ويكيبيديا

    "karada" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • اليابسة
        
    • البر
        
    • اليابسه
        
    • براً
        
    • على الأرض
        
    • على الارض
        
    • على الأرضِ
        
    • أرض جافة
        
    • الأرض فقط ولكن
        
    Ona senin gibi karada nefes alabileceğini ağzımdan kaçıracağımı zannettin. Open Subtitles هل تعتقدين أني سأفشي أنه يستطيع التنفس على اليابسة مثلك؟
    karada bir gün ve bir geceden daha fazla kalamam. Open Subtitles لا أستطيع المكوث على اليابسة لأكثر من نهار و ليلة
    Burada daha fazla kalamayız. karada sığınacak bir yer bulmamız lazım. Open Subtitles ما عاد بوسعنا البقاء هنا أكثر، علينا إيجاد مأوى على اليابسة.
    Boşaltma planlarını araştırmamız gerekiyor hem karada, hem de gezegen dışında bir yere. Open Subtitles سنبدأ في التحقق من خطط الإخلاء على البر الرئيسي للعالم الخارجي بمكان ما
    karada güneşin bir turundan daha fazla vakit geçirirsem öleceğim. Open Subtitles القلادة إنها ملعونة, إذا ما بقيت على اليابسه لأكثر من
    Bu bize iklim değişikliğiyle ilgili olan olaylar ve bunun dinamiklerinin bizi karada nasıl etkilediği ile ilgili olarak su altında neler olduğuna dair çok daha iyi sonuçlar verdi. TED وأعطانا هذا قياسات أقضل عما يحدث تحت الماء لما يتعلق بالتغيرات المناخية، وتأثير ذلك علينا هنا، على اليابسة.
    Ama yaşam yolunu buldu, ve şu an karada yaşayan canlılar var. TED لكن الحياة تمكنت من ذلك، ويوجد الآن كائنات تعيش على اليابسة.
    Bu problemleri çözmenin bir yolu balıkları karada tamamen kapsamlı sistemler içinde yetiştirmek. TED إحدى الطرق لحل هذه المشكل هي باستزراع الأسماك على اليابسة ضمن أنظمة محتواة بالكامل.
    Moore diyor ki, çözüm plastiği kaynağında durdurmak: okyanusa düşmeden önce karada durdurmakta yatıyor. TED الحل، يقول مورو ، هو إيقاف البلاستيك من المصدر إيقافه على اليابسة قبل سقوطه في المحيط
    Onlara ağaçlarda yardım eden kuyruklar karada yürümelerini zorlaştırdı. TED الذيول التي ساعدتهم على الأشجار بدأت تعيق قدرتهم على المشي على اليابسة.
    Böylece ekolojistlerin karada yaptığı bazı şeyleri en azından yakın mesafeden yapabileceğiz. TED وبمكننا بعد ذلك بالقيام بالاشياء التي يقوم بها علماء البيئة على اليابسة والقيام باقرب المسافات بالجوار.
    Suda ve karada hiçbir etobur bizi onun kadar dehşete düşüremez. Open Subtitles لا يوجد مفترس سواء في البحر او على اليابسة لديه القدرة لزرع مثل هذا الخوف العميق في انفسنا
    Üzgünüm, çocuklar. karada benim için hiçbir şey kalmadı. Open Subtitles آسف يا أطفال ، لم يعد ما يبقيني على اليابسة
    Ama ilginçtir, bir timsahın hayatının en kritik dönemi karada geçer. Open Subtitles انها سخرية القدر في أن اول اللحظات الحرجة من حياة التمساح يقضيها على اليابسة
    Diğer adam karada onu bekliyormuş. Open Subtitles ثم وصل الى اليابسة من خلال السفينة الأخرى
    Yani bu şartlarda bile önce yoğun bir yağ tabakası olmayan yavrular karada çok daha sıcak olurlar. Open Subtitles وهكذا ، وحتى في هذه الظروف.. فان صغارهم ، الذين يولدون بدون المعطف الدهني الكثيف.. سيكونون أكثر دفيء على اليابسة
    Okyanustan gelen büyük bir dalga karada 200 mil içeri girer. Open Subtitles بسببها تندفع موجة مد عارمة بقوة من المحيط نحو اليابسة مٍسافة مئتي ميل.
    Hem karada hem de denizde modern dünyaya önderlik eden ekolojik bir devrim oldu. TED كانت هناك ثورات بيئية في البر والبحر، أدت إلى العالم الحديث.
    Aslında bilimadamları bunu yıllardır karada yapıyorlar, Hayvanların göremediği bir ışık kullanıyor ve o ışığa duyarlı bir kamera ile de görüntüleri kaydediyoruz. TED ولقد قام العلماء بهذا على اليابسه لسنوات، نحن فقط نستعمل لون لا يمكن للحيوانات رؤيته، و من ثم كاميرا بامكانها رؤية ذلك اللون.
    1998'de karada. 2000'de denizde, 2001'de havadan. Open Subtitles براً عام 1998، بحراً عام 2000، ومن الجو عام 2001
    Bu da şu demek oluyor ki karada seyahat etmektesen uçmak uzun vadeli, karşı konulamaz bir alternatif. TED مما يعني، في كثير من الحالات، يمكن أن يكون الطيران على المدى البعيد، بديلًا مقنعًا للسّفر على الأرض.
    Gerçekte, bu hayvanların karada bir eşi yok; dünya üzerinde benzersizler. TED في واقع الأمر ، فإن هذه الحيوانات ليس لها نظير على الارض ؛ انها فريدة من نوعها في العالم.
    Çünkü ben her zaman bu gemiden ayrılmanı ve karada insanlar için piyano çalmanı istedim ve güzel bir kadınla evlenip, çocuklarının olmasını ve yaşamdaki tüm bu şeyler erişilmez değildirler ama çaba göstermeye değerler. Open Subtitles لأني أردتُك دائماً ان تتَرْك هذه السفينةِ وتعزف للناسِ على الأرضِ وأن تتزوج إمراة جميلة وتنجب أطفالاً
    Onu karada bulduk ve 24 saattir de yağmur yağmıyor. Open Subtitles لقد وجدناها على أرض جافة ولم تمطر لـ 24 ساعة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد