Ben İran'dan uzaktayken İslam devrimi İran'ın üzerine çökmüş ve ülkedeki Fars kültürünü bütünüyle değiştirerek İslam kültürüne evirmişti. | TED | بينما كنت غائبة عن إيران، وكانت الثورة الاسلامية في ايران تنحدر وحولت البلاد تماما من الفارسية إلى الثقافة الإسلامية. |
Bu yüzden daha geleneksel şirketlerin hacker kültürünü ve getirdiği yaratıcı kaosu benimseyebilmeleri için zaman ve uyum gerekecek. | TED | وبالتالي فإن الشركات التقليدية، ستكون بحاجة للوقت كي تتكيف وتحتضن ثقافة المخترق وما تجلبه تلك الثقافة من فوضى إبداعية. |
Müzik kültürünü atomlara ayırmak için Bu yüzden geçmişteki, şimdiki ve gelecekteki türler çalışabilir, ve ,ayrılabilir, canlıdır. | TED | لتفتيت الثقافة الموسيقية بحيث أن كل الأنواع السابقة والحاضرة والمستقبلية يمكن دراستها واستخراجها، بشكل حي. |
Tamam Darryl... kendi kültürünü öğrenmelisin. | Open Subtitles | حسنا, داريل.. أنت بحاجة لتتعلم أكثر على ثقافتك سأصنع لك مزيج موسيقي عظيم |
O halde bu stres kültürünü ilerletmeye ve daha mutlu daha sağlıklı ve umarım daha üretken hayatlar yaşamaya başlayalım. | TED | لذا دعونا نُحسّن ثقافتنا عن التوتر، ونبدأ بالعيش سعداء وأصحّاء ونأمل المزيد من الحياة المنتجة. |
Bu esnada şövalyeler ve ahlaki görüşlerini anlatan macera dolu ortaçağ romanları Avrupa kültürünü etkisi altına almıştı. | TED | في ذلك الوقت، كانت كتب القرون الوسطى مؤرِخة لمغامرات الفرسان ومبادئهم الأخلاقية وتسيطر على الثقافة الأوروبية. |
Üçüncü adam: Arkamdaki Afrika kültürünü temsil ediyor. | TED | رجل 3: ما هو خلفي يمثل الثقافة الأفريقية |
Bütün bu cadde koşucusu kültürünü araştırmak istiyordum, bana ve tüm herekese ne yaptığını. | TED | كنت أريد التحقق في هذه الثقافة الشديدة السرعة, وما كانت تفعله بي و بالجميع. |
Avrupa kültürünü kucaklamanın gerekli olduğunu neden düşündün? | Open Subtitles | لماذا تجد أنّه من الضروري تبنّي الثقافة الأوروبيّة؟ |
Bazılarımız, politik yöntemlerle eşitlik için savaştı Ray Charles ise, insanların yüreğine dokunarak Amerikan kültürünü değiştirdi. | Open Subtitles | بعضنا ناضل من أجل المساواة من خلال الحياة السياسية لكن راي تشارلز غير الثقافة الأمريكية بالتأثير في قلوب الناس |
Tam Amerikan kültürünü benimsedim derken manikür yaptıran bir erkek görüyorum. | Open Subtitles | عندما تبدأ في إستيعاب الثقافة الأمريكية ترى رجلا بالغا يقوم بتدريم أظافره |
Daha doğrusu Çingene kültürünü saptıran birileri. | Open Subtitles | اكثر دقة, احدهم قام بتحريف الثقافة الرومانية |
Eğer yabancılar Çin kültürünü öğrenebiliyorsa, ...biz de Batı kültürünü öğrenebiliriz. | Open Subtitles | إن كان باستطاعة الأجانب تعلّم الثقافة الصينيّة، فيمكننا تعلّم ثقافة الغرب أيضاً |
Eğer yabancılar Çin kültürünü öğrenebiliyorsa, ...biz de Batı kültürünü öğrenebiliriz. | Open Subtitles | إن كان باستطاعة الأجانب تعلّم الثقافة الصينيّة، فيمكننا تعلّم ثقافة الغرب أيضاً |
Bu değişim, Profesor Nicalau Mills'in deyimiyle bir utanç kültürünü yarattı. | TED | هذا التغيير أدى إلى ما يسميه بروفيسر نيكولاس ميلز ثقافة الإذلال |
Yabancı bir dili öğrenirken, aynı zamanda o ülkenin kültürünü de öğrenmeliyiz. | Open Subtitles | عندما نتعلم اللغة الأجنبية يجب أن نتعلّم عنها أيضاً تلك ثقافة البلاد |
Köyünü görmek, kültürünü öğrenmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أرى قريتك ، أن أتعلم ثقافتك |
Bunun anlamı; Bizim onun kültürünü, onun da bizim kültürümüzü öğrenmesi için fırsatımız olacak. | Open Subtitles | وهذا يعني أنّ لدينا الفرصة لمعرفة ثقافته ويعرف هو ثقافتنا |
Benimle konuşmaya istekliydi çünkü diğer mağdurlardan, BM'den, onun karışık kültürünü anlayan bir kadının geldiğini duymuştu. | TED | كانت على استعداد للتحدث معي لأنها سمعت من ضحايا أخريات أن هناك امرأة من الأمم المتحدة تفهم ثقافتها المعقدة. |
LA'in harika kültürünü keşfetmek gibi mi? Tatilimi, bu dumanlı şehirde bir oyuncuyu arayarak geçirmek ister miyim sanıyorsunuz? | Open Subtitles | يمكننا أن نستكشف حضارة لوس أنجليس الساحرة؟ هل تعتقدين أنني أريد أن اقضي عطلتي |
İş arkadaşlarımız sesini duyuruyor, endüstriler iş yeri kültürünü yeniden gözden geçiriyor ve aileler ve arkadaşlar saklı tutulmuş gerçeklerle ilgili zor konuşmalar gerçekleştiriyorlar. | TED | زملاؤنا يتحدثون ويُفصحون وعدة صناعات تعيد النظر بثقافة مكان العمل، وعائلات وأصدقاء يخوضون نقاشات صعبة. عن حقائق راسخة. |
Rock müziği, pop kültürünü ve amerikan kültürüne bayılıyorlar. | TED | يحبون موسيقي الروك، ثقافه البوب، الثقافه الأمريكيه. |
Eski ülkesinde Hocasının kendisine öğrettiklerini hatırlar.... ve insanlara kendi kültürünü anlatır herkesi sorunlardan kurtardıktan sonra. | Open Subtitles | ويعلم الناس ثقافته بعد أن يوسعهم ضرباً هذا رائع |
Onu, Los Angeles'a, Monies kültürünü korumak için destek arayan bir vakıf yöneticisiyle tanıştırmaya götürdüm. | TED | اصطحبته الى لوس أنجلوس ليلتقي بموظف لمؤسسة للبحث عن دعم مالي لحماية ثقافتهم. |