر أن هناك الكثير يمكننا تعلمه أو فعله لو كان لدينا معلمة جيدة
    Belki duvar kalkmiS olabilir ama içimden bir ses Ingrid'in sihrinin hala durdugunu söylüyor. Open Subtitles {\pos(190,210)}ربّما سقط الجدار لكنّي أشعر أنّ بقيّة مِنْ سحر (إنغريد) ما تزال

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more