Evde oturup beklemenin senin için ne kadar zor olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أنا أفهم كم هو صعب أن تجلسي في البيت وتنتظري |
Dürüst olmak gerekirse, ben o arkasında bir oğlu bırakmak sizin için ne kadar zor biliyor. | Open Subtitles | بصراحة ، أعتقد أنها تعرف كم كان صعباً أن تترك إبناً واحداً خلفك |
Size danışmadan bir arkadaşınızı kovmanın bizim için ne kadar zor olduğunu biliyorsunuz. | Open Subtitles | أنتي تعلمين كم من الصعب علي أنا وأمي أن نطرد صديقاً لكِ من دون إخباركِ بهذا |
Onun birini incittiğini biliyordunuz... ve bunun sizin için ne kadar zor olduğunu anlayabiliyorum. | Open Subtitles | علمت أنه أذى شخصاً، واستطيع تصور أن ذلك كان صعباً جداً عليك |
Senin için ne kadar zor olduğunu hayal bile edemem. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أتصور صعوبة الأمر بالنسبة لكِ |
Onun için ne kadar zor olduğunu bilemezsin... Bir savaşta çarpışmak için kızını bırakıp gitmek... | Open Subtitles | لايمكنك أن تتخيل مدى الصعوبة بالنسبة لها أن تنصرف وتترك فتاة صغيرة من أجل الحرب |
Senin hakkında endişelenmek onun için ne kadar zor olsa da eğer intiharı başarabilseydin, onun kendisini affetmeyeceğinden de o kadar da eminim. | Open Subtitles | لكن ومع مدى صعوبة الأمر عليها أن تقلق عليك إنني متأكد تماماً أنّك لو نجحت بالانتحار لم تكن لتسامح نفسها أبداً |
Rolü alamadığında onun için ne kadar zor olacak biliyor musun? | Open Subtitles | اتعلم كم هو صعب عليه تقبل انه لن يحصل عليها؟ |
Mezarlığa gitmek benim için ne kadar zor biliyor musun ? | Open Subtitles | أتعرفين كم هو صعب عليَّ أن أذهب للمقبرة؟ |
Kendimle arama mesafe koymak benim için ne kadar zor oldu biliyormusun? | Open Subtitles | هل تعرف كم كان صعباً بالنسبة لي إبتعادي عن شركتي؟ |
Hayır sadece sihirli birilerine anlatmak için ne kadar zor olduğunu inanamıyorum. | Open Subtitles | لا ، لا يمكنني أن أصدق كم من . الصعب أن أخبر أحد بشأن السحر |
Senin için ne kadar zor bir durum olduğunun farkındayım ama Hassan'ın kızının kurban edilmesi gerekiyordu. | Open Subtitles | أدرك أن هذا كان صعباً جداً عليك لكن ابنة (حسان) كانت تضحية ضرورية |
Bunun senin için ne kadar zor olduğunu hayal dahi edemem. | Open Subtitles | لا أستطيع تصور مدى صعوبة الأمر بالنسبة لك |
Onun için ne kadar zor olduğunu bilemezsin... Bir savaşta çarpışmak için kızını bırakıp gitmek... | Open Subtitles | لايمكنك أن تتخيل مدى الصعوبة بالنسبة لها أن تنصرف وتترك فتاة صغيرة من أجل الحرب |
"Devam etmenin benim için ne kadar zor ve imkânsız olduğunu sen de biliyorsun." | Open Subtitles | تعلمين مدى صعوبة الأمر وكيف أنه من المستحيل أن يستمر |
Bunun sizin için ne kadar zor bir durum olduğunun farkındayım Bay Jones, ancak maalesef size bir soru daha sormam gerekiyor. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أتخيل مدى صعوبة هذا بالنسبة لك سيد جونز , لكن للأسف على ان اطرح عليك سؤالا اخر |
Oliver, bunun senin için ne kadar zor olduğunu tahmin bile edemiyorum ama John haklı. | Open Subtitles | أوليفر، لا أستطيع أن أتخيل مدى صعوبة يجب أن يكون هذا بالنسبة لك، ولكن جون هو الصحيح. |
O kapıdan dışarı çıkmana izin vermem benim için ne kadar zor bilemezsin. | Open Subtitles | انت لا تعرفين مدى صعوبه ان اجعلك تخرجين من الباب |
Dinle, senin için ne kadar zor olduğunu biliyorum. Ama onu bulacağız tamam mı? | Open Subtitles | استمعي, اعلم ان هذا صعب عليك لكننا سوف نجده , حسنا؟ |
Ve ben de dün gece senin yaptığın şekilde hayatlarımızdan çıkmanın senin için ne kadar zor olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | و كنتُ أفكّر، البارحة، كم كان ذلك صعبا عليك. الإختفاء عن حياتنا بتلك الطريقة. |
Afrikalı hikâyesi gibi sonradan öğrenmeyeceğiz, değil mi? Bu olayın bizim için ne kadar zor olduğunu anlayabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك أن تتخيل كم سيكون صعباً لنا. |
O zaman, kusura bakmayın, bunun benim için ne kadar zor olduğunu anlayamayabilirsiniz. | Open Subtitles | اذن , و مع كل احترامي انت لن تفهم كم صعب علي هذا الامر |
Bunun senin için ne kadar zor bir zaman olduğunu biliyorum o yüzden izninle kısa keseceğim. | Open Subtitles | أنا أعرف مدى صعوبة هذا الوقت بالنسبة لك الآن لذا إسمح لي بأن أكون مختصرة |