Sıçanla karşılaştırıldığımızda özel görünüyor olabiliriz, evet, ama sıçan olmadığımızı bildiğimiz için bu adil bir karşılaştırma olmaz. | TED | بالمقارنة مع الجرذ، قد نبدو مميزين، نعم، لكن إنها ليست مقارنة عادلة، باعتبار أننا لسنا قوارض. |
İçinde değer barındırmayan herhangi bir karşılaştırma sorusunu düşünelim, mesela hangi bavul daha ağır? | TED | خذ على سبيل المثال أي سؤال مقارنة لا يتضمن قيمة، مثل أي الحقائب أكثر وزنًا. |
Sanırım ilginç bir başka karşılaştırma da Obama'nın seçim kampanyası ile Obama'nın başkanlığının karşılaştırılmasıdır. | TED | أعتقد مقارنة مشوقة أخرى من حملة أوباما ضد رئاسة أوباما. |
Lütfen kendi pis ilişkilerini bizimkilerle karşılaştırma. | Open Subtitles | أرجوكِ لا تقارني علاقاتكِ القذرة بعلاقتكِ معنـا. |
9 milimetrelik silah, karşılaştırma için uygun. | Open Subtitles | والرصاصات هي من عيار 9 مليمترات وعددها 6 ويمكننا مقارنتها |
karşılaştırma yapabilmek için böyle şeyleri bilmek gerekir. | Open Subtitles | من المهم أنّ تملك قصصاً كهذه تقارن أمورك معها |
Neden biri iki raporu karşılaştırma zahmetine girsin ki? | Open Subtitles | فلمَ قد يزعج أحد نفسه بمقارنة التقريرين؟ |
Ancak Pakistan'la Hindistan arasında daha doğal bir karşılaştırma yapılabilir. | TED | ولكن المقارنة الأكثر واقعية هي بين الهند وباكستان. |
karşılaştırma yapabilmek için, bir de günlük hayatlarında bu maddeyi kullanmayan bir grup insan buluruz. | TED | سنحتاج إلى مجموعة مقارنة من الأشخاص الذين لم يتعرضو للمستحضر. |
İlk seferde 1279 karşılaştırma yapmış olursunuz, sonra 1278 olur ve toplamda 818.560 karşılaştırmaya ulaşır. | TED | ستقوم بإجراء 1279 مقارنة في الجولة الأولى ثم 1278، وهكذا، ليبلغ المجموع 818560 مقارنة. |
Her karşılaştırma bir saniye alsa işlem dokuz günden fazla sürer. | TED | إذا استغرقت كل مقارنة ثانية واحدة فقط، فستستغرق العملية أكثر من تسعة أيام. |
Her parçalama işlemi yaklaşık 1280 karşılaştırma gerektirir. | TED | كل جولة من التقسيم تتطلب حوالي 1280 مقارنة. |
HIV'in her çoğalışında kendini etkili bir şekilde dönüştürmesinin önemini anlamak adına genetik bir karşılaştırma yapalım. | TED | لكي ندرك تماما الطريقة العميقة التي يحوّل بها الإيدز نفسه في كل مرة يعيد فيها إنتاج نفسه، دعونا نجري مقارنة جينية. |
Böylelikle kana bulanmış cesetlerden çıkarılan mermilerle sizin silahınız arasında hiçbir karşılaştırma yapılamadı. | Open Subtitles | لذا فانه غير ممكن عقد مقارنة بين مسدسك و تلك الرصاصة التى أخذت من جثتى الضحيتين الملطختين بالدماء |
Ve şimdi onların rotalarını, sizin gemi kayıtları ile karşılaştırma olanağını bulunca sizi izledikleri ortaya çıktı. | Open Subtitles | والآن يمكننى مقارنة طريقهم بسجلات سفينتك يظهر تماماً أنهم كانوا يتتبعونكم |
Öğrencileri gece kulübü müşterileriyle karşılaştırma! | Open Subtitles | {\3cHFFFFFF\bord2}{\1cH907000\3cHFFFFFF\b1\}لا تقارني الطلاب بمرتادي النوادي الليلية |
Mac'in olay yerinde bulduğu silah ile karşılaştırma yapmam lazım | Open Subtitles | لا بد لي من مقارنتها السلاح ماك وجدت في مكان الحادث. |
Benim için de iyi bir dost ama sen ona bakıp karşılaştırma bile yapmıyorsun. | Open Subtitles | إنه رفيق جيد لي، صديق لكنك لن تنظر إليه أو تقارن بما يمكن أن أفعل مع والدك؟ |
Neden biri iki raporu karşılaştırma zahmetine girsin ki? | Open Subtitles | فلمَ قد يزعج أحد نفسه بمقارنة التقريرين؟ |
Aslında size zaten bildiğiniz bir şeyi söylüyorum: yani, karşılaştırma her şeyin değerini değiştirir. | TED | إذاً فأنا أخبركم بشئ تعرفونه بالفعل: بالأسم، أن المقارنة تغيّر قيمة الأشياء. |
Spektral görüntü karşılaştırma aleti bize burada ne yazdığını gösterebilir. | Open Subtitles | مُقارنة الفيديو الطيفي سيكون قادراً على إخبارنا بما كان موجوداً هنا. |
Ne zamandan beri modern medeniyetimiz karşılaştırma etrafında? | Open Subtitles | اذا قمنا بمقارنتها بحضارتنا الحالية فبرأيك كم ستستمر حضارتنا الحالية ؟ |
Böylelikle kana bulanmış cesetlerden çıkarılan mermilerle sizin silahınız arasında hiçbir karşılaştırma yapılamadı. | Open Subtitles | لذلك لا يمكن المقارنه بين مسدسك و الرصاصات التى أخذت من جثث الضحايا الملطخه بالدماء |
Katherine anlatmak istediği daha kolay şekilde anlaşılsın diye bir karşılaştırma yapıyordu. | Open Subtitles | كانت "كاثرين "تعمل مقارنه حتى تفهم وجة نظرها بشكل أفضل |
Önce ormandan başka bir örnek alıp tam bir karşılaştırma yapacağız. | Open Subtitles | سناخذ عينة اخرى من الغابة ونقارنها قبل ان نفعل اي شيء |
karşılaştırma için başka örnekler kullandım. | Open Subtitles | بأن العينة لم تأتي من الخاطف. سَحبتُ نماذج للمقارنةِ. |
Biraz karşılaştırma yapalım. | TED | إذًا، لدينا هنا بعض المقارنات والتناقضات. |