ويكيبيديا

    "ilişkilerin" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • العلاقات
        
    • علاقات
        
    • علاقتك
        
    • علاقتكِ
        
    • في التعامل مع
        
    • للعلاقات
        
    • أتعلم مالذي يحدث في العلاقة
        
    • الروابط
        
    Dijital ilişkilerin bu genel çeşitliliği bağlamında güvenli bir şekilde ‘’yabancılığı’’ aramak bu yenilik için çok iyi bir temel olacaktır. TED وفي سياق هذا النطاق العريض من العلاقات الرقمية, البحث عن الغرابة بشكل آمن قد يكون وبشكل حسن أساس جديد لذلك الإبتكار
    O gece ilişkilerin içinde de sınıf farkı olduğunu anladım. Open Subtitles تلك الليله, ادركت ان العلاقات كان لديها نظام طبقات ايضاً
    İki: Bazı ilişkilerin düzeltilemeyecek kadar kötü durumda olup olmadığı. Open Subtitles الشيء الثاني كيف لبعض العلاقات أن تكون غير قابلة للإصلاح
    İlişkilerin psikolojisi hakkında sorular soracağın kişinin... ben olduğuma inanmıyorum. Open Subtitles لا أظن أنني الشخص المناسب لتسأليني عن هذا سيكلوجية العلاقات
    Böyle ilişkilerin adamı değilim. Sonunda anladım. Open Subtitles لقد توجب علي انهاء ذلك بشكل نهائي لست ممن يخوضون في علاقات غرامية
    Bu ilişkilerin olmadığını bilmek istemiyor Bundan bir yıl sonra Kamu Open Subtitles إنّه لايريد أن يعلم حال العلاقات العامة بعد عام من الآن
    Tutarlı olma gerekliliğini hayatımızdan kaldırmak aslında çok büyük bir rahatlama ve ilişkilerin yaşanmasını kolaylaştırıyor. TED والتخلص من الحاجة إلى الثبات هو في الواقع راحة كبيرة ويجعل العلاقات أسهل بكثير.
    Ve ben kişisel ilişkilerin herşeyden çok daha önemli olduğunu öğrendim. TED وتعلمت ان العلاقات الشخصية هي اهم ما على الوجود
    Çalışmamda, hayatın zor, ilişkilerin riskli olduğunu çok duydum. TED إذن في عملي، أسمع بأن الحياة صعبة، العلاقات مليئة بالمخاطر.
    Güvenlik teknolojisi, tehditler ve saldırılar bağlamında internet koruması dizayn etmeye, ve beni katı ilişkilerin içine hapsetmeye devam ediyor. TED تقنية أمنية تلو الأخرى تستمر في تصميم نظام حماية للبيانات متعلق بالتهديدات و الإعتداءات, تبقيني رهينة أنواع جامدة من العلاقات.
    Araştırma gösteriyor ki en iyi eğitim programları şu altı kilit noktaya değiniyor: İlki ailenin, arkadaşların ve ilişkilerin etkisi. TED أظهرت الدراسات أن أفضل برامج التوعية تخاطب ٦ جوانب أساسية أولها تأثير العائلة و الأصدقاء و العلاقات
    Ben yerel toplulukların gücüne inanıyorum, ilişkilerin dönüştürücü etkisine. TED فأنا أؤمن بقدرة المجتمعات المحلية، وقدرة العلاقات على التغيير.
    Bu, gerçekte sayıları ilişkilerin karşısına koymak anlamına geliyordu. TED ما يعنيه ذلك في الحقيقة دعم العدد مقابل العلاقات.
    Size, bu yüzyılın derin ve karışık sosyal problemlerini çözmek için ilişkilerin gücü hakkında üç hikâye anlatmak istiyorum. TED أود أن أقص عليكم ثلاثة قصص حول قوة العلاقات لحل مشكلات هذا القرن العميقة والمعقدة.
    İyi, samimi ilişkilerin bizi yaşlılığın bazı sonuçlarından koruduğu görünüyor. TED ويبدو أن العلاقات الوثيقة جيدة للتخفيف علينا من صعوبات تقدم السن.
    İlişkiler ve sağlığa dair çıkardığımız üçüncü büyük ders, iyi ilişkilerin sadece vücudumuzu değil beynimizi de koruduğudur. TED والدرس الكبير الثالث الذي تعلمناه حول العلاقات و الصحة أن العلاقات الجيدة لا تحمي فقط أجسادنا، إنها تحمي أدمغتنا.
    İlişkilerin sonradan olması özellikle iyi. TED ‫هذا شيء جيد بشكل خاص أن‬ ‫هذه العلاقات تحدث في وقت لاحق.‬
    Buraya, halkla ilişkilerin seni bana geri gönderdiğini söylemek için geldim. Open Subtitles أريد أنى أخبرك أن إدارة العلاقات أعادتك إلى المخابرات
    İlişkilerin her zaman güllük gülistanlık olmadığının farkındayım ama ben artık o kadar zevk almıyorum ve sanırım sen de öyle. Open Subtitles أعرف علاقات ليست مشرقة أو وردية لكننى الآن لا أجد أى متعة فى علاقتنا وأعتقد أنك كذلك أيضا
    İlişkilerin üzerinden çalışman gerektiği kesin. Open Subtitles ومن الواضح أن كنت بحاجة إلى السعي من أجل علاقتك.
    Gerçek şu ki eğer insanlar doğruyu söylerse ilişkilerin ortalama süresi iki dakika olur. Open Subtitles الحقيقة هي أن علاقتكِ العادية لن تدوم أكثر من دقيقتين لو أن الناس قالوا الحقيقة
    Ama hasta ilişkilerin pek iyi değil. Ed'i izle. Open Subtitles لكنّكِ لستِ جيّدة في التعامل مع مرضاكِ..
    Ancak insanlar, hatta çok farklı insanlar bile, birbirlerini çok görünce birbirlerini tanıyorlar ve bu da ilişkilerin temelini oluşturuyor. TED ولكن عندما يرى الناس، حتى المختلفون منهم، بعضهم البعض كثيراً، فإنهم يطورون الألفة، وهذا يخلق الأساس الوطيد للعلاقات.
    İlişkilerin anlamı, bir tarafı şöyle yapar: Open Subtitles أتعلم مالذي يحدث في العلاقة هو أنهم... يجعلون شخصاً يقول...
    Ve aslında bu insanlar evlilik, eşlilik, arkadaşlık ve çeşitli bağlarla diğer türlü ilişkilerin bir parçasıydılar. TED ثم، في الواقع هؤلاء الناس كانوا جزءاً أصيلاً في أنواع أخرى من العلاقات، الزواج والنسب والصداقة وأنواع أخرى من الروابط.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد