Size hiç güvenmemeliydik. Sen de tıpkı Kız kardeşin gibisin. | Open Subtitles | لم يكن علينا الوثوق بك أنت لست أفضل من اختك |
Ancak az önce duyduğum kadarıyla, ...Kız kardeşin problem yaratabilir. | Open Subtitles | ولكن مما سمعت انا خائف من ان تصبح اختك مشكلة |
- Bu meseleleri çözmemiz gerek... - Kız kardeşin yok, Buffy. | Open Subtitles | علينا أن نتعامل مع هذه الأشياء ليس لديكِ أخت يا بافي |
Hayır, sen hata falan değilsin. Kız kardeşin bir hata. | Open Subtitles | لا, أنتِ لم تكوني غلطة أختكِ هي من كانت الغلطة |
Kız kardeşin Unvanımı almamı engellemek için senin her şeyi yapacağını söyledi. | Open Subtitles | شقيقتك أخبرتني بأنّك تفعل أيّ شيء تحت قوتك لمنعي من المطالبة بلقبي. |
Aslında ben zaten denedim, ama Kız kardeşin beni kapıda yakaladı. | Open Subtitles | في الواقع لقد حاولت فعلا لكن شقيقتكِ أمسكت بي علي الباب |
Kız kardeşin onları çok sevdiğini söyledi. | Open Subtitles | حَسناً، أختكَ أخبرتْني ذلك الكمأِ كَانتْ مفضّلكِ. |
Kız kardeşin hala Air France'de mi çalışıyor? | Open Subtitles | هل لازالت اختك تعمل فى الخطوط الجويه الفرنسيه ؟ |
Kız kardeşin bana küçükken yaşlı kadınlar gibi giyinip çay partileri yaptığını anlatıyordu. | Open Subtitles | اختك اخبرتي بأنك أرتديت الملابس كالعجائز وتستضيف حفلات الشاي |
Kız kardeşin bana küçükken yaşlı kadınlar gibi giyinip çay partileri yaptığını anlatıyordu. | Open Subtitles | اختك اخبرتي بأنك أرتديت الملابس كالعجائز وتستضيف حفلات الشاي |
Hayır sana her şeyi anlatmadılar bir Kız kardeşin olduğunu söylemediler. | Open Subtitles | لا , لم يُخبروكِ بكل شيء لم يُخبروكِ بإن لديكِ أخت |
Toplumların her kızın bir hazine olduğunu, her Kız kardeşin potansiyel dolu olduğunu ve her kızın kendi içindeki değeri görmesine yardım ettiler. | TED | لمساعدة المجتمعات على رؤية أن كل ابنة هي كنز، وأن كل أخت مليئة بالإمكانيات، ومساعدة كل فتاة على رؤية تلك القيمة في نفسها. |
Bak, sana ondan bahsettiğime eminim, o benim kız kardeşim. Bir Kız kardeşin olduğunu bile bilmiyordum. | Open Subtitles | أعرف أني ذكرت لك هذا من قبل إنها أختي لم أعرف أن لديك أخت |
Hayır, sen hata falan değilsin. Kız kardeşin bir hata. | Open Subtitles | لا, أنتِ لم تكوني غلطة أختكِ هي من كانت الغلطة |
Ben ne Kız kardeşin, ne babam ne de senin için yaşıyorum. | Open Subtitles | لن أعيش من أجل الموتى بعد الان يا ماما ليس من أجل أختكِ ولا من أجل أبى وليس حتى من أجلكِ |
Erin, Kız kardeşin öleli üç yıl oluyor. | Open Subtitles | إيرن. شقيقتك مرت عليها ثلاثة أعوام الآن، أيمكنك أن تخبريننا بأى شىء؟ |
- Kız kardeşin aradı ve Noel arifesinde seninle olamayacakmış. | Open Subtitles | شقيقتك اتصلت، وقالت انها لن تستطيع قضاء ليلة عيد الميلاد معكِ |
Komşunum merak ediyordum da Kız kardeşin evde mi? | Open Subtitles | وقد كنتُ أتساءل فحسب, هل شقيقتكِ موجودة؟ |
Ayrıca, bir şey daha var dün gece Kız kardeşin aradı. | Open Subtitles | أوه، وأيضاً، شيء أكثر واحد، أختكَ دَعتْ ليلة أمس. |
Kız kardeşin ya da erkek arkadaşı uyuşturucu satışına karşımış olabilirler mi? | Open Subtitles | هل تعرف إن كانت أختك أو صديقها كانا متورطان بالإتجار في المخدرات |
Ama bizim hikâyemiz, kanla bağlı iki Kız kardeşin yaşama savaşıydı. | Open Subtitles | أما قصتنا فكانت قصة نجاة أختين مرتبطتين برابطة الأخوه |
Üst kattaki küçük kız, Kız kardeşin mi? | Open Subtitles | الفتاة التى كانت معك بالإعلى هل هي أختك ؟ |
Baban, Kız kardeşin ve erkek kardeşin... hepsi bizden alındılar, öyle değil mi? | Open Subtitles | أباك وأختك وأخاك قتلوهم من بين أيدينا، أليس كذلك؟ |
"O ana güç vermek için yedi Kız kardeşin törenine liderlik edecek" dediğini sanmıştım. | Open Subtitles | ظننت أنها تقول أنها هي ستقود مراسم لسبع أخوات لتجلب القوة للحورية |
Sana ne olduğunu bilmediği için, her gününü ağlayarak geçiren bir Kız kardeşin olup olmadığını biliyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تعرفين لو أن لديكِ شقيقة في مكان ما تبكي عليكِ كل يوم |
Ve senin bir Kız kardeşin bir erkek kardeşin daha olacak. | Open Subtitles | وانت سيكون لديك اخت واخ اخر , ايضا. |
Ben de istemem ama içerideki senin Kız kardeşin. | Open Subtitles | لا أريد ذلك أيضاً لكنهم يمسكون بأختك في الداخل |
Ve Kız kardeşin benim özel hemşirem olmak için ölüyor. | Open Subtitles | وشقيقتك الكبرى تتوق لتصبح ممرضتي الخاصة. |