ويكيبيديا

    "insanın" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الشخص
        
    • الإنسان
        
    • الناس
        
    • البشر
        
    • إنسان
        
    • شخص
        
    • المرء
        
    • البشري
        
    • البشرية
        
    • أشخاص
        
    • الانسان
        
    • انسان
        
    • الاشخاص
        
    • بشرية
        
    • شخصين
        
    Bu, diğer insanın sizden ne beklediğinize karar verme zorunluluğunuzdur. TED إذ أنّ عليك أن تخمّن ما الذي سيقرّره الشخص الآخر.
    Ama biliyoruz ki insandır insanın asıl bileceği, Alexander Pope’tan ödünç alalım. TED لكن أكثر الدراسات ملائمة هي دراسة الإنسان نفسه. كما قال ألكسندر بوب.
    Burada bulunanların çoğu çok fazla sayıda insanın bunu gördüğüne şahit oldu. TED العديد منكم هنا لديه الفرصة للتأكد من أن يشاهده الكثير من الناس.
    Gerçek anlamda milyonlarca insanın yaşamına önemli değişiklikler getirebilme ve küresel çapta koruyucu hekimlik konusunda bir fırsat penceresi ile karşı karşıyayız. TED إذن توجد فترة زمنية حرجة علينا صنع فرق هام ليتمكن من التأثير على حياة ملايين البشر ونمارس الطب الوقائي على مستوى علمي
    Craig Venter'a hep sormak istemişimdir: Bir insanın vücuduna sentetik bir kromozom yerleştirip istediğimiz zaman kendimizi yinelememiz mümkün olur mu diye. TED أردت أن أسأل كريغ فينتر إن كان من الممكن إدراج كروموسوم إصطناعي في إنسان بحيث يمكننا أن نستنسخ أنفسنا إن أردنا ذلك.
    Bu, bağlama göre mevcut deniz seviyesi ve bu da 4 milyondan fazla insanın yerinden olmaya karşı savunmasız kaldığı deniz deviyesi. TED للإيضاح، هذا هو المستوى الحالي للبحر، وهذا هو مستوى البحر الذي إذا تجاوزناه فإن أكثر من 4 ملايين شخص قد يضطرون للنزوح.
    İnsanın karar vermesi bir şey, dile getirmesi ayrı şeydir. Open Subtitles أن يقرر المرء شيئا و أن يتحدث عنه شيئ آخر
    Size bırakmak istediğim ikinci şey bu mücadelenin ortasındaki insanın kendisini ortaya koyacak zihni dirayete sahip olmaya istekli olmak zorunda olması. TED الشيء الثاني الذي أريد أن اخبركم به عندما يكون الشخص في منتصف التحدي يجب ان يتحلى برجاحة العقل حتى يتخلصوا من المشكلة
    Zaten günümüzde yapılabileciğini bildiğiniz birşey, kemik dokusu geliştirmek, ki bundan bir evlilik yüzüğü yapabilesiniz, sevdiğiniz insanın kemik dokusundan - gerçekten. TED شئ يمكن أن يصنع بالفعل هو أن تصنع أنسجة عظام لكي يمكنك صناعة خاتم للزواج من أنسجة عظام الشخص الذي تحبه نفسه
    Bunun siyah bir insanın ruh haline yaptığı etkiyi düşün. Open Subtitles فكر بشأن التأثير على روح هذا الشخص الأسود عن إمكانياتهم
    Melekler, insanın bedeninin önünde değil, onun ruhunun önünde secdeye varırlar. TED و سجدت الملائكة ، ليس لجسم الإنسان ، ولكن للنفس البشرية.
    Gerçek şu ki insanın özü sevgi ve inanç, ...cesaret,duyarlılık,cömertlik ve fedakarlıktır. Open Subtitles الحقيقة هي أن جوهر الإنسان هو الحب والإيمان الشجاعة والحنان والكرم والتضحية
    - İnsanın üreme sistemi karışıktır, ve çoğunlukla tahmin edilebilir olmaz. Open Subtitles جهاز الإنسان التناسلي يُعدّ نظام معقّد جداً ومتقّلب في أغلب الأحيان
    insanın yapmak isteyeceği bir hale, ve ayrıca iki dile hakim olamama sorununa çözüm bulmaya, ve dil eğitimine dönüştürmek. TED الى شيء يريد ملايين الناس القيام به وذلك سوف يساعد بخصوص مشكلة ندرة متعددي اللغات وذلك عن طريق تدريس اللغة
    Ve her yıl onlardan on yılda bir milyar insanın hayatını olumlu bir şekilde etkileyecek bir şirket yada ürün yada hizmet başlatmalarını istiyoruz. TED وفي كل سنة نطلب منهم بدء شركة أو منتج أو خدمة والتي من الممكن أن تؤثر إيجاباً على حياة البلايين من الناس خلال عقد.
    Bu arada 28 yaşında, ve bilgisayar ekranı ve dokunmatik ekranla çoğu insanın yapacağından daha hızlı şeyler yapıyor. TED عمرها 28 عاما، بالمناسبة، وهي تفعل أشياء بشاشة حاسبها الآلي ولوحة اللمس التي يمكن أن تستخدمها أسرع من البشر.
    Ama önemli olan, herkesin dünya üzerindeki her insanın başına gelmiş olması. Open Subtitles لكن المهم، أن الأمر قد حدث للجميع لكل إنسان على ظهر الكوكب
    Ve işte bu konuşma için olan özel görevim: Bu odadaki her bir insanın yaşam süresini yedi buçuk dakika artırmaya çalışacağım. TED لذا سأقدم لكم مهمتي الخاصة لهذا الحديث: سأحاول أن أزيد من العمر الإفتراضي لكل شخص موجود في هذه القاعة بسبع دقائق ونصف
    Zengin ama gösterişsiz olsun. Çünkü kıyafet, insanın mihengidir çok kez. Open Subtitles ثمينة ولكن بعيدة عن الفخفخة فكثيرا ما ينبىء عن المرء مظهره
    Bu insanın kalbi kırılırsa belki Zaman Lordu ortaya çıkar. Open Subtitles ربما لو انفطر هذا الفؤاد البشري قد يظهر سيد الزمن
    Ne yaparlarsa yapsınlar, Dünya'nın direnci insanın verdiği zararları kısa sürede düzeltebiliyordu. TED أياً كان ما استطاعوا فعله، فإن مرونة الأرض ستشفي الأنشطة البشرية قريباً.
    Ve şans eseri bazı adamlar mikrofonlarla dolu bir odada suikast hakkında, siz ve diğer sekiz insanın anladığı dilden konuşmaya başladılar. Open Subtitles و كان هناك شخص يتحدث مع بعض الرجال عن جريمة قتل بلغه تتحدثينها أنت و ثمانى أشخاص آخرين فى حجره مليئه بالميكروفونات
    Bu biraz zorlu bir iş, ilkel insanın ateşle karşılaşması gibi. TED يشبه هذا التحدي نفس التحدي الذي واجهه الانسان البدائي مع النار.
    Sadece tek bir insanın bile bütün duvarları yıkabileceğini biliyorum. Open Subtitles اعرف ان كل انسان يمكنه المشاركة في تدمير هذا الحاجز
    Fabrikanın yok edilmesiyle çok daha fazla insanın kurtarılabileceği mantığıyla bombalanabilirdi. Open Subtitles ان القصف ان كان منظمة سنحمى العديد من الاشخاص بتدمير المصنع
    Çabuk. 12. kattan düşmeye karşı koyabilen insanın üç kemiğinin adı... Open Subtitles بسرعة سمي 3 عظام بشرية يمكنها الصمود من سقوط 12 طابق
    Oldukça önemsediğim iki insanın aptal bir şey yüzünden birbirlerini incitmelerini izleyemem. Open Subtitles لا أستطيع الوقوف ومشاهدة شخصين أهتم لأمرهما متأذيان من أجل أمر سخيف

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد