Bazı hastalar için bu 100 gün ölüm kalım meselesidir. | TED | بالنسبة لبعض المرضى، هذه المئة يوم مسألة حياة أو موت. |
Özür dilerim, beyefendi, bunun bir ölüm kalım meselesi olduğunu söylediler. | Open Subtitles | أنا آسفة يا سيدي لأن أقول أنها مسألة حياة أو موت |
İkinci hatta biri var ve bunun ölüm kalım meselesi olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | هنالك رجل ينتظر على الخط الثاني ويقول إنها مسألة حياة أو موت |
Fakat kendisini kısa süre içinde ölüm kalım ayrımında buldu. | Open Subtitles | لكنه سرعان ما وجد نفسه وسط موقف حياة أو موت |
Ölüm kalım savaşından sağ çıktığım için Özür dileyecek değilim. | Open Subtitles | لن أقوم بالاعتذار عن نجاة حياة أو عن احتمال وفاة. |
Çok tehlikeli bir adamı avlamaya çıkıyoruz. Ölüm kalım meselesi bu. | Open Subtitles | نحن في مطاردة رجل خطير جداً، هذه أمور حياة أو موت |
Kendileri için dikkatin ölüm kalım meselesi olduğu çok sayıda insan üzerinde çalışma yaptığım büyük bir grupta tanıştık. | TED | فلقد انتهي به الحال بالعمل ضمن فريق ضخم. يمثل الانتباه لهم مسألة حياة أو موت. |
Kimisi için, yoğun veri içgörüsünü algoritmaya entegre etmek ölüm kalım meselesidir, özellikle de ötekileştirilenler için. | TED | بالنسبة للبعض، إدماج البيانات الكثيفة في خوارزمياتهم قد يعني حياة أو موت، خاصة للمهمشين. |
Elissa'nın bana sorduğu ilk soru gerçekten de bir ölüm kalım sorusuydu. | TED | السؤال الذي طرحته إليسا، كان بالفعل مسألة حياة أو موت. |
Bu ölüm kalım meselesinin ortasında tembel tembel alışveriş yapanları izlemek gerçeküstü bir duyguydu. | TED | لقد كان مشهد المتسوقين وهم يتسكعون بجانب ما يشابه مسألة حياة أو موت لا يُصدق. |
Sana ölüm kalım meselesi diyorum! Beni kurtarabilir! | Open Subtitles | إنها مسألة حياة أو موت المعطف سوف ينقذني |
Söyleyin Bayan Wilkes. Bu ölüm kalım meselesi! Hiçbir şey söyleme. | Open Subtitles | إلى أين ذهبوا، يجب أن تخبريني يا سيدة ويلكس، إنهامسألة حياة أوموت |
Bu bir ölüm kalım meselesi. | Open Subtitles | . لكن هذه مسألة حياة أو موت ماذا يهم غير ذلك ؟ |
Onu hemen görmek istiyorsun. Çok acil. Ölüm kalım meselesi. | Open Subtitles | انك تريد رؤيتة فى الحال , أمر عاجل مسألة حياة أو موت |
Para önemli değil. Bu bir ölüm kalım meselesi. | Open Subtitles | النقود لا تعني شيئا هذه مسالة حياة او موت |
Bu bir ölün kalım meselesi. Biliyorsan, sessiz kalma. | Open Subtitles | أنها حقاً مسألة حياة أو موت إذا كنت تعرفين فيجب أن تخبريني |
Ama, o zayıf ve aptal. Ve bu bir ölüm kalım meselesi. | Open Subtitles | و لكنه ضعيف و أحمق و هذه مسألة حياة أو موت |
Onlar için mevsimleri izlemek bir ölüm kalım savaşıydı. | Open Subtitles | لقد كان حرفياً مسألة حياة أو موت أن تكون قادراً على التنبؤ بالمواسم |
Özür dilerim, beyefendi, bunun bir ölüm kalım meselesi olduğunu söylediler. | Open Subtitles | آسفه يا سيدى ، لقد قالوا إنها مسألة حياه أو موت |
Bir de ölüm kalım meselesi dersen tam olacak. | Open Subtitles | فلتخبرني على الأقل أنّها مسألة حياةٍ أو موت |
Olayların seyri sırasında, Yüzbaşı, ölüm kalım meselesi kararlar alırken, hiç şüphe ya da korku belirtisi gösterdi mi? | Open Subtitles | أثناء وقوع الحادث, هل أظهرت شكوك أو خوف عندما اضطرت الى اتخاذ هذهـ القرارات المصيرية |
18 yaşında olabilirsin, ufak kızım, ama açıkça görülüyor ki ölüm kalım meselelerinde kendi başına karar verebilecek durumda değilsin. | Open Subtitles | ربما تكونين في 18 من عمركِ يا صغيرتي لكنكِ لستِ مستعدة لاتخاذ قرار يخص الحياة أو الموت بنفسكِ الآن |
Şimdi bilgisayar tarafından oynanan bir ölüm kalım oyunu olmanın nasıl bir şey olduğunu anlayacaklar. | Open Subtitles | حسناً, سيعرفون الآن كيف يبدو الأمر, بأن تكون الحياة و الموت مجرد لعبة تدار عن بعد |
Görevde ölüm kalım meselesidir bu. | Open Subtitles | في الميدان ، يمكن أن تجعل الفارق بين الحياة والموت |