Gel de kılıcını kaldıramayacak kadar güçsüz olan babanın öcünü al. | Open Subtitles | تعالي وانتقمي لوالدكِ، الذي كان أضعف بكثير من أن يرفع سيفه. |
kılıcını son tutan adam, uğruna savaşacak başka bir kraliçe bulsun. | Open Subtitles | أخر من يحمل سيفه بوسعه البحث عن ملكة أخرى ليقاتل لها. |
İnan bana eğitim kılıcını yüzüne yiyince neler hissedeceğini bilmek istemezsin. | Open Subtitles | صدقني ، لا تود أن تجرب سيف التدريب حين يضرب وجهك |
Birazdan İskender'in peleriniyle Sezar'ın kılıcını ve Sezar'ın adını taşımak için biri gelecek. | Open Subtitles | -قريبا سيحمل شخصا ما عباءة الاسكندر -و كذالك سيف القيصر -و اسم القيصر |
kılıcını kalbime geçirmeye çalışan çok sayıda küçük adam oldu. | Open Subtitles | الكثير من الرجال الصغار حاولوا أن يضعوا السيف في قلبي. |
Parmakların eski kuvvetini daha iyi hatırlardı eğer kılıcını kavrasalardı. | Open Subtitles | أصابعك قد تتذكر قوتهم السابقه جيدا لو أنهم أمسكوا بسيفك |
Son Roma İmparatoru XI. Konstantin yağmacıları durdurmak için kılıcını çekip boşluğa atlayarak ölürken bir efsane hâline geldi. | TED | قسطنطين الحادي عشر آخر امبراطور روماني استل سيفه وقفز في الثغر لوقف الحشود المهاجمة مختفياً ليصبح أسطورة. |
Sonrasında Dreyfus'u meydana götürdüler, ritualistik olarak üniformasından rütbelerini söktüler ve kılıcını ikiye ayırdılar. | TED | بعد ذلك، قاموا بأخذه إلى الساحة العامة ورمزيًا قاموا بنزع شارته من بذلته العسكرية وكسروا سيفه إلى نصفين. |
Bir Hun kullanmaya niyeti olmadıkça kılıcını çekmez. | Open Subtitles | الهون لا يرفع سيفه إلا اذا كان يعني أن يستخدمه. |
Düşman sokakta sendeliyor ve pazar yerinde kılıcını kınına sokuyor. | Open Subtitles | العدو يتعثر فى الشارع و يغمد سيفه فى السوق |
Arkadaşıma kılıcını geri verebilir, altını nereye sakladığını söyleyebilir, sonra da cehenneme gidebilirsin. | Open Subtitles | يمكن ان تعطي صديقي سيفه وتخبرني اين تخبا النقود ثم تلقي بنفسك في بئر عميق |
Adam bana hakaret etti, babamın kılıcını kırdı, bana vurdu ve sevdiğim kadını taciz etti. | Open Subtitles | الرجل أهاننى و كسر سيف أبى اسمحوا لى أن اكسر و العذاب الذى أصاب من أحب |
Loki Tanrı'ya işi bıraktığını söyleyip... kılıcını hırsla ona doğru fırlattı ve Tanrı'ya parmağıyla hareket çekti. | Open Subtitles | حتى إنه قال إلى الرب غير الحقيقة وأنه قد ترك ما قضى عليه تحت سيف الله النارى بهتاناً وسخروا من الرب |
Eğer ihtiyacınız varsa, buradaki herhangi bir beyefendi size kılıcını kullandırır. | Open Subtitles | إن كنت تطلب ذلك أى محترم هنا سوف يعطيك سيف |
Pimli Slannen, yasal bir savaşa kolayca sürüklenen bir elf değildir... fakat eşitliğe, özgürlüğe ve insan haklarına meydan okumayla karşılaştığında... bu elf adaletin kılıcını çekecektir. | Open Subtitles | لكن حين يواجه التحدي من أجل المساواة والحرية والحقوق الدستورية, هذا الجني يملك سيف العدالة. |
Savaşa gideceğin günün arifesi kılıcını keçi kanıyla vaftiz etmiştin. | Open Subtitles | الليلة التي سبقت رحيلك للحرب عمَّدت ذلك السيف بدم ماعز. |
Baş muhafızın karnına kılıcını sapladığında ancak yatışacak kadar çıldırtacak seni. | Open Subtitles | وسيقودك هذا للجنون وعلاجه الوحيد هو غرس السيف في معدة الحاجب |
- Sanırım benden bir şey istiyorsun. - Evet. Hachijin'in kılıcını... | Open Subtitles | نعم، السيف الهاتشيني و الرمز التسوكوني الذي تحبه |
Parmakların eski kuvvetini daha iyi hatırlardı eğer kılıcını kavrasalardı. | Open Subtitles | أصابعك قد تتذكر قوتهم السابقه جيدا لو أنهم أمسكوا بسيفك |
Neden kılıcını indirip bir süre kalmıyorsun? | Open Subtitles | لمَ لا تبعدين سيفكِ و تمكثين لبعض الوقت؟ |
Ethan Amca'ya süvari kılıcını ne yapacağını soracaktım da. | Open Subtitles | كنت أود ان اسأل العم إيثان عما سيفعله بسيفه |
Savaşçı olmak düşmanını sadece kılıcınla mağlup etmek değildir kılıcını ona çekebilmek için geçerli bir sebebinin de olması gerekir. | Open Subtitles | الغرض من كونكَ محاربًا ليس فقط صرع خصمك بالسيف، بل إيجاد سبب وجيه لاستِلال سيفكَ في المقام الأول |
Hatırladığım en son şey... o kadın, tepemde duruyordu... benim kendi kanım kılıcını kaplamıştı. | Open Subtitles | آخر شيء أتذكره هو.. تلك المرأة تقف فوقي.. ودمائي تغطي سيفها.. |
Bugün, Tanrı'ların kılıcını yerinden çıkaran Britanya'nın Kralına olan sadakatimizi göstermek için kadeh kaldırıyoruz. | Open Subtitles | اليوم نتعهد بولائنا لملك "بريطانيا العظمى"، الذي أزال سيّف الآلهة |
- Bana kılıcını ver. - Hepsini sen aldın. | Open Subtitles | إعطني سيفاً أنت كان معك جميع السيوف |
Burada kılıcını Lord Kumandan'ının kalbine sokanlardan başka hain yok. | Open Subtitles | الخونة الوحيدون هنا هم الذين ادخلوا سيوفهم داخل قلب قائدهم |
Bana hemen kılıcını ver! | Open Subtitles | . قلّت اعطنيّ سيّفك |
Neden kılıcını Te Efendi'ye verdi acaba? | Open Subtitles | الذي يَعطي سيفَه إلى السّيرِ تي؟ |
Işık kılıcını almalarına izin veremem. | Open Subtitles | أنا لا أَستطيعُ تَرْكهم يَحْصلونَ على سيفِ النور |
Tıpkı bir Truvalı'nın kılıcını düşmanının atan kalbine saplamaya karar verdiği zaman ki gibi. | Open Subtitles | بالضبط مثل ما فعل طروادة عندما قرر أن يغرس نصله إلى آخره داخل قلب عدوه |