ويكيبيديا

    "kaldırımda" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الرصيف
        
    • رصيف
        
    • الرصيفِ
        
    • في بالوعة
        
    • على الأرصفة
        
    Ve o yapmıyordu. O tebeşir ile kaldırımda karalama yapıyordu. TED و لم يكن يفعل ذلك. كان يخربش بطبشور على الرصيف
    - Sorun değil Marty. Bir dakika sonra Frasier kaldırımda yatıyor olurdu. Open Subtitles لقد جئت في الوقت المناسب فريزر كان على وشك ان ياكل الرصيف
    Adamın teki kaldırımda örtünün üzerine bunlardan bir sürü sermiş . Open Subtitles كان هناك رجلٌ يبيع على الرصيف ولديه عرض على هذه الساعات
    Bizi bu kaldırımda yanlız bıraktı, O artık bizden değil. Open Subtitles نحن من نقف خارجاً على هذا الرصيف و ليس هو
    Orası fahişelerle öyle bir kaynıyor ki adamlarım kaldırımda bile yürüyemiyor. Open Subtitles الأولاد لا يمكنهم المشي على رصيف المشاة هناك لأنه مزدحم بالعاهرات
    Teğmen, bu küçük çocuğun kaldırımda oturup bir gübre yığınıyla oynadığını görür. Open Subtitles الملازم المبتدء رأى طفلاً صغيراً يجلس على الرصيف يلعب بكومة من الروث
    Dikiz aynamda kaldırımda ağlayışını gördüm kendimden nefret ettim, çünkü istediğim de buydu. Open Subtitles رأيته بمرأة السيارة الخلفية يبكي على الرصيف وكرهت نفسي لأن ذلك ما أردته
    Birbirimizden şüphe etmeye başladık mı kaldırımda yatanlar bizler oluruz. Open Subtitles لحظة أننا نشك في بعضنا فإنه كلانا ملقين على الرصيف
    dedi. Acı değildi, sadece kaldırımda yürümek istedi. TED أليس هذا مريرًا. فقط يريد أن يمشي على الرصيف.
    Sen ise kaldırımda durmuş bağırıp çağırıyordun. Open Subtitles وأنت كنت جالس على الرصيف تصرخ ومنظرك كان سخيفاً جداً
    kaldırımda ayaklarım üşüyor. Open Subtitles إذا انتظرت على الرصيف طويلا فسوف تبرد قدمي
    Bay Gandi, bu ülkede bir Hintli bir Hristiyan'la kaldırımda yan yana yürüyemez. Open Subtitles سيد غاندي في هذا البلد لا يسمح للهنود أن يسيروا على نفس الرصيف مع النصارى
    Neden herkes gibi kaldırımda yürümeyelim? Open Subtitles لماذا لا نمشي على نفس الرصيف كأي أحد اّخر؟
    Beni kaldırımda gidiyorum diye yakaladıklarına inanamıyorum. Open Subtitles لا أصدّق أنهم حبسوني لأنني كنت أقود على الرصيف
    Seninle sonumuz, kaldırımda bornozla çöp karıştırmak olabilir. Open Subtitles أنتي و أنا قد ينتهي بنا المطاف نرقص على الرصيف مرتديان معطف الحمام
    O gece kaldırımda uyuyakaldığında sen seçilmiştin. Open Subtitles الليلة التي نمت فيها على الرصيف كانت هي المختارة لعمل الوصل
    Birkaç blok ötede bir sokakta, kaldırımda yüzüstü yatarken bulmuşlar. Open Subtitles وجدوه بزقاق على بعد شوارع معدودة من هنا, ووجهه على الرصيف.
    Tüm bunların arasında, karanlık kaldırımda yürüyen birini gördü. Open Subtitles وفي وسط فرحته راي شخص ما علي الرصيف المظلم
    Tatlım? O biraz tehlikeli. Trafikten uzakta, kaldırımda oynasan? Open Subtitles حبيبتى، هذا خطير اصعدى فوق الرصيف بعيداً عن المرور.
    Ateş edenin kaldırımda olması imkansız. Open Subtitles مستحيل أن كان القاتل على رصيف الطريق هناك كثير من الشهود
    Polis, Adam'ın kaçırıldığı kaldırımda üzerinde "Teşekkürler" yazan balonlar bulmuş. Open Subtitles الشرطة وَجدتْ تلك المناطيد على الرصيفِ بمكان إختطاف آدم ترك ليها عبارة شكراً لك
    kaldırımda ölmen kimin umurunda? Open Subtitles من سيهتم إن مُت في بالوعة مجاري ؟
    Bunlar, Mumbai 'nin bir bölgesinde kaldırımda yaşayan kadınlar. TED هؤلاء النساء، عشن على الأرصفة بإحدى أحياء مومباي.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد