ويكيبيديا

    "karanlığa" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الظلام
        
    • للظلام
        
    • ظلام
        
    • الظلمة
        
    • بالظلام
        
    • للظلمة
        
    • الظلمات
        
    • الظلامِ
        
    • الظُلمة
        
    • مظلم
        
    • المظلم
        
    • الشرّ
        
    • العتمة
        
    • بظلام
        
    • المظلمين
        
    Tılsım neredeyse kontrolden çıktı. Çok geç olmadan onu karanlığa gömmeliyiz. Open Subtitles التميمة خارج السيطرة علينا أن ندفنها في الظلام قبل فوات الأوان
    Kimi zaman gece sürerken, ...farları açar, gaz verir karanlığa öylece dalarım. Open Subtitles أحياناً، أقود دراجتي ليلاً، أضيء الكشافات، وأنطلق بأقصى سرعة بتهوّر نحو الظلام.
    Yok, karanlığa kadar bekleyeceğiz. İyi haber ise bir 'sabit hat' buldum. Open Subtitles كلا, علينا انتظار حلول الظلام الاخبار الجيدة انني عثرت على الخط الارضي
    Sihir olsun ya da olmasın, bu karanlığa izin vermek demek. Open Subtitles لا بسحر ولا بدونه هذا إذعان للظلام ولن أقدم على فعله
    Başkalarının içindeki karanlığa çekiliyorsun ama aynı zamanda bundan korkuyorsun. Open Subtitles إنك غارق في ظلام الآخرين وفي نفس الوقت.. أنت تخافه
    Gün içerisinde, tuhaf arkadaşlarıma katıldığım karanlığa geri dönerdim. TED خلال النهار أعود الى الظلمة حيث أتشارك الخلوة مع أصدقائي في قاع المحيط.
    Korktuğunu söyledi bir anda her şeyin geri karanlığa dönmesinden korktuğunu. Open Subtitles لقد قالت بأنها كانت خائفة خائفة بأنها فجأه انتقلت من الظلام
    Seni ve muritlerini sizi bekleyen sonsuz işkencelerin olduğu karanlığa sürdü. Open Subtitles فيطرحون بك الى الظلام الخارجي حيث الخراب الأبدي ينتظرك و محضرينك
    Duyguların bizi körleştirmesi kolaydır, ve korku bizi karanlığa doğru iter. Open Subtitles من السهل ان ندع المشاعر تعمينا ندع الخوف يقودنا الى الظلام
    Seni zifiri karanlığa sokmak bu sefer ödünü patlatmaya yeter sanmıştım. Open Subtitles لقد ظننت أن وضعك في الظلام الكامل سيجعلك في قمة خوفك
    karanlığa bürünmüş olduğum için, güneş bir daha asla parlamayacak yüzüme. Open Subtitles لن تشرق الشمس أبداً بنورها عليّ الآن وأنا أسير في الظلام
    Eğer karanlığa inmelerine izin verirsek, bunun geri dönüşü olmaz. Open Subtitles إذا سمحنا لهم بالنزول إلى الظلام لا يوجد مجال للعودة
    ''Bırakıyorum'' Biri ismini söyleyene kadar kendini karanlığa gömer. TED خبأ نفسه في الظلام حتى سمع اسمه يُنادى أخيراً.
    Aslında, yalnızca oturup karanlığa bakarak yapmamızın mümkün olmadığı biçimde, gökyüzünü bir planetaryumda tecrübe edebiliriz. TED وبالفعل يمكننا رؤية السماء في عرض القبة السماوية بطريقة يستحيل أن نفعلها فقط بالجلوس خارجًا والنظر إلى الظلام.
    Bilirsiniz, suçlu olanlar aslında bataklıktan sürünerek çıkan, kasabaya gelip edepsiz işlerini gören ve tekrar karanlığa gömülen canavarlar değildirler. TED كما تعلمون، الجناة ليسوا وحوش تزحف خارجاً من مستنقع ويأتون إلى المدينة ويقومون بأعمالهم السيئة ومن ثم يتراجعون إلى الظلام.
    Mum 15 dakika yanardı, 15 dakikalık eşsiz aydınlık. Sonra onu alırlardı ve ben karanlığa dönerdim. TED كانت الشمعة تُشعل لمدة 15 دقيقة، 15 دقيقة من النور الثمين، ثم يأخذونها، وأعود إلى الظلام الدامس.
    Şayet korkmayı seçersek, ...karanlığa karşı zayıf düşeriz. Open Subtitles إن كان الخيار هو الخوف، حينها نصبح هدفاً سهلاً للظلام.
    Bomba patladığında sarımsı bir ışık gördüm ve karanlığa gömüldüm. Open Subtitles عندما أنفجرت القنبلة رأيت وميض أميل للأصفرار بعدها غرقت فى ظلام دامس
    Böylece ışıktan kaçtım, kendimi karanlığa gömdüm. Open Subtitles لذا هربت من النور، باحثاً عن صورتي في الظلمة
    Diyorum ki, eğer ışığa inanıyorsan karanlığa da inanmak zorundasın. Open Subtitles أقول أنه لو كنتِ تؤمنين بالنور فلابد أن تؤمني بالظلام
    NasıI doğumdan öncesine geri dönmek yoksa... gözleri açıIan bir körde... kendi isteğiyle tekrar karanlığa dönemez. Open Subtitles لا يمكن أن يعود للظلمة بإرادته أو أن يعمى عندما يهدى هبة البصر مثلما لا يمكنه أن يمنع ولادته
    Itachi ile alakalı gerçek sonsuza kadar karanlığa gömülecek. Open Subtitles وبذلك تختفي حقيقة إيتاتشي في الظلمات إلى الأبد
    Affet bizi gücünü aldığı aydınlıktan ayırıp sonsuz karanlığa sürgüne gönderdiğimiz için. Open Subtitles سامحنا الأن حين نرسلها خارج الضوء الذي تستمد منه قوتها إلى الظلامِ الأبديِ
    Dünyada olan tüm ruhların kaderinde ışığa veya karanlığa gitmek vardır. Open Subtitles كلّ روحٍ على كوكب الأرض تخطط قدرها الخاص. وكلّ قرار يُتخذ يسير بها خطواتٍ تجاه الضياء، أو الظُلمة.
    Hayatım, tutkumuz ışığa ve karanlığa koştu ve sonlara doğru, büyük oranda karanlıktaydı. Open Subtitles عزيزتي , شغفنا كان به جزء جيد وجزء مظلم وفي النهاية , أغلبة أصبح مظلمًا
    Çağırıyoruz seni karanlığa alışkın Kişi ki bizi tedavi eden Open Subtitles ننادي الشخص الذي لعننا الذي لديه الجانب المظلم
    Yine de onun karanlığa olan eğilimi sınır tanımıyor. Open Subtitles بإستثناء إنّه يعجّ بقوى الشرّ الحالكة.
    Ve birden anladım ki bunu tam olarak gerçekleştiren bir şey vardı -- ışıktan karanlığa altı saniyeyi -- tam bunu. TED وأدركت فجأة ان هناك شيء في الحياة يقوم بذات الامر اقصد الانتقال من الاضاءة الى العتمة بستة ثواني تماماً
    Bu yabancı güneş gezegenin bir yüzünü sıcak ışığıyla kavururken diğer tarafı sonsuz bir karanlığa gömülecek. Open Subtitles أحد الوجهين سوف يُغمَر بالضوء الساخن الحارق للشمس الغريبة في حين أن الوجه الآخر سيغطى بظلام أبدي
    Senin için bir gizem, Youngling ... ve yokluğunda karanlığa liderlik eden.. Open Subtitles لغز مُحير لك أيتها الصغيرة ولمن كان يقود المظلمين أثناء غيابك

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد