Birlikteyken benim için kötü olan pek çok şey yaptık. | Open Subtitles | فعلنا الكثير من الأشياء التي كانت سيئة بالنسبة لي معا. |
Dolaşım için şehir, iyi bir haber için kötü haber. | Open Subtitles | أخبار سيئة بالنسبة للمدينة و جيدة للمتداولين |
Politikadan söz etmeyelim, iş için kötü oluyor. | Open Subtitles | و لكن لا ينبغى لنا التحدث في السياسة اٍنه شئ سيئ بالنسبة للعمل ، أليس كذلك ؟ |
Eğer gittikçe mutsuz olurlarsa, bu Amerikanlar için kötü bir şey olucaktır. | TED | اذا كانوا أقل وأقل سعادة، سيكون ذلك سيئا بالنسبة للأميركيين ، حسنا. |
Babamın yaptığı şey için kötü hissetmene izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لن أجعلكِ تشعرين بالسوء حيال مافعله والدي لنا |
Bu aralar her şey benim için kötü gidiyor ama senin için daha da kötü... | Open Subtitles | على قدر ما هى الأشياء سيئة بالنسبة لى, هىأسوءبالنسبةلك. |
Bu adam kendi benliğiyle o kadar dolu ki atın üstünde durabilmesine şaşıyorum. Daima bu arkadaşlığın senin için kötü olduğunu düşünmüşümdür, Emma. | Open Subtitles | ذلك الرجل مغرور بنفسه استغرب انه يستطيع البقاء على ذلك الحصان لطالما اعتقدت بان هذا الصداقة سيئة بالنسبة لك , ايما |
Senin için. Benim için kötü fikir. | Open Subtitles | بالنسبة اليك , لكنها فكرة سيئة بالنسبة لي |
Yani, hem senin için hem de benim için kötü. Özellikle benim için. | Open Subtitles | انا اقصد , هي سيئة بالنسبة لك وبالنسبة لي خاصة انا |
Senin için kötü olduğunu düşünüyorsan bir de beni düşün. | Open Subtitles | ولو كنت تظن أن الأمر كان سيئ بالنسبة لك فلتتخيل كيف هو الأمر بالنسبة لي |
O gün hepimiz için kötü bir gündü efendim. | Open Subtitles | كان يوما سيئا بالنسبة لنا جميعا، يا سيدي. |
Bunu için kötü hissetmem gerek ve birazcık hissediyorum da ama birazcık. | Open Subtitles | و أعرف، يجب أن أشعر بالسوء حيال ذلك و جزء صغير منّي يشعر بذلك و لكنه مجرّد جزء صغير فحسب |
Bu sabah seni üzdüğüm için kötü hissettim. | Open Subtitles | نعم، حسنا، شعرت سيئة عن إزعاجك هذا الصباح. |
Kendimi kötü hissetmediğim için kötü hissediyorum. | Open Subtitles | عجباً، أشعر بالسوء لأنني لا أشعر بالسوء. |
Sence o viskiden bir bardak da ben içsem bağırsaklarım için kötü olur mu? | Open Subtitles | يا بنى ، هل كأس من هذا الويسكى تضر بقولونى العصبى ؟ |
Bunun senin için kötü bitmesi gerekmez. | Open Subtitles | ليس ضروريّاً أن ينتهي هذا بشكلٍ سيّءٍ لك. |
Malesef. Çıkmalısın. Biliyorsun, senin için kötü olacak. | Open Subtitles | لذا يجب عليك أن تقلعي عنه، فأنتي تعلمين كم التدخين سيء لك |
Kafaya alınan hasarlar sizin için kötü. Parkinson Hastalığı'na yol açıyorlar. | TED | إصابات الرأس سيئة لك. انها تودي للإصابة بمرض بالشلل الاهتزازي |
Bizim için kötü biterse senin için de kötü biter. | Open Subtitles | حسناً لو كان الأمر كذلك فنهايتكِ ستكون سيئة |
Buna sürüklenmemize sebep olduğum için kötü hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر بالسوء لتوريطك في هذا الأمر. |
Eğer işi bitirmezsen, hem senin, hem de benim için kötü olacak. | Open Subtitles | هذا من سوء حظى و سيكون من سوء حظك ان لم تتم هذة الصفقة |