Ve onun hayatını kurtarabilmek için, kafatası basıncını azaltmak zorundasın. | TED | ومن أجل إنقاذ حياته، عليك خفض هذا الضغط داخل الجمجمة. |
Bu bizi, kafatası yarılması konusunda başta söylediğime geri götürüyor. | TED | لهذا علاقة بما كنت أقوله في البداية بخصوص كسر الجمجمة. |
kafatası, kaşların yaklaşık 2 cm. üzerinden yatay bir kesikle açılır. | Open Subtitles | يتم فتح الجمجمة بشكل أفقي وتقسّم إلى شبر واحد فوق الحاجبين |
Burada, raftan şimdi aldığım... ...bir Homo Erectus un kafatası var. | TED | وها هي جمجمة الإنسان المنتصب القامة، والتي أخذتها من ذلك الرف. |
O bowling topunun içine koyduğun... kendi babanın kafatası mı? | Open Subtitles | هل أفهم أنك أدخلت جمجمة أبيك في كرة البولنغ تلك؟ |
Neyse ki, burada kısmî yeniden oluşturma için yeterli kafatası var. | Open Subtitles | أأمل أن يكون هناك ما يكفي من الجمجمة لإعادة بناء جزئية |
kafatası burada, yüzgeç orada, kuyruk omuru orada... bu arkadaş devasa boyutlu olabilir. | Open Subtitles | الجمجمة هنا أما عضو الدفع هناك فقرات الذيل هناك قد يكون حجمه عملاقاً |
Onların kafatası parçaları olduğunu sanıyordum ama iskeletin başka bir kısmına ait olmalılar. | Open Subtitles | ظننت أنهم من الجمجمة لكن لابد أنهم من جزء آخر من الهيكل العظمي |
Ve taş çağındaki ortalama ilkel insanın kafatası hacmi 1800cc. | Open Subtitles | و معدل سعة الجمجمة للرجال الفانون تبلغ 1800 سى سى |
Ve taş çağındaki ortalama ilkel insanın kafatası hacmi 1800cc. | Open Subtitles | و معدل سعة الجمجمة للرجال الفانون تبلغ 1800 سى سى |
Bir başkasında, kafatası kemiğine gömülü bir diş ucu parçası bulunmuştur. | Open Subtitles | و في أحفورة أخرى، كان طرفُ السـِّن مطموراً في عظام الجمجمة |
kafatası büyüklüğü ve çene kemiğinin kavisi kurbanın Kafkasyalı bir kadın olabileceğini gösteriyor. | Open Subtitles | من حجم الجمجمة و تقوس الفك الأعلى يبدو أن الضحية هي أنثى قوقازية |
Çünkü bir kafatası daha bulduk. Senin Belize'de bulduğunun aynısı. | Open Subtitles | لأننا وجدنا جمجمة مماثلة لتلك التى وجدتها أنت فى بليز |
4 metre uzunluğundaki kafatası 3 metre uzunluğundaki hançer gibi dişlerle techizatlandırılmış çene. | Open Subtitles | جمجمة بِطول 13 قدم و فك بِـ 10 أقدام مسلح بخنجر مثل الأسنان |
Ama başka biriyle çalışıyordu. Onu gördüm, kafatası sembollü bir maske takıyordu. | Open Subtitles | لكنّه كان يعمل من أحد، وقد رأيته ارتدى قناعًا عليه صورة جمجمة |
Bir düşünün, ciddi kafa travmasıyla gelen bir hasta olduğunda, beyni şişiyor ve bu onun kafatası basıncını artırıyor. | TED | عليكم تخيل عندما يأتي المريض مع صدمة حادة في الرأس، يكون دماغه متورماً وهو يزيدُ من الضغط داخل جمجمته. |
kafatası tek başına yapamadıklarını kendine denk komplocularla yapmaya çalışıyor. | Open Subtitles | سكال يبني عصابة متوازنة لفعل ما لا يمكن فعله لوحده |
derlerdi. Ben de o zamanlar, kafatası iskeletlerinin bilimsel toplanışının tarihi üzerinde çalışıyordum. | TED | وفي ذلك الوقت، كنت أعمل في قسم التاريخ الخاص بالمجموعات العلمية عن الجماجم. |
kafatası parçalanmamiş haldeydi, bu sayede üzerinde çalışmak daha kolay oldu. | Open Subtitles | إن جمجمتها كانت سليمة و هذا ما جعل العمل عليها سهلاً |
Bizim, vücudumuzdaki en önemli organımızı: beynimizi koruyan güçlü kafatası kemiklerimiz vardır. | TED | لدينا عظام جماجم قوية تحمي أهم عضو في جسدنا : الدماغ. |
kafatası içindeki basınç arttıkça kişinin zihni bulanıklaşabilir, bu, hastalığın en önemli ayırt edici özellliklerindendir. | TED | وحساسيّة شديدة للضياء. وبارتفاع الضغط ضمن القحف فإنه من الممكن أن يجعل الشخص مضطرباً وهو من السمات المميزة لهذا المرض. |
kafatası kırığı sadece üstten vurulan bir darbe nedeniyle olabilir. | Open Subtitles | كسر الجمجمه يمكن أن يحدث فقط نتيجة سلاح تم ضربه به من أعلى |
Kötüydü. kafatası Avcıları'na katılma talebim bir kez daha reddedildi. | Open Subtitles | ديزمل، لقدر رفضوا طلبي للانضمام إلى الصيادين عديمي الرؤوس ثانية |
Aşırı beslenmiş asalak, etrafındaki kafatası dokusunu etkiliyor, eninde sonunda ölümcül bir anevrizmaya yol açıyor. | Open Subtitles | يقوم بالتأثير على الأنسجة المحيطة بالجمجمة في النهاية , يتسبب بتمدد الأوعية بشكل قاتل |
Ayrıca kafa derisinden sarkan bir ete takılı büyük bir kafatası parçası vardı. | Open Subtitles | كان هناك أيضا جزء كبير من الجمجمة تعلق مع حواف فروة الرأس |
Sonrasında hemen bir kazıya başlandı... ...ve tortunun içinden... ...daha küçük kafatası parçaları çıkarılmaya başlandı. | TED | حسنا، لقد بدأت عملية التنقيب فورا، المزيد والمزيد من الفتات الصغير للجمجمة بدأت تستخرج من الترسبات. |
Ben yalnız ölmeyi umursamıyorum, fakat o rakunların kafatası derimi, bir elma şekeri gibi soymalarını istemiyorum. | Open Subtitles | لا أمانع أن أموت وحيدة ولكن لن يكون الراكون ينزع جلد جمجمتي مثل حلوي التفاح |
Ağacın dallarında bir koçun kafatası ve yüzülmüş derisi asılı. | Open Subtitles | وتتعلق على فروعها جمجمه وجلد كبش |