ويكيبيديا

    "kapısı" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • باب
        
    • الباب
        
    • بوابة
        
    • البوابة
        
    • أبواب
        
    • الأبواب
        
    • بابه
        
    • بابها
        
    • باباً
        
    • بوّابة
        
    • وباب
        
    • مدخل
        
    • بوابات
        
    • بابٌ
        
    • بباب
        
    Arka duvarın yanındaki barakanın boş araziye açılan bir kapısı var. Open Subtitles كوخ صغير بجانب السور الخلفي له باب يوصل إلى الحقول المفتوحة
    Oturma odasının ortasında öylece duruyordum... ve banyonun kapısı da açıldı. Open Subtitles لذا، كنت أقف فى منتصف غرفة المعيشة وكان باب الحمام مفتوح
    Oturma odasının ortasında öylece duruyordum... ve banyonun kapısı da açıldı. Open Subtitles لذا، كنت أقف فى منتصف غرفة المعيشة وكان باب الحمام مفتوح
    kapısı her daim kapalı kalmalıdır. İkinizde bunu aklınızda tutun. Open Subtitles هذا الباب يجب أن يبقى مغلقا, أرجوكم لا تنسوا ذلك
    Warp kapısı açık olmalı ki oradan saldırdılar baştan aşağı şeytanî bir öfkeyle. Open Subtitles بوابة عوجاء ربما قد فتحت ورمت به ينحدر جحافل الخسيس من الغضب شيطاني.
    Yolculuk etmeye devam edecekler için çıkış kapısı bilgileri mevcuttur. Open Subtitles سيداتي سادتي، لدينا معلومات من البوابة لمن سيقوم بإكمال الرحلة
    Bunlar özdeş boyanmış bir çift garaj kapısı, birbiriyle yan yana bulunan. TED تلك أبواب مرآب دهنا بشكل متماثل تماما, متوضعان بجوار بعضهما.
    Bir çıkış kapısı ya da geçit var mı? Onu kullanmış olabilir mi? Open Subtitles هناك باب أو خروج أو بعض النوع ممر بإنّه يمكن أن يأخذ مستعمل؟
    Tek başıma koşuyorum, işlerimi düşünüyorum... bir anda durup dururken, bir ahır kapısı gökyüzünden düşüverdi ve neredeyse bana çarpıyordu. Open Subtitles لقد كنت أهرول ، و مهتمة بعملي وقد خرج من لا مكان باب حظيرة سقط من السماء وكاد أن يسحقني
    Aman Tanrım, o ahır kapısı. Daha önce gördüğümü biliyordum. Open Subtitles يا إلهي ، باب الحظيرة ، كنت أعلم أنه مألوف
    Ama hala, ses sensörü, el izi sensörü, hareket sensörü,... ..ve hayatımda gördüğüm en sağlam kasa kapısı devrede olacaktır. Open Subtitles ومع ذلك يبقى أستشعار الصوت فحص البصمات أجهزة أستشعار الحركة باب الخزينة الحصين هذا لم أرى مثيل له من قبل
    4. bölgenin alt kısımlarında bir çıkış kapısı kırılmış hâlde bulundu. Open Subtitles لقد وجِد باب المخرج محطماً و مفتوحاً في القسم السفلي الجنوبي
    Beyler, soğutma odasının sonuna doğru bir çıkış kapısı var. Open Subtitles يا رفاق، هناك باب في نهاية الممشى عند غرفة التبريد.
    Sizi almaya geliyoruz. Ve hiçbir tavan kapısı bizi durduramaz. Open Subtitles نحن قادمون للنيل منك ولن يوقفنا أي باب سقف وهمي
    Mistik şeylerin bir kapısı var ve sen o kapıdan geçtin. Open Subtitles فتحت الباب أمام عالم باطني . وأنت يا صديقي تذهب فقط
    Ve birkaç adım sonra onları yılanın olduğu odanın kapısı açık olacak şekilde kapının önüne götürüyordu. TED ومن ثمّ عبر سلسلة من المراحل ينقلهم فيقفون على عتبة الباب المفتوح وينظرون إلى الداخل
    Hayalimde korsanlar, gemi enkazları ve görüntülerle dolu bir dünyanın altın yaldızlı bir kapısı haline gelmişti. TED أصبحت بوابة مذهّبة نحو عالم مليء بالقراصنة وأنقاض السفن وصور في مخيلتي.
    Yarın şafakta, şehrin güney kapısı açılacak. Open Subtitles مع فجر الغد ، ستفتح بوابة المدينة الجنوبية
    Morgun dış kapısı açık olacağı için bir güvenlik kartına ihtiyacın olmayacak. Open Subtitles البوابة الخارجية للمشرحة سوف تكون مفتوحة, لذلك أنت لا تحتاج بطاقة أمنية
    Beş market tuvaletinden beş tuvalet kapısı. Open Subtitles أبواب خمسة مراحيض من دورات مياه في خمسة متاجر
    kapısı da bir parmak darbesiyle kapanabiliyor. Open Subtitles لاحظ الأبواب من فضلك تستطيع قفلها بإصبع واحد فقط
    kapısı ardına kadar açıktı. Ben de kapıcıyı aradım. Open Subtitles . كان بابه مفتوح على مصراعيه . إتصلت بالبواب
    Peki merdivenlerden çıkarken ikinci katta kapısı açık bir dairede, iki boyacıyı ya da en az bir, fark etmiş miydiniz? Open Subtitles عندما كنت تصعد الدرج, هل لاحظت أن هناك شقة بابها مفتوح في الدور الثاني, ألم ترى عمالا كانو يدهنون هناك؟
    kapısı veya penceresi yok, fakat yaklaştığınızda içeriye girebilmeniz için açılacaktır. TED لا يوجد هناك أية ابواب أو نوافذ ، لكن عندما تقترب منها ، ستفتح لك باباً للدخول فيها.
    Sonradan öğrendim ki bir bahçe kapısı açıldığında vahşi bir geyik o yolda koşarken bana çarpmış. TED لقد عرفت لاحقا أنّه بعدما فُتِحَت بوّابة الحديقة، اندفعَ ظبيٌ برّيٌ في الطريق واصطدم بي.
    -Bodrum kapısı onları durdurmaz. -Pencereler durdurur mu? Open Subtitles ـ وباب القبو لن يمنعهم من الوصول إليك ـ وهل النوافذ ستمنعهم ؟
    Şimdi gördüğümüz yer evin giriş kapısı. TED و نرى أن التركيز انتقل الى مدخل المنزل.
    Sonra Sam Cehennemin kapısı'nı kapatmak için bazı testlere tabi tutuluyor. Open Subtitles و بعدها خضع سام لسلسلة من الاختبارات لمحاولة إغلاق بوابات الجحيم
    Sağlam bir kapısı ve kilidi var. Pekâlâ, hemen girişin yanında. Open Subtitles مكتب الطبيب فيه بابٌ قويّ وبهِ قفل، إنّه بالقرب من المدخل.
    Her zaman küçük beyaz bir ev istedim, kırmızı kapısı olan, sakın gülme ama bahçe çiti olan bir ev, televizyonda gördüğümüz insanların yaşadıkları gibi. Open Subtitles حسناً لقد تخيلت دائماً منزل ابيض صغير بباب أحمر ولا تضحك له سياج خشبي مدبب أتعرف

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد