Ama telsiz menzili dışında olmamızın imkan ve mümkünatı yok. | Open Subtitles | لكن من المستحيل هذا لقد كانوا خارج نطاق تغطية اللاسلكي |
- Bir yeleğin mermiyi o şekilde düzleştirmesine imkan yok. | Open Subtitles | من المستحيل أن تسبب سترة واقية بتحطم رصاصة لهذا القدر.. |
Belki haklısın. Fakat kızın bunlar olmamış gibi davranmasına imkan yok. | Open Subtitles | ربما أنت على حق عدا أنه لا يوجد طريقة لتجاهل الأمر |
Sonunda öğretmenlere geribildirim ve de buna göre yapılacakları yapabilmeleri için imkan tanımış oluruz. | TED | سنحصل أخيرا على طريقة نقدم لهم بها تقييما ذاتيا، سنحصل أخيرا على طريقة نقدم لهم بها تقييما ذاتيا، |
Bir medya, ilk defa bu tür bir iletişime doğası gereği imkan tanıyor. | TED | الإعلام وسيلة فطرية جيدة لدعم مثل هذه الحوارات هذا واحد من التغييرات العظيمة |
Hadi ama, senin o kadar beklemiş olmana imkan yok. | Open Subtitles | دعنا نقول 35 هيا من المستحيل انك انتظرتى كل هذا |
Kanıtları yok etmesine imkan yok çünkü onu kullanmak istiyor. | Open Subtitles | ومن المستحيل انه سيدمّر ذلك الدليل لأنه يريد ان يستخدمه |
Size kaç hayvan öldürdüğümü söylememe imkan yok. | Open Subtitles | سيكون من المستحيل بالنسبة لى أن اُخبرك كم عدد الحيوانات التى قتلتها |
Bak, şunda anlaşalım: Bunu yapmama imkan yok. | Open Subtitles | اريد اوضح لك هذا من المستحيل ان اقوم بهذا |
Bu seferkini sokmama imkan yok. | Open Subtitles | من المستحيل اننى سأستطيع تسديد هذة الضربة |
Minimum 5 kilo daha almadığı sürece, o kızın dergimin kapağında olmasına imkan yok. | Open Subtitles | من المستحيل انها ستظهر على غلاف مجلتي الا في حالة ازداد وزنها 10 باوند كحد ادنى |
Herhangi bir şekilde hangi yedi basamaklı sayıları bulduğunuzu bilmeme imkan var mı? | TED | هل يوجد طريقة ممكنة لأعلم الأرقام من سبع خانات التي لديكم؟ قولوا "لا". |
Yukarı tırmanıp onu kurtarmamıza imkan yoktu. | TED | ولم تكن هنالك أي طريقة لكي نصعد بما فيه الكفاية لإنقاذه |
"Baksana", onları uyarmaya mı yoksa Debbie'yi bulmaya mı gelmişti bunu bilmeye imkan yok. | Open Subtitles | ثم عادت لوك إليهم إما لتحذيرهم أو لتعثر على ديبي من أجلي ليس هناك طريقة لنعرف |
Kesinlikle evin içinde. Çıkmasına imkan yok. | Open Subtitles | أنا واثق للغاية بأنّه في المنزل لا يوجد طريقة للخروج |
Bacağı kesmezsem, atardamarı yeniden birleştirip... kanamayı durdurmama imkan yok. | Open Subtitles | مالم أقوم بالبتر، لا توجد هناك طريقة أخرى يمكن بها أن أصلح الشربان وأوقف النزيف |
Hesabını bulmaya çalıştım ama nereden bağlandığını öğrenmeye imkan yok. | Open Subtitles | ولكن لا يوجد وسيلة لمعرفة المكان الذي كانت تدردش منه |
Hikayesine bağlı kalıyor. Eğer cinsel olarak birlikteyseler bunu yapmasına imkan yok. | Open Subtitles | إنّه متمسّك بروايته، مُحال أنْ يفعل ذلك لو أنّهما على علاقة جنسيّة. |
Senden şüphelenmesine ya da onu takip ettiğimizi bilmesine imkan yok... | Open Subtitles | يستحيل معرفة ما إن كان يشك فيك أو إن كان يعلم |
Videoda konuştuğu kişinin Toby olmasına imkân yok. | Open Subtitles | من المحال أن يكون هو الشخص الذي تتحدث اليه في الفيديو |
değil. Buradaki çekişme, kurumun imkan sağlayıcı tarafı ile, kurumun engel olma niteliği arasında. | TED | والتوتر هنا بين المؤسسة كشكل يتيح الفرص والمؤسسة كمعيق لذلك. |
Ama burada, seninle olmak büyük bir imkân. | Open Subtitles | ..ولكن هنا والأن هناك العديد من الإمكانيات |
Yani 30 gramını 200$ kadar ucuz bir fiyata satmasına imkan yok. | Open Subtitles | يعني مستحيل أن يباع يثمن ر خيص ك 200 دولار للأونصة الواحدة |
Bir sahtecinin, boyasinin tam bir bilesimini bulmus olmasina imkân yok. | Open Subtitles | من المُستحيل على أيّ مُزوّر أن يُطابق التركيب الكيميائي الدقيق لألوانه. |
Buna imkan yok. Bu gece olabilirdi belki, ama artık olamaz. | Open Subtitles | لا، ليس هُناك فرصة حسناً، كان هُناك ولم تَعُد بعد الآن. |
Bunun benim virüsümle alakalı olmasına imkan yok. Hayır... | Open Subtitles | لايوجد مجال أن فيروسي له علاقة بكل مايحدث , لا |
Sanat icra etmemize, biyo-teknolojiye, yazılıma ve bütün sihirli şeyleri yapmaya imkan tanıyor. | TED | إنه يتيح لنا أن للفن فرصة و التقنية الحيوية ، والبرمجيات وكل هذه الأشياء السحرية |
Bu teşhisin, saman kaplı, korkuluk kafanın içinden çıkmış olmasına imkân yok. | Open Subtitles | محال أن تكوني قد عرفت هذا برأسك المغطى بشعر أصفر كرأس الفزاعة القشية |
Bu filmin gerçek bir hikayeden alıntı olmasına imkan yok. | Open Subtitles | حسناً، محالٌ أن يكون هذا الفيلم مستوحىً من قصّةٍ حقيقيّة. |