ويكيبيديا

    "kaçınılmaz" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • مفر
        
    • حتمي
        
    • حتمية
        
    • الحتمية
        
    • الحتمي
        
    • حتما
        
    • تجنبه
        
    • حتماً
        
    • محتم
        
    • حتميّ
        
    • محتوماً
        
    • مفرّ
        
    • المحتومة
        
    • حتمى
        
    • تجنب
        
    Başarısızlık kaçınılmaz olduğunda, yalan söyleyin, inkar edin ve suçu başkalarının üzerine atın. Open Subtitles عندها يكون الفشل لا مفر منه فأنت ستكذب وتنكر وتضع اللوم على الآخرين
    Yoksa kaçınılmaz başarısızlığı ikisi için de bir acının kaynağı mı olacak? Open Subtitles أم أن فشلها الذي لا مفر منه سيظهر أنه مصدر تعاسة لكليهما؟
    Bence sürdürülebilir enerjinin geleceği büyük oranda kaçınılmaz, ama uzayda seyahat eden bir medeniyet olmak kesinlikle kaçınılmaz değil. TED اعتقد أن مستقبل الطاقة المستدامة حتمي إلى حد كبير، لكن أن نصبح حضارة تسافر عبر الفضاء ليس حتميًا بالتأكيد.
    Belki zamanlamanın bunla hiç ilgisi yoktur. Belki bu kaçınılmaz birşeydi. Open Subtitles ربما لا علاقة لهذا بها ربما كانت حتمية أو جريمة محتملة
    Benim önerim bol miktarda alkol alıp kaçınılmaz sonu beklemek. Open Subtitles اقترح بأن نحتسي الكثير من الكحول وننتظر موجة الإنفجار الحتمية.
    Bu gerçeği içselleştirdiğimizde kaçınılmaz sonun gelmesini beklemeyi bırakıp şu anda işe koyabiliriz. TED عندما ندرك تمامًا تلك الحقيقة، نستطيع وقف انتظار وصول المستقبل الحتمي ونشرع في العمل حاليًا.
    Çöl bizim yüzümüzden kaçınılmaz olandır ve bu gerçeğin ta kendisi kardeşim. Open Subtitles القفار أمر لا مفر منه بسبب من نحن وهذا هو الواقع أخي.
    Bu kadar çok ilişkinin olması kavgaları kaçınılmaz kılar. TED كثرة هذه العلاقات تجعل الشجارات أمرا لا مفر منه.
    Sorunlar kaçınılmaz ve çözümler de sırası geldiğinde çözümlenecek yeni sorunlar doğurur. TED المشاكل لا مفر منها والحلول تخلق مشاكل جديدة والتي يجب حلها في المقابل.
    Bu kaçınılmaz, korkunç ama benim gerçekten konuşmak istediğim şey İnsanların öldükten sonra arkalarında bıraktıklarıyla büyüleniyor olmam. TED رغم أنه لا مفر منه، رهيب، لكن ما أريد الحديث عنه في الواقع أنا مفتونة بالتركة التي يخلفها الناس بعد موتهم
    Büyük ölçüde. Ama, teknolojimiz sayesinde, kaçınılmaz bir biçimde yayılan düşüncüler arasında zehirli düşüncüler de var. TED في الغالب. ولكن في خضم كل الافكار التي تنتشر بشكل حتمي في بقاع الأرض.. بفضل التكنولوجيا تنتشر افكار سامة أيضا.
    Uzun süre başarısız olduklarından bir çok kişi bunun kaçınılmaz olduğunu düşünüyor. TED و كان اداؤهم ضعيف لمدة طويلة لدرجة ان كثيرون ظن هذا الوضع حتمي.
    Onların ebeveynlikleri daima kardeşlerimin dünyaya gelmesi ve benim dünyanın gerçekliklerini anlamam arasındaki tansiyonu dengelerken mevcut durumun kaçınılmaz olduğunu asla kabul etmemeyi sağlamakla geçti. TED إن تربيتهم لنا سعت دومًا إلى تسوية التوتر بين جعلي أنا وأخوتي نفهم حقائق العالم، بينما يتأكدون من أننا لن نقبل بالوضع الراهن كأمر حتمي.
    Birini öldürmeden duyulan hazzın bir adamı kötüye dönüştürmesinin kaçınılmaz gerçeği bu. Open Subtitles إنها حتمية وجود رجل بغاية الشرّ لدرجة تجعله يشعر بالسرور حيال قتله
    Karanlık gece göğünü kaybetmenin; süreçlerin, değişimin, teknolojinin kaçınılmaz bir sonucu olduğunu düşünme eğilimi vardır. TED الآن، هناك ميل للاعتقاد بأن فقدان سماء الليل المظلمة هو النتيجة الحتمية للتقدم، والتغيير، والتكنولوجيا.
    Mutluluk, yapmak istediğinle kaçınılmaz olanı... birleştirebilmektir. Open Subtitles السعادة في الحياة يأتي من التجديل معا ماذا يريد الواحد منا ما هو الحتمي
    Çoğu madde bağımlılığı ve fuhuşa başvuracak ve bu kaçınılmaz olarak kentsel çevredeki mal değerlerini düşürecek. TED الكثير سيتجه للمخدرات او الدعاره، التي من شأنها حتما خفض قيمة العقارات في الأحياء الحضرية.
    - Bu da kaçınılmaz bir rüzgar duvarı 1372 nolu uçağı düşürdü. Open Subtitles الذي يكون حائط من الرياح صعب تجنبه أسقط بشكل مأسوي الطائرة رقم1372
    Ama acı onları sonunda ve kaçınılmaz olarak değişime zorlayacaktır. TED لكن المعاناة حتماً ستجبرنا في النهاية على التغيير.
    Çok mükemmel 4 boyutlu kaçınılmaz bir kandırmaca Open Subtitles ترابط مجسم جميل لقدر محتم حسنا هل تفهم أنزل فى موقف السيارات
    Depremler, tabakaların hareketlerinin kaçınılmaz sonuçlarıdır. Open Subtitles الزلازل هي أمر حتميّ نتيجة حركة الصفائح.
    Yaptığın şeylerin her şeyi kaçınılmaz hale getireceğini mi sanıyorsun? Open Subtitles هل تظن ان كل ماتفعلة هذا سيجعل الأمر محتوماً لك ؟
    Bu da bizi kaçınılmaz sonuca yönlendiriyor. Open Subtitles وهو ما يقودنا إلى الإستنتاج الذي لا مفرّ منه
    Yaşam şekliniz ve aldığınız eğitim sizi kaçınılmaz mücadelelere; parçalanma ve hatta ölümle sonuçlanabilecek mücadelelere hazırlardı. Open Subtitles بخبرتك التي وضعت نفسك من خلاله قمت بتحضير نفسك للمواجهات المحتومة في مرة يمكن ان تنتهي مقطع الاوصال
    Yakında yalpalamaya başlayacaksın ve yaralanacaksın. Bu kaçınılmaz. Open Subtitles أنت ستصبح مرهقا و سوف تتأذى هذا أمر حتمى
    Etrafta bu kadar kadın varken tek tük lekeler olması kaçınılmaz. Open Subtitles لا يمكن تجنب بقعة عريضة خصوصاً وحولك الكثير من النساء

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد