Onları bir filmde görmüştüm ve babam genç bir Kızıl kafayla oturuyordu. | Open Subtitles | أوقعت بهم بفيلم ذات مره وكان جالساً مع شابه ذات شعر أحمر |
Kızıl uzun saçları, yeşil gözleri, çok şirindi, ve o seni sordu. | Open Subtitles | كان عندها شعر أحمر طويل، عيون خضراء، حقيقية جميله، وكانت تسأل عنك. |
Hakkını vermeliyim Kızıl. Bu duyduğum en abartılı vaazdı. | Open Subtitles | ريد, إنها أفضل خطبة مبالغ فيها سمعتها فى حياتى |
Sen nerelisin? Daha önce hiç Kızıl bir Kanada Geyiği görmemiştim. | Open Subtitles | من اين اتيت , لم ارى مثل غزالك الاحمر من قبل |
Ancak Kızıl görünümlü her şey aynı bileşenlere sahip değil. | TED | لكن ليست كل مادة تبدو حمراء اللون لديها نفس التكوين. |
Ve geçtiğimiz ay yaptığım şikayetin Kızıl Kmerler Mahkemesi tarafından kabul edildiğini öğrendim. | TED | وتلقيت جواب الشهر الماضي بأن الشكوى تم قبولها رسمياً بواسطة محكمة الخمير الحمر. |
Ama dış dünyada benden Kızıl dişli, yırtıcı bir aslan olmamı bekler! | Open Subtitles | لكن بالخارج هناك بالعالم هي تتوقعني أن أكون أسد احمر الأسنان والمخالب |
Görevli memur, yolcu koltuğunda Kızıl saçlı bir kız olduğunu söyledi. | Open Subtitles | يقول بأنه شاهد فتاة شعرها أحمر اللون تجلس في المقعد الآخر |
Minyon, kahverengi ya da Kızıl saçlı ve takma tırnaklı biri. | Open Subtitles | ،إذن، إمرأة قصيرة ذات شعر بني أو أحمر مع أظافر مزيفة |
Bebeğini yemek için, yedi kafalı Kızıl bir ejder başında bekliyormuş. | Open Subtitles | و هناك تنّينٌ أحمر بسبع رؤوس ينتظرُها حتّي يستطيع أكل طفلِها |
Ve benim adamlarım kendi ruhları için bu şeytana karşı dövüşürken, sen Kızıl Henry, bizimle savaşı sürdürüyorsun! | Open Subtitles | و بينما شعبي يحاربون بأرواحهم ضده أنت هنري ريد جررت حرباً علينا |
Ve benim adamlarım kendi ruhları için bu şeytana karşı dövüşürken, sen Kızıl Henry, bizimle savaşı sürdürüyorsun! | Open Subtitles | و بينما شعبي يحاربون بأرواحهم ضده أنت هنري ريد جررت حرباً علينا |
Finans haberlerine gelince, ardında Kızıl bir deniz bırakan ayı piyasası boğa piyasası tarafından mağlup edildi. | Open Subtitles | وفي الاخبار المالية سحقت بولز اسهم بيرز مخلفة و رائها سي ريد |
Neden biraz rahatlayıp yeni Kızıl saçlarınla ne güzel görüneceğini düşünmüyorsun? | Open Subtitles | فقط استرخى وفكرى فى انة كم سوف تكونى مثيرة بشعرك الاحمر |
Hoş geldiniz diyerek başlar, sonra Kızıl Haç'tan falan bahsederiz. | Open Subtitles | حسنا سوف أبدا بــ بيانفيندوس ثم بعد ذلك الصليب الاحمر |
Nikel demir meteroitler, başka bir deyişle metal de Kızıl görünebilir. | TED | النيازك المكونة من النيكل حديد أي المعادن، يمكنها أن تبدو حمراء. |
Ve bunu başardığında mahşerin dört atlısı, Kızıl okyanuslar, alevlerin içinde bir gökyüzü onun en iyi yaptığı şeylerden bahsediyorum. | Open Subtitles | و حين يهبط على الأرض سينتشر فرسان الهلاك الأربعة , و تصبح المحيطات حمراء و تمطر السماء نيراناً الأهوال الكبيرة |
Adama saldıran Kızıl Şahini bulabilirsek, ikiniz de hapse girmek zorunda kalmazsınız. | Open Subtitles | واحدٌ منكما سيدفع الثمن أذا وجدنا الصقور الحمر الذين هاجمو مالك المحل |
Kızıl Şahinlerin bir şey yapmadan önce üslerinden izin almaları gerekir. | Open Subtitles | الصقور الحمر من المفترض بأن يسالو قائدهم قبل القيام بأي فعل |
Kızıl Şahinlerden biri, bir dükkan sahibini çok kötü şekilde dövmüş. | Open Subtitles | يتحولون الى صقرٍ احمر و ويعملوه بخشونة لامتلاكه محل بيع و |
Biliyorsun, hani şu büyük Kızıl kaltağın oynadığı yeni film. | Open Subtitles | كما تعلمون، إنه ذلك الفلم الجديد ببطولة تلك العاهرة الصهباء |
Neden benim biricik bebeğimin Kızıl saçlı kaltak tarafından kirletilmesini umursayayım ki? | Open Subtitles | لما قد أهتم بأني عزيزي الصغير قد دُنِّس من قبل قمامة صهباء رنانة ؟ |
Kızıl Ejder Bira Fabrikası. Yeni patron için. Fabrikanın mı? | Open Subtitles | مصنع خمور التنينِ الأحمرِ المالك الجديد مصنعِ الخمور؟ |
Start verildi, yarış başladı! Çıkışta Kızıl Şimşek hemen öne geçti... | Open Subtitles | و ها قد إنطلقوا رِد لايتننج فى المقدمة |
Bayanlar ve baylar, şu anda Kleopatra'nın Kızıl Kalbi'ne bakıyorsunuz. | Open Subtitles | ايها السيدات والسادة أنتم تنظرون الى القلب القرمزي الحقيقي لكليوباترا |
Doğurduğu tek oğlu Kızıl hastalığı yüzünden yedi aylıkken ölmüş. | Open Subtitles | ابنها، الذي أنجبته مات بالحمى القرمزية وكان عمره 7 أشهر |
Tam da sizin gibi birine bulaşmış... Kızıl saçlar falan. Şaka mı bu? | Open Subtitles | أجل , قام بقتل فتاة تشبهكِ لديها شعر أصهب و ما شابه |
Araştırmaya bir göz attım da, her şey pek bir Kızıl. | Open Subtitles | لقد نزعت الدسم من هذا البحث والأمر كله يبدو أحمراً |
Sahada koşturup zıplayan Busby'nin Çocukları... Avrupa Kupası çeyrek finalinde, kırmızı şeytanlar, uzak bir rakiple Kızıl Yıldız Belgrat'la oynayacaklar. | Open Subtitles | في ربع نهائي كأس الإتحاد الأوربي'، الحُمر الأقوياء يواجهوا الآن هدفاً خارج ملعبهم |