ويكيبيديا

    "israil'" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • إسرائيل
        
    • اسرائيل
        
    • الإسرائيليين
        
    • لأسرائيل
        
    • لاسرائيل
        
    • وإسرائيل
        
    • ذهبت لإسرائيل
        
    • فلسطين
        
    • الإسرائيلي
        
    • الإسرائيلية
        
    • بإسرائيل
        
    Geçtiğimiz günlerde bana 1948 senesinde iki kız kardeşinin ve babamın tek başlarına bir botla İsrail'e seyahat ettiklerini anlattı. TED أخبرتني منذ وقت قريب أنه في عام 1948 سافر أبي و اثنتان من أخواتها على قارب إلى إسرائيل بدون أجدادي.
    Geçen yıl tek başımıza İsrail'de 207.000 insana müdahale ettik. TED في العام الماضي وحده قمنا بمتابعة 207,000 حالة في إسرائيل
    Filistin ve İsrail hakkında Ortadoğu'dan gelen daha büyük bir konuşmamız da var. TED لقد حصلنا على محادثة أكبر حول إسرائيل وفلسطين يشع من منطقة الشرق الأوسط.
    Kendi özgür iradeleriyle İsrail'e gitmiş olsalardı, ...o zaman memnun olurmuş. Open Subtitles لو رحلوا الى اسرائيل بمحض ارادتهم لكان أفضل لكان أكثر سعادة
    Nebukadnezar İsrail'i ele geçirip tapınağı yağmaladı ve insanları Babil'e sürgüne gönderdi. Open Subtitles عندما غزا نبوخذنصر اسرائيل وحطم المعبد واخذ اليهود الى المنفى في بابل
    Silahlı insanlar, İsrail'in neden hepimizi takip etmekte olduğunu hangisi açıklayabilir. Open Subtitles الذي قَدْ يُوضّحُ لِماذا أناسَ بالأسلحةِ يُطاردوُنا في جميع أنحاء إسرائيل
    İsrail'in katıksız varlığı tehdit altında, siz çıkmış limonlardan bahsediyorsunuz. Open Subtitles إسرائيل حقيقة موجودة تحت خطر محدق وأنتم تتعاملون مع ليمون
    Ancak İsrail, Orta Doğu'da olması gereken demokrasiyi uygulayan tek ülke. Open Subtitles لكن إسرائيل الأقرب إلى الديمقراطية التى ليست عندنا في الشرق الأوسط
    İsrail'in, Gazze'ye yardım taşıyan teknelere sebepsiz yere yaptığı saldırı. Open Subtitles هجوم إسرائيل غير المبرر على الاساطيل التي تقدم المعونة لغزّة
    Walter, Joanne'i aramak için iyi bir zaman değildir belki. Selam İsrail. Open Subtitles والتر ، ربّما هذا ليس الوقت المناسب لمهاتفة جوان أهلا ، إسرائيل
    Bisikletimin üstündeyken, İsrail'in derin güzellikleriyle bağlantı kurduğumu ve ülkemin geçmişiyle ve kutsal kitapla bir olduğumu hissediyorum. TED عندما أكون على دراجتي الهوائية اشعر انني متصل بجمال إسرائيل الآخاذ واشعر اني متحد مع تاريخ هذا البلد ومع الكتاب المقدس
    Laf arasında bana İsrail'deki bir tıp konferansından yeni döndüğünden, burada yeni bir gama detektörü üzerinde konuşulduğundan bahsetti. TED وقد اخبرني عن مؤتمر كان قد عاد منه من إسرائيل حيث كانوا يتحدثون عن نوع جديد من مستقبل اشعة جاما
    Bence Mossad işin içinde, ama başı çeken kuvvet İsrail değil. TED ان رأي هو ان المُساد مشارك بهذه الدودة ولكن .. القوى العظمى في هذا الخصوص .. ليست إسرائيل
    Aynı şeylerin burada olmayacağını kim bilebilir ki. İsrail bizim sigorta poliçemiz. Open Subtitles من الذي يقول أنه لا يحدث هذا هنا اسرائيل هي بوليصة التأمين
    Musa'nın İsrail'in çocuklarına söylediği gibi "Bugün ağzına koyduğun yarın popondan görünür." Open Subtitles كما قال موسى لاطفال اسرائيل مايجل للفم اليوم يظهر في المؤخرة غدا
    İsrail'de dağ bisikletçiliği benim büyük tutkuyla ve bağlılıkla yaptığım birşey. TED ان قيادة الدراجات الهوائية في الجبال في اسرائيل هو أمرٌ اقوم به بشغف كبير وبإلتزام أكبر
    Ve 8 yaşındakyen, birini onu Odessa'dan bir gemiye bindirip İsrail'e göndermiştir, tek başına. TED عندما كان في الثامنة من عمره .. وضعه أحدٌ ما في قارب في أوديسا .. وأرسله الى اسرائيل بمفرده
    Elbette Majesteleri, bunun tanrıların öfkesi ve intikamı, ...olduğunu söyleyen İsrail'lilere kesinlikle inanmamalısınız,? Open Subtitles بالتأكيد أن جلالتك لن تصدقى الإسرائيليين بأنها كانت علامة لغضب و انتقام ربهم
    Ama her şeyden önce, bunu söylemenin adil olduğunu düşünüyorum, o, İsrail'in büyük bir evladıydı. Open Subtitles ولكن أولاً وقبل كل شيء أعتقد أنه من الإنصاف القول انه كان ابناً باراً لأسرائيل
    Bir Yahudi olarak İsrail'e hayatımın son günlerini yaşamaya gittim. Open Subtitles و قد ذهبت لاسرائيل على أمل أن أعيش هناك كيهودى فى آخر أيام حياتة
    Tıpkı önünde şapka çıkartılacak Güney Afrika, Türkiye, İsrail, Somali, Japonya ve Gambiya gibi. TED تحية إلى جنوب أفريقيا وتركيا وإسرائيل و الصومال و اليابان و غامبيا.
    Nasıl olduğunu görmek için geçen yaz İsrail'e gittim. TED حسنا، ذهبت لإسرائيل الصيف الفائت لأرى بنفسي.
    Kurtuluştan sonra, toplama kampından sağ kurtulanların İsrail'in kuruluşundan önce Filistin'e göç etmesini sağlayacak sahte evraklar hazırladı. TED وبعد التحرير قام بصنع أوراق مزيفة لكي يدفع بالناجين من مخيمات الاعتقال بالهجرة الى فلسطين قبل ان تُقام دولة إسرائيل
    Bu, benim ve İsrail bayrağını tutan kızımın bir resmi. TED هذه صورة لي و لابنتي و نحن نمسك بالعلم الإسرائيلي
    Sarah İsrail Haberalma Servisi'nin geliştirdiği yer belirleyicileri Kitt'e yerleştirdi. Open Subtitles سارة برمجت إحداثيات المواقع التي قدمتها المخابرات الإسرائيلية إلى كيت
    Şimdi de İsrail'e zarar verecek bütün düşmanların peşlerindeler. Open Subtitles و الآن، هم وراء جميع الأعداء الساعين لإلحاق الأذى بإسرائيل

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد