Bu kemikler kalıntıların kat kat altında bulundu ve 30 yıllıklar. | Open Subtitles | وُجدت هذه العظام تحت عدة طبقات من البقايا عمرها 30 عاماً. |
Bu kalıntıların evine yollanmasını son derece sapıkça bulmuyor musun? | Open Subtitles | ألستِ مذعورة ولو قليلا لأنّ هذه البقايا أُرسلت إلى منزلكِ؟ |
Yerel patalojistler kalıntıların epey kötü durumda olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | قال أحد الأخصائيين المحللين في علم الأمراض بأن البقايا في حالة سيئة جداً |
Her durakta kalıntıların yüklendiğinden emin olacaksınız. | Open Subtitles | وعند كل وقفة يجب عليك أن تتأكد من أن الرفات تم تحميله بالشكل الصحيح |
Bu sembol, kalıntıların yanında bulduğumuz bir çeşit güvenlik kartının üzerindeydi. | Open Subtitles | هذا الرمز كان على شيء ما كأنه بطاقة أمنيّة وجدناها بالقرب من البقايا هل يعني ذلك أي شيء لك؟ |
kalıntıların içinde hiç doku yoktu. | Open Subtitles | لم أتمكن من إسترجاع أيّ نسيج من أي واحدة من البقايا |
kalıntıların üzerindeki izler solak olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | اثار الأدوات على البقايا تشير الى انه اعسر |
Kemikleri temizleme de çok iyi bir iş yapmışlar ama kalıntıların yarısı hala metal tarafından gizleniyor. | Open Subtitles | قاموا بعمل رائع بتصفية العظام باستثناء بعض البقايا التي لا تزال محجوبة بفعل المعادن |
Cesedin bozulma derecesi kalıntıların en az 2 aydır doğal etkenlere maruz kaldığını gösteriyor. | Open Subtitles | درجة التحلل تُوحي أنّ البقايا تعرضت لعناصر الجو لمدة لا تقل عن شهرين على الأقل |
Çiçek bahçesinde, derin olmayan bir mezarda bulunan kalıntıların kime ait olduğu daha kanıtlanmadı. | Open Subtitles | البقايا والتي تم العثور عليها في قبر ضحل في حديقة الزهور ، لم يتم بعد التعرف عليها |
kalıntıların her takımı için bir çizim mi yapıyorsun? | Open Subtitles | لقد قمتِ برسم تصويري لكلّ مجموعة البقايا ؟ |
Çikolata parçalarını yeniden birleştirmek tarama yapmayı kolaylaştırdı ama bu kalıntıların durumu olması gerekenden çok uzak. | Open Subtitles | إعادة تجميع الشوكولاته جعل الأمر أكثر سهولة للمسح ولكن حالة هذه البقايا بعيدة كل البعد عن المثالية |
Yanmış kalıntıların içinde yanmamış hücresel maddeler bulabilecek birileri varsa, sizsiniz. | Open Subtitles | لو أن هناك شخصاً ما يستطيع البحث بين البقايا المحترقة والعثور على مادة خلوية غير محترقة، إنهم أنتم |
Tüm kalıntıların ve havalandırıcının laboratuvara getirilmesine ihtiyacım var. | Open Subtitles | انا احتاج جميع البقايا و التراكتور تنقل الى المختبر |
kalıntıların ikisini de 90 derece sola döndürebilir misin? | Open Subtitles | ارجوك هل بامكانك تدوير مجموعتي البقايا ؟ |
kalıntıların nasıl yok edildiğini çözerken kendimi bu konuda oldukça sersem buluyorum. | Open Subtitles | أجد نفسي متحمسة جدا لفكرة إكتشاف كيف دمّرت البقايا. |
Dedektif kalıntıların analiz edilmesi için laboratuvara gönderdiğiniz tarih nedir? | Open Subtitles | أيها المحقق, ما التاريخ الذي أرسلت به البقايا للمختبر الجنائي لتحلل؟ |
Öğütülmüş kalıntıların arasında bunu buldum. | Open Subtitles | مرحباً، إذاً وجدتُ هذا وسط بقايا الرفات المُمزقة. |
Parçalanmış kalıntıların adlitıp kimlik tespiti ve yeniden oluşturulması üzerine çalışıyor. | Open Subtitles | ما نقوم به في الغالب هو تحديد هوية و التعريف للبقايا البشرية المتعفنة |
Bunlar çevreyolundan ve barakadan geriye kalan kalıntıların resimleri. | Open Subtitles | هناك صور أدلة لبقايا الإنفجار من الطريق السريع ومن السقيفة |
kalıntıların keşfinden sonra galakside üzerinde hayat barındıran başka gezegenler olduğuna inanmamızı sağlayan sebepler vardı ve şimdi kanıtımız var. | Open Subtitles | منذ أن إكتشفنا هذه الأطلال لدينا سبب لكي نعتقد أن هناك كواكب أخرى مسكونة في المجرة و الآن لدينا الدليل |