ويكيبيديا

    "kaldığı" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • يقيم
        
    • بقيت
        
    • تقيم
        
    • تمكث
        
    • إقامتها
        
    • يمكث
        
    • مكث
        
    • مكثت
        
    • لبقائها
        
    • الوحيد الذي يهمك سابقاً
        
    • يفترض أن يكون هذا الشيء الوحيد الذي
        
    • كان يُقيم
        
    • الذي كان ينزل
        
    • أن يكون هذا الشيء الوحيد الذي يهمك
        
    • التي تواجهها
        
    Bir hastam var ve kaldığı yer güvenli değil bu yüzden onu buraya getireceğim, bir süreliğine. Open Subtitles لديّ مريض جديد و المكان الذي يقيم به ليس آمناً ، لذا سأجلبه ليقيم معنا لفترة قصيرة
    Neden bir dakikalığına içeriye girmiyorsun, ...ben de sana kaldığı otelin numarasını vereyim. Open Subtitles , لم لا تدخل لبعض الوقت و سأحضر لك رقم هاتف الفندق الذي يقيم فيه؟
    Ancak, fikir içinizde kaldığı sürece güçsüzdür. TED ولكن الفكرة تكون بلا جدوى لو بقيت محبوسة داخلك.
    Güneş hücrelerinin görüntüsünü düşünürseniz, 60 yıldır aynı kaldığı söylenebilir. TED لكن إذا كنت تفكر بصورة الخلايا الشمسية، فإنها بقيت نوعًا ما على ما هي عليه على مدار الستين سنة الماضية.
    New York'a ilk geldiğimiz gün, ailemin kaldığı kimsesizler barınağında, anneannemle beraber yerde bir kuruş bulduk. TED لذا في اليوم الأول لوصولنا إلى نيويورك، وجدت أنا وجدتي بنسا واحدا على أرضية ملجأ للمشردين والذي كانت تقيم فيه أسرتي.
    Haberin olsun, Bay Kadın Şapkası Numunesi Taşıyan Hergele... tırnağı bile olamayacağın birinin eskiden kaldığı odadasın. Open Subtitles لمعلوماتك أيها الوغد صاحب الحقيبة الملأى بنماذج القبعات أنت تمكث في غرفة رجل لا تليق أن تلعق حذاءه
    Burada kaldığı sürede çok mutlu olmuştu. Open Subtitles أتذكّـرأنهاكانتسعيدةجداً أثناء إقامتها هنا
    Milyon dolarları ve süper model kız arkadaşı var kaldığı yere bak. Open Subtitles ملايين الدولارات صديقة عارضة وهنا حيث يمكث
    Bu Muscatine'deki Çin'in gelecek başkanının 1986'da kaldığı ev, tarım heyetinin bir üyesi olarak. TED هذا المنزل في موسكاتاين حيث مكث الرئيس المستقبلي للصين في عام 1986، بصفته عضوًا في وفدٍ زراعي.
    Ağlıyordu, kaldığı otel odasından bahsediyordu. Open Subtitles كان يبكي و هو يخبرني عن غرفة الفندق الذي يقيم به
    Zanlının kaldığı moteli araştırıyor ve bilgi topluyorlar. Open Subtitles وهم يبحثون في المكان الذي كان يقيم فيه المشبه به و يجمعون المعلومات منه
    Evet. Bir çok iddia makamı tanığının kaldığı bir otel? Open Subtitles وفي هذا الفندق يقيم شهود الادعاء برعاية من الادعاء
    Haeshin Grup'un çocuklarının kaldığı otelin süit odasındayım. Open Subtitles بجناح الفندق الذي يقيم به اطفال مجموعة هيشين
    Bir fikir, gezegenin patladığı ve bu taş parçalarının bozulmadan kaldığı, sonra da tekrar yapışarak bir araya geldiğiydi. Open Subtitles أحد الأفكار أنها إنفجرت معاً هذه القطع الغليظة بقيت سليمة ثم تجمعت معاُ لنحصل عـلى ذلك الـمـزيــج
    Annen bugün evde kaldığı için sevindin, değil mi? Open Subtitles اولستي سعيدة لان أمك بقيت في المنزل لليوم
    Saklanacak bir yer kaldığı için şanslıyız. Open Subtitles يجب أن نعتبر أنفسنا محظوظين، لا يوجد اماكن بقيت لنختبئ بها.
    Bir kuzeniyle kaldığı biliniyor, ama kim olduğunu kimse bilmiyor. Open Subtitles يبدو أنها تقيم عند قريبتها، لكن لا أحد يعرف من تكون
    Hatta metresinin kaldığı pansiyonu bile. Open Subtitles ويجب عليه أيضًا أن يعرف النُـزل التي تمكث فيه عشيقته
    Süitte bıraktığı eşyalarını ona geri vermek için kaldığı kaldığı yere gitmiştim, oradan geliyorum. Open Subtitles حقيقة ، سأذهب إلى مكان إقامتها لإعادة أغراضها التي تركتها في الجناح
    Konu açılmışken akrabalarından biri bizde kaldığı zaman genelde beni ödüllendirirsin. Open Subtitles لكن عندما يمكث اقربائِك معنا فى الغالب انتِ تعطينى مُكافأة
    İşgalcinin, hedeflerinin şehir dışında olduğunu nasıl bildiğini ve kaldığı diğer mekanlarla onu bağdaştıran bir şeyler bulabilirsek alanı daraltabiliriz. Open Subtitles لو استطعنا أن نكتشف كيف يُمكن لهذا الشخص أن يعرف أنّ هدفه خارج المدينة، إيجاد شيءٍ يربطه بأماكن أخرى مكث فيها،
    Sence motelde kaldığı zaman mı vermiştir? Open Subtitles أتعتقدين أنها سلمتها إياها لمّا مكثت في الفندق؟
    Ve denizde 7 hafta geçtiği zaman..., ...sadece hayatta kaldığı için minnettar olacaktır. Open Subtitles ،وحينما تمر السبع أسابيع في عرض البحر فعليها أن تكون ممتنة لبقائها حيّة
    kaldığı yere gittiğimizde bana dışarıda beklememi söyledin. Open Subtitles يفترض أن يكون هذا الشيء الوحيد الذي يهمك سابقاً في الشقة طلبتي مني الأنتظار في القاعة
    Logan'ın harcamaları, bize nerede kaldığı hakkında bir fikir verdi. Open Subtitles بيانات (لوغان) الماليّة منحتنا معلومة عن المكان الذي كان يُقيم فيه.
    Ve kaldığı otelin adını hatırlayabilirsem... Open Subtitles لو امكنني فقد أن اتذكر إسم الفندق الذي كان ينزل فيه
    Bugün, balinaların sularımızda yüz yüze kaldığı daha modern ve baskıcı problemleri ele almaya ihtiyacımız var. TED علينا مواجهة المشاكل والضغوطات المعاصرة التي تواجهها هذه الحيتان في مياهنا الآن.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد