Onlar çok güçlüler. Bu gücü serbest bırakmalıyız ki kıta için katkıda bulunabilsinler. | TED | لديهنّ القوة وعلينا أن نطلق العنان لتلك القوة ليستطيعوا أن يساهموا في القارة |
Resmi bir bildiri yayınlayarak, onlara yeni kıta üzerinde sınırsız haklar verdi... | Open Subtitles | منحناهم مرسوماً مقدساً يضمن لهم الحقوق الأبدية لتلك القارة الواسعة و الجديدة |
Amına koyduğumun Afrika'sındaki bütün kıta siktiğimin AIDS'i yüzünden ölüyor! | Open Subtitles | هناك قارات كاملة في أفريقيا اللعينة واللتي تموت من الأيدز |
Burası kıta Ordusu'na katılmak için geldiğim yer, yanlış mı yoksa? | Open Subtitles | هذا المكان حيثُ أتيتُ للإنضمام للجيش القاري ، أليس كذلك ؟ |
Yerkabuğunun derinliklerinde Asya ve Hint kıta plakaları birbirlerini sıkıştırmaktadır. | Open Subtitles | تحت السطح اللوحات القارية لآسيا والهند تتحطّم إلى بعضهم البعض. |
Belki yeni bir kıta bile bulurum. | Open Subtitles | تباً , قد أجد حتى بعض القارات الجديدة أو شئ مـا |
Ancak açık deniz sayılıyor çünkü kıta bölgesel iddialarda limitlerden ayrıldı | TED | ولكنه يعتبر من أعالي البحار لأن القارة قد وضعت حدودا للمطالب التوسعية |
Bazı insanlara göre - mesela Çin'de olan bir İngiliz arkadaşım dedi ki, "Bu kıta kayıtsızlığa doğru uyurgezer gibi ilerliyor." | TED | بعض الناس يقولون .. احدهم صديق بريطاني لي في الصين يقول ان القارة العجوز تسير مغمضة تجاه النسيان |
Aynı şekilde, İslam'da ticaret ve matematiği kıta geneline yaydı. | TED | وبالمثل، أدخل الإسلام التجارة والرياضيات في جميع أنحاء القارة. |
kıta, bütünüyle, yardıma muhtaç bir çaresizlik alanına dönüşmüştür. | TED | القارة بأكلمها تحولت إلى مكان للبؤس، وتحتاج للإغاثة. |
Avrupa da kemer sıkma karşıtı protestolarıyla çalkalandı, ama kıta yönünü değiştirmedi. | TED | أوروبا أيضًا هزتها مظاهرات مناهضة للتقشف ولكن لم تغير القارة اتجاهها. |
Köle ticareti kıta üzerindeki toplumları ve ekonomileri değiştirerek cephane yarışı haline geldi. | TED | و هكذا اصبحت تجارة الرقيق نوعاً من انواع سباق التسلح الذي غير المجتمعات والاقتصاديات في جميع أنحاء القارة |
McDonald's, altı kıta üzerindeki 100 ülkede toplam 30.000 şubeye sahip. | Open Subtitles | ماكدونالدز وحده له 30 ألف فرع في العالم موزعين في 100 دولة و 6 قارات |
Clif ve Ben, 6 kıta 30'dan fazla ülke. | Open Subtitles | لنقرب أعيننا أكثر, الرحلة ستكون عبر 6 قارات خلال أكثر من 30 دولة |
Bu fotoğrafta tipik bir fotoğraf, dünyanın kıta sahanlıklarından geriye kalanları görüyorsunuz. | TED | وهذه صوره صورة طبيعية لشكل المخزون القاري للعالم |
Hiç bitmeyen bu değişim döngüsüne Wegener kıta kayması adını vermişti. | Open Subtitles | إنها دورة لاتنتهي من التغيير أطلق عليها ڤيجنر الانجراف القاري |
Tektonik kuvvetlerin bitişik kıta levhalarının altındaki deniz yatağını itmesiyle oluşmuştu. | Open Subtitles | تكون حين دفعت القوى التكتونية قاع البحر تحت الصفيحة القارية المحاذية. |
Kürenin üstüne ve altına bak. Buradaki kıta işaretlerinin hepsi yanlış. | Open Subtitles | أنظر إلى أعلى وأسفل الكرة الأرضية محاذاة القارات خاطئة |
22'nci doğum günümde uyandım ve şunu fark ettim, yedi kıta arasında sadece ikisine gitmişim. | Open Subtitles | استيقظت يوم ميلادي ال22و أدركت أني زرت قارتين فقط من القارات السبعة فغادرت |
Öyleyse neden kendimizden emin bir şekilde kıta boyutlarındaki bir buz tabakasının önemli bir kısmının çöküp çökmeyeceğini söyleyemiyoruz? | TED | إذًا، لماذا لا يمكننا القول بثقة فيما إذا كان قسم كبير من صفيحة جليدية بمساحة قارة ستنهار أم لا؟ |
- Bu son kıta. | Open Subtitles | هذا هو المقطع الأخر. |
Küçük bir kıta sayılabilecek bir alanı kaplıyoruz. | Open Subtitles | كنّا نغطّي منطقة بحجم قارّة صغيرة. |
Bir kıta... Bütün bir kıta yok oldu! | Open Subtitles | . كتيبة واحدة الكتيبة بأكملها سقطت |
Atlantik okyanusunda bir kıta, ileri bir uygarlığın merkeziydi. | Open Subtitles | قاره فى مكان ما وسط المحيط الأطلنطى والتى كانت مقر لحضاره متقدمه تملك تكنولجيا أحدث كثيراً مما نملك |
kıta sınırına kadar her yer yok oldu. | Open Subtitles | كلّ شيء دُمّر طوال الطريق إلى خط التقسيم القاريّ. |
Bu bükümlü kayaların iki kıta birbirine çarptığında yukarıya doğru itilmiş kara parçaları olduğunu düşünebilirsiniz. | Open Subtitles | ربما تعتقد أن هذه الصخور الملتوية أجزاء من الأرض تحدبت لأعلى بينما إصدمت القارتان ببعضهن البعض |
Gezegenimizdeki tatlı suyun %80'ini oluşturan kıta buzullarından yerküreyi çevreleyen donmuş ormanlara. | Open Subtitles | ابتداءً من قممها الجليدية التي تختزن ما نسبته 80% من مياه كوكبنا العذبة إلى الغابات المتجمدة التي تُطوق العالم بأسره |
Ve kıta sahanlığı dışında İrlanda sularında soğuk su mercanlarının olduğunu biliyor muydunuz? | TED | هل كنتم تعلمون ان لدينا بالفعل مرجان المياه الباردة فى المياه الأيريلندية ، فقط قبالة الجرف القارى لدينا؟ |