Köyden gelen bir dokunulmazın Köyün girişinde büyük bir fotoğrafını görünce çok şaşırmıştım. | TED | دهشتُ حقًا لرؤية منبوذة تنحدرُ من القرية، ولديها مجسمٌ كبيرٌ على مدخل القرية. |
Köyün delisi gibi oynuyorsun. Herkesin Köyün delisi olduğunu düşünmesini mi istiyorsun? | Open Subtitles | تلعب كفتى القرية الساذج أتريد الناس أن ينظروا إليك كفتى القرية الساذج؟ |
Ruslar tüm kaçanları toplayıp onları kütük gibi Köyün ortasına yatırıyorlar. | Open Subtitles | لذا، جمّع الروس كل المخالفين وكوموهم مثل الخشب في وسط القرية |
Oh, biliyor musun, Belki tüm Köyün kafalarını kesip başlarını bir tabağa koyabilirdim. | Open Subtitles | هل تعرف، ربما كان لابد أن أذبح قرية كاملة وأضع رؤسهم على طبق |
O savaşçı da olmazsa eğer, kabiilen ve Köyün yok olacak! | Open Subtitles | وبدون المحارب العظيم سوف تكون قريتك ملعونه |
Eserleri barındıran kasa, Köyün merkezinde, bu yüzden sessiz olmalıyız. | Open Subtitles | المدفن الذي يَحتوي المصنوعات اليدويةَ يقع بالقرب من مركز القرية |
Engereğin babası hala Köyün kötü züppelere karşı tek koruyucusu durumundaydı... | Open Subtitles | و والد فيبرهو الوحيد الذى يدافع عن القرية من الاشخاص السيئون |
40 yaşlarında bekar bir kadın olan komşuları aynı zamanda Köyün ebesiydi. | Open Subtitles | الجارة، و هي امرأة عازبة في الأربعينات من عمرها كانت قابلة القرية |
Klara'nın etrafındaki çocukların okul sonrası evlerine dağılmak yerine hep birlikte Köyün çıkışına doğru gitmeleri bana hep garip geliyordu. | Open Subtitles | بدا لي غريباً أن الأولاد من حول كلارا بدلاً من أن يذهبوا لبيوتهم بعد المدرسة كانوا يذهبون معاً لطرف القرية |
Tüm Köyün katıldığı, çiftçinin karısının cenazesinden sonraysa tüm o kazalar unutulmuştu. | Open Subtitles | بعد جنازة زوجة المزارع التي حضرها كل سكان القرية تم نسيان الحادثين |
Baron halk arasında sevilmezdi ama mevkisinin taşıdığı güç ve Köyün yarısının işvereni olarak büyük bir saygı görüyordu. | Open Subtitles | البارون لم يكن محبوبا و لكن على اعتبار أنه شخصية قوية و رب عمل نصف سكان القرية كان محترماً |
Ağabeyim, Köyün klanlar arasındaki katı sınırları ortadan kaldırabilek bir şey olduğuna inanırdı. | Open Subtitles | لقد آمن أخي الأكبر بأن القرية كانت شئ يستطيع أن يزيل إطارات العشائر |
O zamana kadar bu işi bitiremezsek Köyün sonu gelmiş demektir. | Open Subtitles | ينبغي أن نفرغ من الأمر قبل ذلك. وإلا ستكون نهاية القرية. |
Elbette doğru olan yer, insanların her gün geçtiği Köyün merkezinde bir yerdir. | Open Subtitles | أفضل مكان هو على الارجح في قلب القرية حيث يمر الناس كل يوم |
İki ay sonra yine iş gereği bir başka köye gittim. Köyün şefinin evinde kalmamı önerdiler. | TED | ،بعد شهرين ذهبت إلى قرية أخرى في نفس المهمة ،وطلبوا مني أن أعيش مع زعيم القرية |
Atalarıdır. Ve tabi ki Köyün içinde ruhlara ait minyatür bir köy var, değil mi? | TED | وبطبيعة الحال فان شعب ذو روح يملك قرية مصغرة في قريتهم ، أليس كذلك؟ |
Bir Viking babasının standartlarına çıkmak kolay değildir özellikle de bu Viking babası ayrıca Köyün Şefiyse bu yüzden kendinizi kanıtlama şansını yakaladığınızda, onun üzerine atlarsınız. | Open Subtitles | ان تقارن بأب من الفايكنج ليس امر هين خاصة ان كان هذا الأب هو ايضا رئيس قريتك |
Birlikte büyüdük. Bizim Köyün papazının oğludur. | Open Subtitles | لقد ترعرعنا منذ الصغر معا، إنه ابن القس في قريتنا. |
Köyün içine sürünüyor ahırlarda insanlar nazikçe hayvanlarla oynaşıyorlar. | Open Subtitles | وكأنه يزحف للقرية. والناس في الحظائر تحتضن حيواناتهم. |
Onlar velilerdi, onlar Köyün aklıydı. | TED | لقد كانوا هؤلاء المسؤولين، لقد كانت تلك العقلية بالقرية. |
Bir boru hattı geçirilebilsin diye koca bir Köyün katledilmesine izin verdin. | Open Subtitles | لقد قررت محو قريه باكملها عن بكره ابيها لاجل خط انابيب بترول لعين يمر بها |
Bunun için Veer pilot olmuş... Köyün kızları ise cahil kalmış. | Open Subtitles | لِهذا فير أَصْبَحَ طيارَفي القوة جويةِ... وبنات القريةِ يَبْقينَ افي الامية |
Becerelim şunu. Şu lanet Köyün tümünü gebertelim. | Open Subtitles | لنقتلها يا رجل لنقضى على كل القريه اللعينه |
Belli ki Kallunda Kintash'ın infazı bu Köyün imhasıyla eş zamanlı. | Open Subtitles | بشكل واضح إعدام كامل لقرية : كالوندا كينتاش قُصِدَ التَزَامُن بإبـادةِ قريتِه |
Senin kızılderili Köyün hiç ödül kazanamayacak ama bu uçan daire birinci sınıf, | Open Subtitles | قريتكم الهندية لم تفز بأى جائزة ولكن هذا الطبق الطائر من الدرجة الأولى |
- Evet davranıyorsun. O yüzden bana kardeşinin Köyün aptalı olmadığını söylemen gerek. | Open Subtitles | وأريدك أن تؤكد لي أنها ليست حمقاء. |
Nijer nehri boyunca bunun gibi pek çok Köyün üzerinden uçmuş olmalıyım, ve her biri benzersizdi, eşsiz bir dokusu vardı, | TED | كان يجب أن أطير على ارتفاع من القرى على طول نهر النيجر، وكان كل واحد فريد من نوعه، وله نمط مختلف. |