ويكيبيديا

    "içindeki" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • داخل
        
    • بداخلك
        
    • بداخله
        
    • بداخلها
        
    • داخلك
        
    • الداخلي
        
    • داخلها
        
    • داخله
        
    • ضمن
        
    • بداخلكِ
        
    • الداخلية
        
    • من الداخل
        
    • بداخلهم
        
    • داخلة
        
    • بداخل
        
    Önce beyniniz, kolunuzun içindeki motor nöronlara bir sinyal gönderir. TED أولاً، يرسل دماغك إشارةً إلى الخلايا العصبية الحركية داخل ذراعك.
    Ayrıca, beş blok içindeki her çöp kutusuna ve lağıma bakılmasını istiyorum. Open Subtitles اريد كل سله مهملات وكل بالوعه تقع داخل منطقه بقطر خمس مبانى
    Büyük adamın içindeki küçük adam öyle dedi, değil mi? Open Subtitles هذا ما قاله الرجل الصغير داخل رأس الرجل الضخم, صح؟
    Emirlere uyarım. Asker üniforması giyiyor olabilirsin ama içindeki önemli Sam. Open Subtitles صحيح انك تلبس زي الجنود، ياسام، لَكنَّه الذي بداخلك شي اعظم.
    Ama bu bina, içindeki herkesi ve kanıtları yok edebilmek için bombalarla sarılı. Open Subtitles لكن هذا المبنى يحتوي على قنابل وضعت بداخله لتدمير أي و كل دليل
    Yani galaksiyi, içindeki herkesi yok ederek koruyacaktın, öyle mi? Open Subtitles كنت ستقوم بالحفاظ على المجرة بتدمير كل أحد بداخلها ؟
    Canavar senin içinde. Canavarı göster bana. Nerede içindeki canavar? Open Subtitles الوحش داخلك , دعني أرى الوحش , أين الوحش ؟
    "Yeryüzünün içindeki inanılmaz sıcaklık ve baskıyla oluşan mineraller patlayarak... " Open Subtitles تشكلت بسبب حرارة وضغط مرتفعين داخل الأرض المعادن تنفجر في آخ
    Olayı tekrar canlandırarak çemberin içindeki ekinlerin anormal moleküler değişimlerini bulmayı umuyorum. Open Subtitles و أقوم بتحليل أمله أن أجد تغييرات جزيئية شاذة للنباتات داخل الدائرة
    Pek çokları bunun atom içindeki muazzam miktardaki gizli enerjiyi çıkarabileceğini umuyordu. Open Subtitles أمل الكثيرون أن يُصدر ذلك كمّيّات كبيرة من الطاقة المخبّأة داخل الذرّة.
    İpek, öteki uçtaki bezlerden gelir larvanın ağzının içindeki bezlerden. Open Subtitles ينتج الحرير من غدد في النهاية الأخرى، داخل فمّ اليرقة.
    Ve kutunun içindeki yumuş, pembe kadifeyi bir kere hissettikten sonra aletini vajinanın dışına sürtmeye geri dönmek istemez. Open Subtitles و بمجرد أن يشعر بملمس القطيفة الروز الناعمة داخل الصندوق لن يعود أبداً لمرحلة فرك و إثاره قضيبه بنفسه
    Bu dünyaya, korumalı metal kutumuzun içindeki camların ardından bakıyoruz. Open Subtitles ننظر إلى هذا العالم عبر النظارات آمنين داخل صندوقنا المعدني
    Kim bilir, içindeki deha sayesinde derinlerde yatan kusursuz şarkıyı bulabilirsin. Open Subtitles وفي أعماقك، تعلم أنّ بوسعك الإتيان الأغنية المثالية هنالك عبقريّ بداخلك
    Tüm bu içindeki canlı kan vücuduna şok etkisi yaratacak. Open Subtitles كل هذا الدماء بداخلك دماء من أحياء سيكون صدمة لجسدك
    Parlamento binasını, içindeki kral ve diğer parlamenterlerle birlikte havaya uçurmaya çalışmış. Open Subtitles حاول أن يفجر البرلمان و الملك و اللوردات و الحكومة كلها بداخله
    Doğru da olacak, çünkü içindeki ürünün kalitesini vaat edecek. Open Subtitles و سيكون حقيقياً ، لأنه سيعد بجودة المنتج الذي بداخله
    Tüpün içindeki gaz yalnızca neon ise kırmızı renkte parlar. Open Subtitles لو كانت الأنبوبة بها نيون فقـط بداخلها ستتوهج بلون أحمر
    Dünya seni olmadığın bir şey yapıyor, ama sen içten içe, ne olduğunu biliyorsun ve o soru kalbinde yanıyor: O içindeki şeyi nasıl olacaksın? TED العالم يجعلك تصبح شيئا مختلفا عما أنت عليه، ولكن، في داخلك، أنت تعرف من أنت، وذلك السؤال يحترق داخلك: كيف تصبح كذلك؟
    Âdem, onu büyüklüğe yöneltecek olan içindeki kıvılcımdan yoksun. TED يفتقر آدم إلى ذلك البريق الداخلي الذي سيقوده إلى العظمة.
    İçindeki parayla birlikte kasa geldiğinde öğle yemeği de gelmişti. Open Subtitles بعد إحضار وجبة الغداء عند وصول الخزانة والمال في داخلها
    Basıncı kaybederseniz, suyu kaybedersiniz, çok geçmeden yakıtınız erir ve içindeki radyoaktif fizyon ürünlerini dişarı salar. TED إذا فقدنا الضغط، سنفقد الماء وخلال وقت قصير سينصهر الوقود ويطلق نواتج الإنشطار الإشعاعية داخله.
    800 m. içindeki tüm trafik ve güvenlik kameralarına bakın. Open Subtitles تحققوا من كل حركات المرور وآلات المراقبة ضمن نصف ميل
    Sen de içindeki saf cevheri keşfetmelisin.Zamanını onu geliştirmek ve işlemek için harcamalısın. Open Subtitles عليكِ أن تكتشفي الجوهرة الخام بداخلكِ وتقضين الوقت في صقلها وتهذيبها
    Fıçının içindeki döküldü ve ben de aynı roket kulesindeki gibi resifi vurdum. Open Subtitles إنخفضت الموجة للجهة الداخلية و انا كنت متجه مثل الصاروخ نحو الشعب المرجانية
    Aynı biçimde, Katar da kendi içindeki süreçlerle ilgili milli müzeler geliştirmeyi amaçlıyor. TED في نفس الاتجاه، قطر تحاول أن تنمي متاحفها الوطنية من خلال عملية طبيعية من الداخل.
    Birini öldürürsek içindeki peşimize düşecek. Open Subtitles مهما يكن ما بداخلهم سياتي ورائنا بما اننا قتلنا واحد منهم
    Silikon vadisi, içindeki her şey sonsuza kadar buraya gömülecek. Open Subtitles وادي السيلكون وكل شئ داخلة سُيغمر بالمياة للأبد
    Bunu bu akşam burada bulunan herkesin içindeki kız için yapmak istiyorum. TED وأريد أن أقرئه اليوم من أجل الفتاه التى بداخل كل منا هنا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد