ويكيبيديا

    "için en" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الأفضل
        
    • بما هو
        
    • لمصلحة
        
    • للافضل
        
    • في مصلحة
        
    • الأكبر
        
    • من مصلحة
        
    • هو أقل ما
        
    • ما هو في
        
    • فيما هو
        
    • فرصته الفضلى
        
    • فرصتها الفضلى
        
    • لهذا المنصب
        
    • لمصلحتها
        
    • الشيء الأكثر
        
    Bu bölgeler, Dünya gibi gezegenler bulmak için en isabetli yerler. TED فتلك هي المناطق ذات الفرصة الأفضل للعثور على كواكب تشبه الأرض.
    Ve Woody'ninki çocuğu için en iyisini yapmaktı. TED وبالنسبة لوودي كان أن يقوم بما هو أفضل لطفله.
    Senden bir iyilik istiyorsam, bunu Amerikalılar için en iyisini düşündüğümden yapıyorum. Open Subtitles انا اطلب منك معروفا لمصلحة الشعب الامريكي
    Kevin için üzgünüm ama sonuçta bu herkes için en iyisi. Open Subtitles اسف لاجل كيفين لكن في نهاية المطاف انه للافضل
    Elinden geleni yaptın ama Lilo için en iyinin ne olduğunu düşünmelisin bu seni onun hayatından çıkarsa bile. Open Subtitles أعلم أنك تحاولين يا ناني لكن يجب أن تفكري في مصلحة ليلو حتى ولو كان الثمن ابتعادك عن الصورة
    Mağlubiyeti kabullenin, Profesör. Kaçan balık, her zaman için, en büyük olandır. Open Subtitles تقبل الخسارة , أيها الأستاذ السمكة التى أفلتت دائماً تكون السمكة الأكبر
    Kararını vermiş ve onun için en iyisinin ne olduğunu bilmesine izin vermeliyiz. Open Subtitles لقد أتخذ قراره وأظن أن علينا أن نسمح له بأن يُميز الأفضل له
    Bu, benim ve Darling Yatırımları için en iyisi bence. Open Subtitles اعتقد بان هذا هو الأفضل لي و لمشاريع عائلة دارلنغ
    Bay Archer, dışarı çıkarsan, yaşarsın. Senin için en iyisi bu. Open Subtitles سيد آرشر ، أخرج لنا الآن لتحيا نحن نعرض عليك الأفضل
    Ama senin için en iyi olanı yapmak zorundayız. Open Subtitles و لكن يتعين علينا القيام بما هو الأفضل بالنسبة لكى
    Eğer bu bebek için en iyisini istiyorsan, sanırım bana yardım etmelisin. Open Subtitles بل بما هو أفضل لمصلحة الطفل إن أردت الأفضل لمصلحة الطفل ستساعدني إذاً
    Senden bir iyilik istiyorsam, bunu Amerikalılar için en iyisini düşündüğümden yapıyorum. Open Subtitles انا اطلب منك معروفا لمصلحة الشعب الامريكي
    Ama şunu söyleyebilirim ki, çocuk için en iyi olan buydu. Open Subtitles لكنّي يمكن أن أقول بأنّه كان وحيد لمصلحة الطفل.
    Bak, olaylar nasıl bu noktaya geldi bilmiyorum, ama belki de senin için en iyisi budur. Open Subtitles انظر, لا اعرف فكرة من هذا لكنها من الممكن للافضل.
    Herkes için en iyisinin olmasını istersin ama bir mesele var. Open Subtitles إنك تنشد ما يصبُّ في مصلحة الجميع، لكن إليك بيت القصيد
    Polislerin cinayet işlemek için en istekli adamın peşinden gideceğini biliyordun. Open Subtitles وعلمت أنّ الشرطة ستلاحق الشخص الذي يملك الدافع الأكبر لإرتكاب الجريمة.
    ama herkes için en iyisi Amerikan petrolünü sağlam tutulmasıdır. Open Subtitles لكن من مصلحة الجميع أن .يبقى نفط أمريكا سليماً
    İkinci bir şans vermen için en azından bunu yapabilirim. Open Subtitles هذا هو أقل ما يمكنني فعله لإعطائي فرصة أخري
    Sadece ev için en iyisi neyse onu yapmak istiyorum. Open Subtitles أنا فقط أريد أن أعمل ما هو في صالح المنزل
    Artık onlar için en iyi olanı düşünmem lazım, Gin. Open Subtitles يجب أنْ أفكّر فيما هو أفضل بالنسبة لهما يا جين.
    Ona güzel bir hayat yaşayabilmesi için en iyi şansı verdim. Open Subtitles بل منحته فرصته الفضلى في حياة هانئة
    Çoğunluğun iyiliği için ne gerekiyorsa onu yapmalıyız. Kasaba için en iyisini yapmalıyız. Open Subtitles علينا العمل لمصلحة أغلبيّة الناس يجب أنْ نمنح البلدة فرصتها الفضلى
    Bu görev için en doğru adam olduğunu kanıtlaması gerekiyordu. Open Subtitles كان ينبغي عليه أن يثبت جدارته كالرجل المناسب لهذا المنصب
    Onun için en iyi olanı yapmaya çalışıyorum. Niye göremiyor bunu? Open Subtitles أحاول فعل ما بوسعي لمصلحتها لم لا تري هذا؟
    Maaştan bahsetmiyorum, maaş benim için en önemli şey değil. Open Subtitles أنا لا أعني الراتب. المال ليس الشيء الأكثر أهمية لي

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد