ويكيبيديا

    "kaderi" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • المصير
        
    • القدر
        
    • قدر
        
    • قدره
        
    • مصيره
        
    • مصيرها
        
    • قدرها
        
    • بمصير
        
    • قدرنا
        
    • مستقبل
        
    • للقدر
        
    • قدرهم
        
    • مصيراً
        
    • ومصير
        
    • مقدر
        
    Kozmetik amaçlı kullanılan diğer implantlar da 10 yıl sonra aynı kaderi paylaşır. TED إنّ أجهزةً أخرى، كتلك المستخدمة لأغراضٍ تجميليّة، قد تلاقي نفس المصير خلال 10.
    Eline yay alan herkes böyle bir kaderi hayal eder. Open Subtitles أي رجل يأخذ الخضوع بالاعتبار كان سيحلم بمثل هذا المصير
    Okulun en büyük grubuna meydan okuyamam ve kaderi değiştiremem. Open Subtitles لا يمكنني ان اخذ اكبر فرقه في المدرسه واغير القدر
    Bizlerin kaderi onun ellerinde iken kaderle tartışmak aptallıktır. Open Subtitles فمن الحماقة مصارعة القدر عندما نكون تحت يديه
    Görünen o ki, büyük adamların kaderi amaçlarının yerine geldiğini görememekmiş. Open Subtitles انه يبدو ان قدر الرجال العظام بان يروا اهدافهم لم تحقق
    Onun kaderi ve bacaklarını kaybetmesinin etkileri artık onun günlük yaşadığı gerçekler. TED قدره وتداعيات فقدانه لساقيه هي الآن واقعه اليومي.
    Unut onu, Onbaşı, Onun kaderi şimdi mahkemenin elinde. Open Subtitles عندما سمح له بان يتجند انسى منه مصيره الان مرتبط بالمحكمة
    Yanında bulunan ve varlığı benim için babasınınki kadar gereksiz olan Fleance da o karanlık saatte aynı kaderi paylaşmalı. Open Subtitles وابنه فليانس الذى يصحبه لا يقل موته أهمية عن موت والده يجب أن يلقى المصير ذاته فى تلك الساعة السوداء
    Ama onlarla birlikte, madenin sahipleri de aynı kaderi paylaşıyorlar. Open Subtitles ستكون إذن مشيئة ملاك المنجم هي أن يحظوا بنفس المصير
    Beni buna zorladıysa da artık biliyorum ki bu kaderi hak etmedi. Open Subtitles مع أنه تطاول على ولكني أعرف الآن إنه لم يستحق هذا المصير
    Kabul etmeliyim böyle korkunç bir kaderi böyle güzel bir çocukta olmasını istemem. Open Subtitles يجب أن أقرّ أني ما كنت لأتصور مثل هذا المصير المريع لطفل برئ
    kaderi yaratanlar biziz çünkü hiçbir şeyin şans eseri olmasını istemiyoruz. Open Subtitles نحن اخترعنا القدر لأننا لانريد للأشياء أن تحدث مصادفة
    Aslında, kaderi ciddiye alan sadece bir kişi daha tanıyorum. Open Subtitles صدقاً، اعرف شخص اخر يتعامل مع القدر بجديه
    Tronjeli Hagen tanrıların seçtiği kaderi gör. Open Subtitles هيغين ابن ترونجي واجه القدر الذي اختارته الآلهة
    Dediğim gibi, Kurakdiyarın yakınında yaşayan herkesin kaderi bu. Open Subtitles أنه يقول أنه قدر هؤلاء الناس اللذين يعيشون بقرب البحر السام
    üçüncü oran hırsızlık oranların kaderi. Open Subtitles أن نُنْتَزَع من مناصبنا بسرقة من الدرجة الثالثة هو قدر قديم
    Leo, zorlayamayız. Bu onun kaderi bile olsa. Open Subtitles ليو، لا يمكنك جعله، المختار حتى لو كان هذا قدره
    Hiç kimse kaderi hakkında fazla şey bilmemeli. Open Subtitles لا يجب أن يعلم أحد الكثير عن مصيره. حسناحسنا.
    Umalım ki sana onun yazgısını hatırlatabilelim ve seni aynı kaderi paylaşmaktan koruyabilelim. Open Subtitles دعينا نتمنى أنا تتذكريها وأن لا تشتركي في مصيرها
    kaderi, trajedinin nasıl kolaylıkla önlenebileceğinin bir örneği ve Hamlet'in toksik akıl oyunlarının dalgalanma etkisini gösteriyor. TED يمثل قدرها مثالاً عن كم كان من اليسير تجنب المأساة ويظهر الأثر المضاعف لألاعيب العقل العابثة التي يقوم بها هاملت
    Başkalarının kaderi ile oynayan bir tanrı gibi mi davranıyorum? Open Subtitles بعض الهة يلعب بمصير الاخرين؟ لقد كنت معك منذ أن بدأت حياتك المهنية
    Aynı kaderi paylaşıyoruz. Open Subtitles اعتقد انه علينا نحن الاثنان ان نترك قدرنا
    Teorinin kaderi, bu tür öldürücü tutarsızlıkların giderilebilmesine bağlıydı. Open Subtitles مستقبل النظرية إعتمد على تخليص المعادلات من هذه التضاربات القاتلة.
    kaderi boş verin. O kötü şey gelirse, işini bitirene kadar onunla savaşacağız. Open Subtitles تباً للقدر ,أذا كان شئ شرير سيأتي سنحاربه, ونتغلب عليه
    Daha iyi bir durumda olmalıydılar ama sanırım bu onların kaderi. Open Subtitles من المفترض ان تكون اوضاعهم افضل لكن , اعتقد ان هذا هو قدرهم
    Daha iyi bir kaderi hak eden tatlı bir kız o. Open Subtitles فهي فتاة لطيفة تستحق مصيراً أفضل
    Çünkü daha önce sadece bir kere, bir bireyin kaderi tüm insanlığın kaderiyle bu denli iç içe geçmişti. TED مرّة واحدة فقط كان مصير الفرد ومصير الإنسانية امر متشابك جداً.
    Sonunda, zayıfın kaderi belirlendi ve güçlü tarafından fethedildi. Open Subtitles في النهايه , مقدر للضعفاء أن يأكلو من قبل الأقوياء

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد