Arka duvarın yanındaki barakanın boş araziye açılan bir kapısı var. | Open Subtitles | كوخ صغير بجانب السور الخلفي له باب يوصل إلى الحقول المفتوحة |
Oturma odasının ortasında öylece duruyordum... ve banyonun kapısı da açıldı. | Open Subtitles | لذا، كنت أقف فى منتصف غرفة المعيشة وكان باب الحمام مفتوح |
Oturma odasının ortasında öylece duruyordum... ve banyonun kapısı da açıldı. | Open Subtitles | لذا، كنت أقف فى منتصف غرفة المعيشة وكان باب الحمام مفتوح |
kapısı her daim kapalı kalmalıdır. İkinizde bunu aklınızda tutun. | Open Subtitles | هذا الباب يجب أن يبقى مغلقا, أرجوكم لا تنسوا ذلك |
Warp kapısı açık olmalı ki oradan saldırdılar baştan aşağı şeytanî bir öfkeyle. | Open Subtitles | بوابة عوجاء ربما قد فتحت ورمت به ينحدر جحافل الخسيس من الغضب شيطاني. |
Yolculuk etmeye devam edecekler için çıkış kapısı bilgileri mevcuttur. | Open Subtitles | سيداتي سادتي، لدينا معلومات من البوابة لمن سيقوم بإكمال الرحلة |
Bunlar özdeş boyanmış bir çift garaj kapısı, birbiriyle yan yana bulunan. | TED | تلك أبواب مرآب دهنا بشكل متماثل تماما, متوضعان بجوار بعضهما. |
Bir çıkış kapısı ya da geçit var mı? Onu kullanmış olabilir mi? | Open Subtitles | هناك باب أو خروج أو بعض النوع ممر بإنّه يمكن أن يأخذ مستعمل؟ |
Tek başıma koşuyorum, işlerimi düşünüyorum... bir anda durup dururken, bir ahır kapısı gökyüzünden düşüverdi ve neredeyse bana çarpıyordu. | Open Subtitles | لقد كنت أهرول ، و مهتمة بعملي وقد خرج من لا مكان باب حظيرة سقط من السماء وكاد أن يسحقني |
Aman Tanrım, o ahır kapısı. Daha önce gördüğümü biliyordum. | Open Subtitles | يا إلهي ، باب الحظيرة ، كنت أعلم أنه مألوف |
Ama hala, ses sensörü, el izi sensörü, hareket sensörü,... ..ve hayatımda gördüğüm en sağlam kasa kapısı devrede olacaktır. | Open Subtitles | ومع ذلك يبقى أستشعار الصوت فحص البصمات أجهزة أستشعار الحركة باب الخزينة الحصين هذا لم أرى مثيل له من قبل |
4. bölgenin alt kısımlarında bir çıkış kapısı kırılmış hâlde bulundu. | Open Subtitles | لقد وجِد باب المخرج محطماً و مفتوحاً في القسم السفلي الجنوبي |
Beyler, soğutma odasının sonuna doğru bir çıkış kapısı var. | Open Subtitles | يا رفاق، هناك باب في نهاية الممشى عند غرفة التبريد. |
Sizi almaya geliyoruz. Ve hiçbir tavan kapısı bizi durduramaz. | Open Subtitles | نحن قادمون للنيل منك ولن يوقفنا أي باب سقف وهمي |
Mistik şeylerin bir kapısı var ve sen o kapıdan geçtin. | Open Subtitles | فتحت الباب أمام عالم باطني . وأنت يا صديقي تذهب فقط |
Ve birkaç adım sonra onları yılanın olduğu odanın kapısı açık olacak şekilde kapının önüne götürüyordu. | TED | ومن ثمّ عبر سلسلة من المراحل ينقلهم فيقفون على عتبة الباب المفتوح وينظرون إلى الداخل |
Hayalimde korsanlar, gemi enkazları ve görüntülerle dolu bir dünyanın altın yaldızlı bir kapısı haline gelmişti. | TED | أصبحت بوابة مذهّبة نحو عالم مليء بالقراصنة وأنقاض السفن وصور في مخيلتي. |
Yarın şafakta, şehrin güney kapısı açılacak. | Open Subtitles | مع فجر الغد ، ستفتح بوابة المدينة الجنوبية |
Morgun dış kapısı açık olacağı için bir güvenlik kartına ihtiyacın olmayacak. | Open Subtitles | البوابة الخارجية للمشرحة سوف تكون مفتوحة, لذلك أنت لا تحتاج بطاقة أمنية |
Beş market tuvaletinden beş tuvalet kapısı. | Open Subtitles | أبواب خمسة مراحيض من دورات مياه في خمسة متاجر |
kapısı da bir parmak darbesiyle kapanabiliyor. | Open Subtitles | لاحظ الأبواب من فضلك تستطيع قفلها بإصبع واحد فقط |
kapısı ardına kadar açıktı. Ben de kapıcıyı aradım. | Open Subtitles | . كان بابه مفتوح على مصراعيه . إتصلت بالبواب |
Peki merdivenlerden çıkarken ikinci katta kapısı açık bir dairede, iki boyacıyı ya da en az bir, fark etmiş miydiniz? | Open Subtitles | عندما كنت تصعد الدرج, هل لاحظت أن هناك شقة بابها مفتوح في الدور الثاني, ألم ترى عمالا كانو يدهنون هناك؟ |
kapısı veya penceresi yok, fakat yaklaştığınızda içeriye girebilmeniz için açılacaktır. | TED | لا يوجد هناك أية ابواب أو نوافذ ، لكن عندما تقترب منها ، ستفتح لك باباً للدخول فيها. |
Sonradan öğrendim ki bir bahçe kapısı açıldığında vahşi bir geyik o yolda koşarken bana çarpmış. | TED | لقد عرفت لاحقا أنّه بعدما فُتِحَت بوّابة الحديقة، اندفعَ ظبيٌ برّيٌ في الطريق واصطدم بي. |
-Bodrum kapısı onları durdurmaz. -Pencereler durdurur mu? | Open Subtitles | ـ وباب القبو لن يمنعهم من الوصول إليك ـ وهل النوافذ ستمنعهم ؟ |
Şimdi gördüğümüz yer evin giriş kapısı. | TED | و نرى أن التركيز انتقل الى مدخل المنزل. |
Sonra Sam Cehennemin kapısı'nı kapatmak için bazı testlere tabi tutuluyor. | Open Subtitles | و بعدها خضع سام لسلسلة من الاختبارات لمحاولة إغلاق بوابات الجحيم |
Sağlam bir kapısı ve kilidi var. Pekâlâ, hemen girişin yanında. | Open Subtitles | مكتب الطبيب فيه بابٌ قويّ وبهِ قفل، إنّه بالقرب من المدخل. |
Her zaman küçük beyaz bir ev istedim, kırmızı kapısı olan, sakın gülme ama bahçe çiti olan bir ev, televizyonda gördüğümüz insanların yaşadıkları gibi. | Open Subtitles | حسناً لقد تخيلت دائماً منزل ابيض صغير بباب أحمر ولا تضحك له سياج خشبي مدبب أتعرف |