ويكيبيديا

    "içmeye" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الشرب
        
    • للشرب
        
    • لتناول
        
    • لشرب
        
    • بالشرب
        
    • شرب
        
    • لاحتساء
        
    • تشرب
        
    • للشراب
        
    • أشرب
        
    • لنشرب
        
    • يشرب
        
    • لإحتساء
        
    • بشرب
        
    • لأشرب
        
    Bizimle içmeye tenezzül etmiyorsunuz ama kılıcımızın tadına bakmak istiyorsunuz. Open Subtitles أنت لن تُفضل الشرب معنا وليس حتى تفضل طعم سيوفنا
    Sinerji oluşturmak, teşvik etmek, konuşturmak. - Ben buraya birlikte içmeye geldim dostum. Open Subtitles تآزر ، تحفيز ، التحدث أنا هنا ، يا صاحبي للشرب خارج المنطقة
    Bunu kutlamak için bir şeyler içmeye ya da yürüyüşe çıkmaya ne dersin? Open Subtitles أنظر ، لماذا لا نذهب لتناول مشروب أو الذهاب في نزهة للاحتفال ؟
    Son konuştuğumuzda adam gibi bir espresso içmeye can atıyordun. Open Subtitles ذكرتِ أنّكِ تحنّين لشرب أسبريسو حقيقي عندما تحدّثنا آخر مرّة.
    Saat 10 civarında hep birlikte içmeye başladık. Open Subtitles حوالي الساعة العاشرة, بدأنا بالشرب جميعاً
    Acele etme! Birkaç saat boyunca bunları içmeye devam etmemiz gerek. Open Subtitles لا تستعجل، سنضطر الى الإستمرار في شرب هذين الكوكبين لعدة ساعات
    Acaba boş bir zamanında içki içmeye gidebilir miyiz diye merak ediyordum. Open Subtitles كنت أتسائل عمّا إذا كنتِ تحبين الذهاب لاحتساء الشراب في وقت ما؟
    Sen arkadaşın Skipper'ın ölümüyle içmeye başladın. Gerçek bu, değil mi? Open Subtitles لقد بدأت تشرب ليلة موت صديقك سكيبر ، هل انا محق ؟
    Ama bu aralar babamın öfkesi burnunda. Son zamanlarda çok içmeye başladı. Open Subtitles ما عدا أبي فهو يتصرف بلا وعي لقد أفرط في الشرب مؤخراً
    Sonra işten önce içmeye başladım ve kontrolden çıktığımı fark ettim. Open Subtitles ثم بدأتُ الشرب قبل العمل، وأدركتُ أنّي خرجتُ عن نطاق السيطرة.
    Cuma geceleri, ...bir çok insan işten sonra içki içmeye giderdi. Open Subtitles في ليلة الجمعة, مجموعة من الناس أرادوا الخروج للشرب بعد العمل
    Geçen Çarşamba bir şeyler içmeye birahaneye gitmiştik, hatırlıyor musun? Open Subtitles أنت تعلم عندما خرجنا للشرب في ذلك المطعم بالأربعاء الماضي؟
    Bay Kruger'e de söyleyin bir gün viski içmeye evime beklerim. Open Subtitles وأخبروا السيد كروجر للمجيء إلى منزلي لتناول الوسكي في يوم ما
    Ben öyle değilimdir. Tuhaf erkekleri eve kahve içmeye davet etmem. Open Subtitles أنا لست كذلك, أنا لا أدعو الغريبين لتناول القهوة, إنه فقط
    Ama en çok sevdiğim, 3.300 yıl önce Luksor'dan: Dersi asıp içmeye giden öğrencileri anlatan bir yazı. TED والمفضل لدي على الإطلاق منذ 3,300 عاماً فى الأقصر: تسجيل يصف تلاميذاً يقطعون دروسهم للذهاب لشرب الخمر.
    Ve öğretmenin karısı seni kahve içmeye davet ederse sadece bir dilim kek al Pelle, unutma. - Davet etmeyecek ki. Open Subtitles إن دعتك زوجة المعلم لشرب القهوة تناول قطعة كعك واحدة فقط.
    Kocamın ölümünden sonra, içmeye başladı ve öğrencilerini kaybetti. Open Subtitles بعد ان أصبح ارمل, بدأ بالشرب وخسر تلاميذه.
    Birbirimizi uzun samandır görmediğimizden çadırımda bir çay içmeye ne dersiniz? Open Subtitles . لقد مر وقت طويل ربما تريد شرب شيء ما ؟
    Bir ara içki içmeye gitmek ister misin? Open Subtitles هل ترغبين في الخروج لاحتساء شراب ذات يوم؟
    Sen arkadaşın Skipper'ın ölümüyle içmeye başladın. Gerçek bu, değil mi? Open Subtitles لقد بدأت تشرب ليلة موت صديقك سكيبر ، هل انا محق ؟
    Bir gece, birkaç kişi içmeye çıkmıştık ki Mheibes oynayan yerlilerle karşılaştık... Open Subtitles في أحد الليالي ذهب مجموعه منا للشراب جئنا نحو محليين يلعبون مهيبيس
    Cel-Ray içiyordum ve çok hızlı içmeye başladım, dudağıma çarptı. Open Subtitles تكدمت شفتي، كنت أشرب سيل راي ورفعتها بسرعة فاصطدمت بشفتي.
    Benimle içmeye gelmek ister misin? Yeni şiirin üstüne tükürmeye? Open Subtitles أتريد أن نذهب لمكان آخر لنشرب وننسى العفَن الذي سمعناه؟
    Ve o tekrar tekrar içmeye, hapşırmaya ve sarsılmaya devam etti duruncaya kadar. TED وظل يشرب ويعطس، مرارًا وتكرارًا حتى توقف ذلك.
    ve ben, ben düşündüm ki belki buluşup bira içmeye falan gidebiliriz Open Subtitles وأنا إعتقدت بإمكاني الإتصال بك ويمكننا أن نذهب لإحتساء الشراب يوما ما
    Kamışım, odanın diğer tarafına uzanıp senin meyveli sütünden içmeye başlıyor. Open Subtitles والآن تصل ماصّتي للجهة الأخرى من الغرفة وتبدأ بشرب مخفوق حليبك
    Tut ki benim... mesela su falan içmeye gitmem gerek. Open Subtitles وماذا لو إضطررت للذهاب لأشرب الماء أو ما شابه؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد