ويكيبيديا

    "kıyafet" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الملابس
        
    • ملابس
        
    • زي
        
    • الثياب
        
    • فستان
        
    • اللباس
        
    • بدلة
        
    • البدلة
        
    • ثياب
        
    • للملابس
        
    • ملابسك
        
    • الفستان
        
    • لباس
        
    • الرداء
        
    • ملابسي
        
    Bir zamanlar, bana 2-3 paket kıyafet teslim edilirdi, iki günde bir. TED ذات مرة، كان يصلني مجموعتين أو ثلاثة من الملابس يوماً بعد يوم.
    Üçüncü ritüel ise: bu büyük ateşlerin ortasında kıyafet yığınları var. TED وبعد ذلك الطقوس الثالثة: ما بين كل الحرائق وأكوام الملابس الضخمة.
    Ücretsiz kira, kıyafet ve daha iyi bir iş bulmak için yardım edebilirler. Open Subtitles انها مجانيه وتساعدك على تأجير الملابس وأيضا تساعدك فى الحصول على وظيفه أفضل
    kıyafet balosundan kaçmış gibi o kılıkla otelin lobisinden geçemezdim. Open Subtitles هل كنت ادخل لوبى الفندق هكذا.. مرتديا ملابس اللاجئيين كالبالون
    Bunu sonraya sakla bence.öncelikle orman adamına biraz kıyafet al istersen. Open Subtitles اجعليه الشيئ الثاني. أول شيء أقترحُ بأنّك تَشتري ملابس لرجل الأدغال
    Çalışma masamızdan biraz para, dolabımdan birkaç kıyafet ve çubukta dondurma. Open Subtitles فقط بعض المال من مكتبنا بعض الملابس من خزانتي و مثلجات
    Ne hafif bir kıyafet pemve veya beyaz, pantolonumun önünü dar getirirler. Open Subtitles أي الملابس الخفيفة أبيض أو زهري يجعل مقدمة بنطالي ضيقة بشكل غريب؟
    Ve beni trend bi kıyafet mağazasına götürüp saçma kıyafetler aldırmayı denedi. Open Subtitles لـذا هي أخذتني لمتجر الملابس العصريّ وحـاولت جعلـي أشـتري بعض الملابس السخيفة،
    Claire, belki bir şeyler daha koymak istersin diye kıyafet kutusunu dışarı koydum. Open Subtitles ،كلير ، في حالة كنتِ تريدين إضافة شيئ ما وضعت صندوق الملابس خارجاً
    Umarım yanında yedek kıyafet getirmişsindir çünkü balıklama çöpe gidiyorsun. Open Subtitles من فضلك، أنا آمل فقط أنك أحضرت مزيداً من الملابس
    Kim benim dolabımdan giymek için kıyafet çıkarsa... temizlemesini öneririm. Open Subtitles من إقترح على بيع جزء من الملابس التي في خزانتي
    Yani bir kaç gündür buradayım. Ve kıyafet değişimi iyi olurdu. Open Subtitles أعني، لقد مضت بضعة أيام عليّ هنا، وتبديلة ملابس جيّدة أيضاً
    Ama kameradan bir görüntü elde ettik, üzerinde kıyafet varmış. Open Subtitles لكننا حصلنا على صورة من الكاميرا لقد كان يرتدي ملابس
    Ama... beni sadece asansörsüz çıkılan bir eve tıkıp kıyafet harçlığı bağlamak istiyor. Open Subtitles يريد أن يضعني في شقة بدون مصعد و يعطيني ملابس علاوة على ذلك.
    Sizce okul bana yeni bir kıyafet satın alabilir mi? Open Subtitles هل تعتقد بأن المدرسة تستطيع أن تشتري زي جديد لي
    Steven, gezide giymen için birkaç temiz kıyafet ayırdım sana. Open Subtitles ستيفن، وضعت لك بعض الثياب النظيفة لتأخذها معك في الرحلة
    Biraz kıçını başını açsan ya da etten yapılmış bir kıyafet giysen? Open Subtitles إلا تستطيع أن تتقومي بإغرائه أو أرتدي فستان مصنوع من اللحم ؟
    Bu kıyafet sana daha çok yakıştı, Joe. Open Subtitles يبدو أن أفضل طريقة اللباس. نظرتم أكثر من المألوف، جو.
    Üzerimde hareket algılayıcı bir kıyafet var, vücudumun ne yaptığını anlıyor. TED أرتدي بدلة مُلتقطة للحركة عن طريق القصور الذاتي تلتقط حركة جسدي.
    Hey Mon, sence bu kıyafet satın alma asistanının üzerinde nasıl durur? Open Subtitles كيف تبدو هذه البدلة على مشتري مساعد مالك اليساندرو جاء للصراخ علي
    Üzerinde hiçbir kıyafet yokken koşturmuyordun, değil mi? Open Subtitles أنت لم تكن تجري في الأدغال بدون ثياب .. أليس كذلك ؟ ؟
    Çok geciktiniz. Bu bir görev. kıyafet balosu değil. Open Subtitles هذه مهمّة، و لَيسَت حفلة للملابس التنكرية.
    Senin vücut ve kıyafet sorunların da tıpkı benim spor sorunum gibi. Open Subtitles مشاكل جسمك و ملابسك مثل الرياضة بالنسبة لى
    Hey, son denediğim kıyafet iyiydi, değil mi? Open Subtitles مرحباً , الفستان الأخير كان جيداً , أليس كذلك؟
    Eğer gemiyi alırlarsa, bizi öldüresiye yağmalarlar... etimizi yiyip, derimizden kendilerine kıyafet dikerler. Open Subtitles إذا اخذو السفينه سيرموا بنا إلى الموت سيأكلون لحمنا ويعملو جلودنا لباس لهم
    Vay, iyi ki okul açık değil... yoksa o kıyafet kesinlikle açılmaz. Open Subtitles ياللهول, من الرائع أن الدراسة توقفت وإلا هذا الرداء كان سيسبب مشكلة
    Bu gece bize misafir gelecek. Temiz kıyafet giyeceğim. Open Subtitles إنني أرتدي أفضل ملابسي فلدينا ضيوف الليلة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد