Tamam, plan Mojave'den kıyıya doğru geçmek olacak. | Open Subtitles | الخطة هي , أن نتوجه مباشرةً إلى الشاطئ من خلال موييف |
Soğu su, her zamandakinden daha yumuşak olan dalgalarla kıyıya doğru ilerlerken sürüleri de sığ sulara sürüklüyor. | Open Subtitles | بانضغاط الماء البارد إلى شريط رفيع ،أقرب إلى الشاطئ فيُدفع بالسردين إلى المياه الضحلة |
Eğer soğuk su akıntısı kıyıya doğru ilerlemezse her yıl yaşanan büyük göç gerçekleşmeyecek. | Open Subtitles | لذا مالم يتقدّم الماء البارد للساحل فلن يتحرّك السمك، ولن تحدث الهجرة السنوية |
Sana "şimdi" dediğimde, elinden geldiğince hızlı bir şekilde kıyıya doğru kulaç atacaksın, anladın mı? | Open Subtitles | عندما أقول الآن عليك أن تسبح بأقصى ما تستطيع من قوة باتجاه الشاطىء, أفهمت ما أقول؟ |
Karanlıkta göremediğim halde, kıyıya doğru ilerlediğimizi seziyorum. | Open Subtitles | على الرغم من أنه غير محسوس في الظلام لكن لدي حدس أننا متجهون نحو الشاطئ |
Dalışa doğru gidiyordu, şimdiyse geri kıyıya doğru gidiyor. | Open Subtitles | كانت في مسار نحو الماء، وهي عائدة الآن نحو اليابسة. |
Sis dağıldığında kıyıya doğru yol alacağız, değil mi? | Open Subtitles | إذا زال الضباب سوف نتّجِه إلى الشاطئ, صحيح؟ |
Yani ya kıyıya doğru yüzeceğiz ve kuvvetli ihtimal yakalanacağız. | Open Subtitles | لذا إما نسبح إلى الشاطئ أو نواجه القتل بأنفسنا، |
kıyıya doğru gidiyoruz! | Open Subtitles | نحن نتوجّه إلى الشاطئ |
Onu kıyıya doğru çekiyordum. Hey! | Open Subtitles | كنت أسحبه إلى الشاطئ |
kıyıya doğru gitsek iyi ederiz! | Open Subtitles | من الأفضل تحريكه إلى الشاطئ |
kıyıya doğru ilerlerken her biri yek vücut oluyor. | Open Subtitles | ،بينما يتعقّبون السمك للساحل تتّحد القطعان، وتندمج القوّات |
kıyıya doğru yaklaşan bir kasırgayı izlemek gibi. | Open Subtitles | ذلك أشبه بمشاهدة إعصار يتوجه للساحل |
-Pekala. Şunu al. kıyıya doğru işaret fişeği at. | Open Subtitles | -حسناً خذ هذا واذهب لأعطاء اشارة للساحل |
Önce çok büyük gözükür ama kısa sürede kıyıya doğru kayarsınız ve manzara harikadır. | Open Subtitles | تبدو كبيرة في أول الأمر, وبعد ذلك تركبونها باتجاه الشاطىء, والمنظر جميل جداً |
Oradaki bir balıkçı yüzlerce sıçanın gemiyi terk edip kıyıya doğru yüzdüklerini söylüyor. | Open Subtitles | بينما ادعى صائد أسماك رؤيته لآلاف الفئران تاركين السفينة، يسبحون نحو الشاطئ ... |
Yunuslar ekip halinde çalışarak balıkları çevreliyorlar ve onları kıyıya doğru sürüyorlar. | Open Subtitles | يعملون كفريق، تحيط الدلافين بالأسماك، يدفعونهم نحو الشاطئ. |
Asılın küreklere çocuklar. kıyıya doğru çekin. | Open Subtitles | جدفوا يا رجال جدفوا نحو الشاطئ |
Dalışa doğru gidiyordu, şimdiyse geri kıyıya doğru gidiyor. | Open Subtitles | كانت في مسار نحو الماء، وهي عائدة الآن نحو اليابسة. |