kadınları benden daha çok seviyorsun, ama onlardan nefret edemiyorsun. | Open Subtitles | لقد أحببت نساء أكثر مني ولكن لم تكرههم على الإطلاق |
Herhangi bir boyuttan gelen, tehlike içindeki kadınları asla geri çeviremez. | Open Subtitles | لا يمكنه ان يرفض نقل , نساء ذائبات من بُعد آخر |
Arap kadınları, genel anlamda, bu psikolojik tuzağa düşmüş değiller. | TED | بصفة عامة، المرأة العربية، لم تسقط في هذا الفخ النفسي. |
Bunu kadınları aşağılamayacak şekilde nasıl ifade edebilirim? Sülük nedir, biliyor musun? | Open Subtitles | كيف اشرح هذا بدون اهانة السيدات ؟ هل تعرف حيوان البرنقيل ؟ |
Yatırımcılar bulduk işi kurmak ve kadınları eğitmek için çok zaman harcadık. | TED | حصلنا على مستثمرين، وأمضينا الكثير من الوقت في بناء العمل وتدريب النساء. |
Tüm o kadınları bir yerde toplamak yetenek ister. Yetenek budur işte. | Open Subtitles | يتطلب الأمر الموهبة لجمع كل هؤلاء الفتيات في مكان واحد، تلك موهبة |
Sasha sokak kadınları için bir barınak açıyor, ve birkaç günlüğüne burada kalacaklar. | Open Subtitles | افتتاح ساشا بيت آمن للنساء البغاء و، اه، انهم يقيمون هنا لبضعة أيام. |
kadınları çok seven biri olarak, bunu çok uzun süre önce öğrenmen gerekirdi. | Open Subtitles | الرجل الذى يُحب إمرأة مثلك كان يجب أن يتعلم ذلك منذ فترة طويلة |
Yanımdayken diğer kadınları fark etmiyormuşsun gibi yapmana gerek yok. | Open Subtitles | انت لست بحاجة ان تتدعى انك لم ترى نساء اخريات |
Haydi ama. Genç bir kızım var, bir grup tişörtlü kadınları sokamam buraya. | Open Subtitles | هيا ، أنا لدي ابنة مراهقة لا أستطيع الحصول على نساء في القمصان |
Sabahlıklı sarhoş kadınları idare etmekte bu kadar yetenekli olduğumu kim bilebilirdi ki? | Open Subtitles | من عرفَ أنّ لديّ مثل تلك الموهبة مع نساء مخمورات مرتديات أثواب نسائية؟ |
Profil, kimsenin aramayacağı kadınları seçen bir cinsel sadisti işaret ediyor. | Open Subtitles | التحليل يشير لسادى جنسى يستهدف نساء يعتقد ان لا احد سيفتقدهم |
Garcia'dan bu vücut tipi ve kilodaki ameliyat olmuş kayıp kadınları araştırmasını istedik. | Open Subtitles | لدينا توافق لجسد ووزن جارسيا مع نساء محليات مختفيات اجرين ايضا عمليات جراحية |
Çocukların ağlayışlarına kulak asmayorlar. Herkesi katlediyorlar artık, kadınları bile. | Open Subtitles | بالرغم من بكاء أطفالهم انهم يذبحون الجميع الآن، المرأة أيضاً |
Biz bu ülkede sadece kadınları hayatın zor gerçeklerinden korumaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | حسناً، في هذا البلد، نريد حماية المرأة من قساوة واقع الحياة |
Rasgele bir aşağılık yüzünden kariyerine son verilmiş kadınları işe geri alın. | TED | لنعيد تشغيل كل هؤلاء السيدات اللاتي فقدن عملهن بسبب شخص أحمق. |
Bu çalışmaya başladığımda, kadınları katılmaları için ikna etmek pek kolay olmadı. | TED | منذ أن بدأت هذا العمل، لم يكن من السهل إقناع النساء بالتعاون. |
Tüm gün orada bekleyip... gece çökünce dışarı süzülüp, kadınları öldürüyor. | Open Subtitles | وهو يبقى هناك طوال الوقت وعندما يحل الليل يتسلل لقتل الفتيات |
Aç gözlüyüz, kendimize aşırı güvenimiz ve gururumuz var, fakat burada TED kadınları olarak durduğumuza göre diğer bir faktörü düşünelim. ki bu az da olsa sosyal dikkatsizliğe katkıda bulunur. | TED | إذاً نحن نملك الجشع ولدينا الثقة العمياء\ الغطرسة ولكن ولأننا في مؤتمر تيد للنساء دعونا نأخذ بعين الاعتبار عاملاً آخر يمكن ان يساهم بصورة ما في هذا الامر اقصد الاهمال الاجتماعي |
Okuyan tüm kadınları, eğer ölçülere uymazlarsa hüsrana uğratmak üzere tasarlanmış bir kitap. | Open Subtitles | كتاب يجعل من كلّ إمرأة تقرأه تشعر بالفشل إذا هي لم ترقى لمستواه |
kadınları taciz etme evresi ve polisle başını belaya sokması. | Open Subtitles | مرحلة التحرش بالنساء والتورّط مع رجال الشرطة وجميع تلك الأشياء. |
Hindu kadınları, kocaları öldükten sonra her zaman kenarlıksız beyaz sariler giyerler. | Open Subtitles | الزوجات الهندوسيات دائما يرتدين الساري الأبيض بلا حدود.. .. بعد وفاة أزواجهن. |
Sebeplerden bazıları, dang humması, hapse girme, askerlik görevi, dini ve kültürel sebeplerden kadınları fotoğraflanamamasıdır. | TED | حيث تشتمل على حمى الضنك، السجن، الخدمة في الجيش، والنساء اللواتي لا يُسمح بتصويرهن لأسباب دينية وثقافية. |
Tüm erkekler, açık sözlü kadınları severler. | Open Subtitles | أن الرجل قد يحب المرأه التى تقع فى الشبكه خذى .. |
Ve Beast tarş losyonu kadınları hayvana dönüştürecek. | Open Subtitles | وكولونيا الوحشِ سَتُحوّلُ النِساء إلى الوحوشِ. |
Süper-anneler denen şu yaratıklar tarafından alınıyorlar, tüm çocuklarının Harvard'a gittiğinden emin olmak için işten ayrılabilecek ileri derecede başarılı kariyer kadınları bunlar. | TED | تأتي لتأخذ الأطفال كائنات أدعوها بلقب الأمهات السوبر، وهن سيدات عاملات ناجحات للغاية واللاتي توقفن عن العمل، ليتأكدوا من التحاق أبنائهن بجامعة هارفارد. |
Güller, köpek. Bu kadınları tanımıyordu. | Open Subtitles | ،الورود، الكلب كان غريباً بالنسبة لهاتين المرأتين |
Onları arıyorum. Güzel kadınları severim. | Open Subtitles | تَسكّعوا حول نَظْر الغرفةِ في المرآةِ، مثل النِساءِ الجميلاتِ. |