ويكيبيديا

    "iyice" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • جيداً
        
    • جيدا
        
    • ملياً
        
    • فاحصة
        
    • بعناية
        
    • جيّداً
        
    • بوضوح
        
    • بعمق
        
    • تزداد
        
    • بشكل جيد
        
    • جيدًا
        
    • جيّدا
        
    • بدقة
        
    • سوءاً
        
    • بإحكام
        
    Mektubumu bitiriyorum aşkım... bu gece çocuklarımı yataklarında iyice ört. Open Subtitles لذا، باختصار يا حبيبتي الليلة، غطي الأطفال جيداً في الفراش
    Bu maymunlara iyice bir bak. Telefonunu kimin aldığını söyle. Open Subtitles إنظرى جيداً إلى هؤلاء القرود أخبرينى من الذى أخذ الهاتف
    En geçerli plan genellikle iyice gizlenip gözden uzak durmaktır. Open Subtitles والخطة الأمثل هي أن تختبئ جيداً وتبقي بعيداً عن الأنظار
    İyice kontrol etmezsem Başkan Yardımcısı'nın ofisinin önünden bile geçemem bir daha. Open Subtitles ان لم اتحقق جيدا فل استطيع المرور من امام مكتب نائب الرئيس
    Oraya iyice bak. Orası seni sevdiğimi ilk anladığım yer. Open Subtitles و انظرى له جيدا هناك عرفت اول مرة اننى احبك
    Sadece bunu iyice düşündüğünden emin olmak istedim ben, yardım etmek istiyorum sana-- Open Subtitles أردت فقط التأكد انكِ فكرتي ملياً في هذا القرار انا.. أردت فقط المساعده
    İyice bakın, bu günümüzün temiz kömür teknolojisi. TED خذوا نظرة فاحصة طويلة، هذه هي تكنلوجيا اليوم للفحم النظيف.
    İyice incelediniz mi? "Gay ajandası". TED هل تجرّعتموها جيداً ؟ أجندات مثليي الجنس.
    Sana ışıkta iyice bir bakmak istedim. Open Subtitles أنا فقط أريد أن أنظر إليك جيداً فى الضوء
    Bunlara iyice bak, Raymond. Ve bakarken de, dinle. Open Subtitles أنظر نحوهم جيداً يا ريموند وبينما تنظر ..
    - Hayır. Bavulsuz geldiğine göre ona iyice bakmış olmalısın. Open Subtitles جاء فارغاً، ذلك يعني إنك نظرت إليه جيداً أكثر من اللازم
    Umarım onları iyice fırçalamışsınızdır. Open Subtitles .أتمنى منك أن تهتمي بتنظيفهم جيداً بالفرشاة
    - Evet. Beni artık iyice tanıyorsunuz sanırım. Open Subtitles أعتقد أنكِ تعرفينني كافياً و جيداً حتى الآن.
    Onu aşağıya götürün ve iyice yıkandığından emin olun! Open Subtitles رافقيها إلى الأسفل وتأكدي من تنظيفها جيداً
    İyice sarın, Miranda. Dışarısı buz gibi. Burası da öyle. Open Subtitles يجب ان تلتحفى جيدا يا ميراندا ,انها برد هنا وهناك
    inan bana, bu ufakligi iyice taniyinca... onu tüm kalbinle seveceksin. Open Subtitles ثق بي، ذات يوم ستتعرف عليه جيدا وستحبه من كل قلبك
    Herhangi biri kullandı mı peki, Kate ? İyice düşün. Open Subtitles كايت ,هل هناك أي أحد استخدم هذا الهاتف فكري جيدا
    Beyler, bunu iyice düşündüm de bu yangın olayı kontratın imzalanmasını kuşkusuz askıya alacak. Open Subtitles أيها السيدان، لقد فكرت ملياً في هذا الشأن. سيعرقل حريق المصنع توقيع العقود للوقت الراهن.
    İyice bak. Open Subtitles ألقِِِِ نظرة فاحصة يا عزيزتي إنها لحظة تاريخية
    Şimdi onları iyice okuyup bize örnek bir olay bulmalısın. Open Subtitles حسناً ، الآن يجب أن تدرسها بعناية لتجد سابقة لنا
    Sana bir saat veriyorum ve, benimle burada kalmak isteyip istemediğini iyice düşünmeni istiyorum. Open Subtitles أريدكِ أن تأخذي ساعة من وقتك وتفكّري جيّداً بهذا الأمر، إما أن تبقي هنا وتنتظريني أم لا.
    Dur, dur, dur. Şunu iyice bir anlayalım. Open Subtitles مهلاً ، مهلاً ، مهلاً دعني أفهم هذا بوضوح
    Fosil yakıtlarından nasıl kurtulacağımız hakkında iyice düşünmemiz gerekmez mi?" TED ألا يجب أن نفكر بعمق حول كيفية الإستغناء عن الوقود الأحفوري؟
    Koşullar yol almamı iyice tehlikeli hale getirene kadar Kanada'ya olabildiğince yakınlaşmak istiyordum. TED أريد أن أقترب قدر الإمكان إلى كندا قبل أن تزداد الظروف خطورة مما حال دون الاستمرار.
    Sera etkisi bir yüzyıldan uzun bir süredir iyice anlaşıldı. TED تأثير الاحتباس الحراري تم فهمها بشكل جيد لأكثر من قرن.
    Bölüklerdeki alarmı hafifletin. İyice dinlensinler. Open Subtitles ،وزع حراسك على مواقعهم لكن ليرتاحوا جيدًا
    Bazen şovlarda iyice göremiyorsun, çünkü bilirsin uzun boylu insanlar ayakta durur. Open Subtitles أحيانا في الحفلات، لا تستطيع الرؤية جيّدا بسبب وقوف الناس الطويلين.
    İstekleriniz üzerinde iyice düşünüp taşındık, Bay Columbus ve çok aşırı bulduk. Open Subtitles إذاً ، لقد درسنا فرضيتك بدقة يا سيد كولومبوس . ووجدنا أنها متهورة
    Anlaşmamız yolu tamir etmen içindi, iyice berbat etmen için değil. Open Subtitles الإتفاق بأن تصلح الطريق لا أن تزيدة سوءاً
    Hepsi süngülerini iyice kontrol ettiler. Open Subtitles كلّهم يتأكدون من أن حرابهم مُغلقة بإحكام

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد