ويكيبيديا

    "kalabalık" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الحشد
        
    • حشد
        
    • الحشود
        
    • الجمهور
        
    • جمهور
        
    • الجماهير
        
    • المزدحمة
        
    • الزحام
        
    • حشود
        
    • مزدحماً
        
    • مكتظ
        
    • مكتظة
        
    • ازدحام
        
    • زحام
        
    • مزدحما
        
    Dediğiniz gibi, bu kalabalık, büyük bir kargaşa yaratıyorlardı,değil mi? Open Subtitles كما قلت هذا الحشد فعلوا الكثير من الضوضاء ؟ نعم
    Bir sineğin ise uçmak ve kalabalık içinde kaybolmak dışında hiçbir savunması yok. Open Subtitles لا تملك الذُبابة أي دفاع، ما عدا الطيران والتخفي في وسط الحشد العريض.
    kalabalık bir partide eğleniyormuş gibi yapmaya ihtiyaç var mı? Open Subtitles من يحتاج للتواجد في حشد كبير متظاهراً بقضاء وقتاً ممتعاً
    kalabalık var ve çok üzücü bir olayla karşı karşıyayız. Open Subtitles شركة الهاتف الصوتى. هناك حشد كبير وكثير من الحزن هنا
    Charles Haywire, kalabalık fobisi olan yabancılardan ürken bir paranoyak hastadır. Open Subtitles إنه يعاني من الخوف من الحشود مما يجعله يخاف من الغرباء
    Eğer bu sizin kaderiniz değilse... kalabalık sizden bir Romalı gibi onurlu davranarak... Open Subtitles علي اية حال,إن لم يكن هذا قدرك0 الجمهور سيعتبرونك نلت نهايتك بكل شرف
    Tam şimdi, dövüş gerçekten gerçekten güzelleşiyor ve kalabalık çıldırıyor, değil mi? Open Subtitles الآن، القتاليحتدم.. يحتدم بشكل طيب ، و الحشد يثار جنونهاً ، صحيح؟
    Ağır bir hava doluştu içeri sessiz kalabalık bekliyor kararı. Open Subtitles الهواء ثقيل مع الحَدس مثل الحشد الساكن فى انتظار القرار
    Az önce gelen haberlere göre baş döndürücü bir kalabalık var. Open Subtitles الحشد ما زال يترنح من الأخبار التي سُمعت قبل ثوان قليلة
    Yarın maç var, çok kalabalık olacak ve ikinci bir barmenimiz yok. Open Subtitles اللعبة هي غدا، لدينا حشد كبير قادم ، وليس لدينا نادل الثاني
    İşte burada. kalabalık arasında onu ararken bana görüneceği gibi. TED وها هي، كما تبدو لي إذا كنت أنظر في حشد من الناس بحثًا عنها.
    Evet, eskilerin dediği gibi, iki kişinin yanında üçüncü kalabalık yaratır. Open Subtitles وكما يقول المثل القديم اثنان شراكة، ثلاثة حشد
    Şehir kalabalık toplaşmalara sınır getirdiğinden beri, ...şehrin her tarafında ortaya çıkar oldular. Open Subtitles فمنذ قامت المدينة بفرض قيود بشأن تجمعات الحشود بدؤا يظهرون بجميع أنحاء المدينة
    Kolezyumdan taşan kalabalık, son dövüşü görmek için kükreyerek akın ediyorlardı. Open Subtitles في كل أنحاء الكالسيوم الحشود صاحت والناس تجمعت لترى المعركة الأخيرة
    kalabalık ona destek oluyor, ama bugün onun günü değil. Open Subtitles الجمهور يحثه على التقدم لكن لا يبدو انه يوم حظه
    O at çeyrek milyon değerinde. - kalabalık çılgına döner. Open Subtitles هذا الحصان ثمنه ربع مليون و الجمهور سيجن جنونه
    Onları izleyen bir kalabalık eşliğinde iki kişi bu baloncukları yapıyordu. TED كان يصنعها مؤديان بالشارع يحيط بهما جمهور.
    Ve aşıklar caddede yürürken, Mısır'da ya da Tunus'ta bir kalabalık duygusal bir etkilenmeye derin bir iç içe geçişe yakalandıklarında bunu görürüz. TED وشاهدنا الاحباب عندما يسيرون في الشارع, حيث الجماهير في مصر وتونس اصيبو بعدوى عاطفية التداخل العميق.
    Bu sefer 21 milyonluk nüfusu ile Nijerya’nın kalabalık metropolü Logos’ta görüldü. TED و هذه المرة في نيجيريا، في العاصمة المزدحمة لاغوس 21 مليون نسمة
    Ama demin kalabalık yüzünden fazladan yardıma ihtiyaç olduğunu söylemiştiniz. Open Subtitles و لكنك قد أخبرتنى لتوك أنكم ستحتاجون المزيد من الموظفين من أجل الزحام
    Spor çılgınlığı. Sağır edici kalabalık. Herşey bir amaç için: Topu ağa sokmak. TED هوس الرياضة. حشود تصم الآذان. الكل لفكرة واحدة.
    Ayrıca orası çok kalabalık değil ve daha uzun sohbetler yapma imkanımız olur. Open Subtitles بالإضافة إلى أنه ليس مزدحماً جداً و ستكون لدينا فرصة أفضل لنتحدث طويلاً نعم أيها الطبيب
    53. Sk. durağında aktarma yapmak zorundaydım. Ve sabahları bulunabileceğiniz en iç karartıcı yer, çok kalabalık. TED حيث هناك هذان الدرجان المتحركان العملاقان. وهو مكان محبط جدا ان تكون فيه في الصباح، إنه مكتظ جدا.
    Denize çıkmaya elverişsiz ve aşırı kalabalık botlar ile, Avrupa'daki güvenli ortama kavuşabilme adına hayatlarını tehlikeye atıyorlar. TED أو يفرون على قوارب مكتظة وغير صالحة للإبحار، يجازفون بحياتهم بهذا الشكل فقط ليصلوا بسلام إلى أوروبا.
    Ameliyathane bayağı kalabalık olacak doğum uzmanlarından oluşan üç ekip. Open Subtitles سيحصل ازدحام صغير هنا، فستأتي ثلاث فرق من أخصائيي الخدّج.
    Sıralama mikroplar, iğneler, süt, ölüm, yılanlar, mantarlar, yükseklik, kalabalık, asansörler... Open Subtitles الجراثيم، إبر، حليب، موت ثعبان ، فطر المرتفعات، زحام ، مصاعد
    Çok kalabalık olduğundan sürekli biri çarpıyordu. Open Subtitles كنت أرتطم بالناس في كل مرة لأن المكان كان مزدحما

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد