Farketmiş olduğunuz gibi, Kanada'daki seçimler şaka gibi. Haksız ve gelişigüzel sonuçlar veren | TED | وكما تلاحظون فان الانتخابات في كندا مهزلة فنحن نعتمد على انظمة قديمة جداً |
Şu an Kanada'ya doğru yola çıkmış olabilirdim. Bu delilik. | Open Subtitles | كنت أستطيع أن أكون في طريقي إلى كندا هذا جنون |
Yeni bir Kanada restoranı var. Balığı masanda temizliyorlar. | Open Subtitles | هناك مطعم كندي حديث ينظفون السمك على مائدتك |
Temel olarak, Rusya'nın kuzey sahilinden Kuzey Kutbu'na yürüyüp sonra Kanada'nın kuzey sahilinden devam etmekti. | TED | خططت مبدأيًا لأمشي من الساحل الشمالي لروسيا إلى القطب الشمالي، ثم أستمر إلى الساحل الشمالي لكندا. |
Ve oradayken çam böceğini öğrendik. Bu böcek kelimenin tam anlamıyla Kanada ormanlarını yiyor. | TED | وعندما كنا هناك تعرفنا على خنفساء الصنوبر التي تأكل بكل معنى الكلمة الغابات بكندا. |
Kanada hükümeti 1999 yılının Nisan ayında İnuitler’e, California ve Teksas’ın toplam büyüklüğünden daha büyük bir arazi verdi. | TED | أعادت الحكومة الكندية في أبريل 1999 السيطرة الكاملة لشعب الإنويت على منطقة من الأرض أكبر من كاليفورنيا وتكساس مجتمعتين |
Bunun yerine Kanada'ya döndünüz. Ve Kanada tüm masraflarınızı karşıladı. | Open Subtitles | بدلاً مِن ذلك، عُدتَ إلى كندا، ودَفعتْ كندا مصاريفكِ الإجمالية؟ |
Yapılması önerilen boru hattı, Kanada'dan başlayıp Meksika Körfezi'ne kadar uzanacak." | Open Subtitles | التي سيمر عبرها أنبوب النفط في طريقه من كندا إلى الخليج. |
Yapılması önerilen boru hattı, Kanada'dan başlayıp Meksika Körfezi'ne kadar uzanacak." | Open Subtitles | التي سيمر عبرها أنبوب النفط في طريقه من كندا إلى الخليج. |
Bu hafta sonu Kanada'da olmayı ne kadar istediğini biliyorum. | Open Subtitles | أعلم كم تودين أن تكوني في كندا في هذه العُطلة |
Bu yüzden Kanada'da birini kesince ceza alıyorsun dini bir ceza değil ama işlerini yapmayanlar için bir ceza. | Open Subtitles | و لهذا فان التجريح في كندا كان عقابا و ليس عقابا دينيا و لكن كعقاب على عدم قيامهن بوظيفتهن |
Pekala millet. Eddie. Çekmeden önce, 10 Kanada doları olduğunu bilin. | Open Subtitles | قبل أخذ الصورة، أنت تعلم أن ثمنها 10 دولار كندي |
Pastırma. Kanada pastırması. Meksika pastırması! | Open Subtitles | يوجد لحم مقدد ، ولحم كندي مقدد، ومقددمكسيكي.. |
Kanada pastırması sipariş ettiniz diye ödemeyi Kanada parasıyla ödemeye çalışmayın. | Open Subtitles | فقط بسبب انك كندي لا داعي لان تدفع لي نقودا" كندية |
Ailem 1980'li yılların başında Kuzey Afrika, Libya'dan Kanada'ya geldi ve ben 11 çocuğun ortancasıyım. | TED | انتقل والديّ من ليبيا في شمال افريقيا لكندا في أوائل سنة 1980. وأنا الطفلة الوسطى من بين 11 طفلًا. |
Hey, kuş, Kanada 'da koalaların göçmenliğine büyük kolaylıklar sağlandığı doğru mu? | Open Subtitles | أيتها الطيور هل صحيح أن لكندا سياسة لمنع الهجرة للكوالا ؟ |
Gözlerimi kapasam ve birkaç saatliğine Kanada'ya dönsem istiyorum. | Open Subtitles | أتمنى ان اغلق عيني وأرجع لكندا ساعة واحدة ،أتعرف؟ |
- 30. Montreal, Kanada'da doğdunuz ve Paradine'le birlikte savaşa katıldınız. | Open Subtitles | لقد وُلدت فى مونتريال بكندا, وخدمت فى الحرب مع الكولونيل بارادين ؟ |
Babamın Kanada da bir av kulübesi var. | Open Subtitles | نحن بصدد الذهاب لمنتجع الوالد للصيد بكندا وعلينا ألا نفعل شيئا |
Ayımız, Kanada'nın Hudson Körfezi'nde yaşayan 2000 ayıdan bir tanesi. | Open Subtitles | إنه واحد من 2000 دب قطبي يعيش بخليج "هدسون" بكندا |
Sizin organizasyonunuz, Bay Midnight, Kanada sınırından bu kutulardan bir grup getirdi. | Open Subtitles | منظمتك يا سيد ميدنيت أحضرت بضاعة من هذه العلب عبر الحدود الكندية |