Lucas konusunda bir karara varması gereken kişi, ben değilim. | Open Subtitles | لست انا التي كان عليها ان تتخذ قرار بخصوص لوكاس |
Peki, yani tüm her şey, Joel'in vereceği karara bağlı. | Open Subtitles | حسناً, أنت تقول ان الوضع كله معتمد على قرار جويل |
Eğer amcam size güvenmeye karar verirse tüm geleceğimiz bu karara bağlı olur. | Open Subtitles | , إذا قرر عمي أن يثق بك مستقبلنا بالكامل سيعتمد على هذا القرار |
Bilgi toplamak, sizi hedefinizi tutturacak karara yaklaştırıp, farklı seçenekleri düşünüp taşınmanızda size yardım eder. | TED | جمع المعلومات يساعدك على مفاضلة الخيارات المختلفة، ويجعلك تقترب من القرار الذي يحقق هدفك. |
Bunlar bizi Roy'un üç sene önce almak zorunda olduğu bir karara götürüyor. | TED | و هذا يعود لقرار كان على روي أن يتخذه قبل حوالي ثلاث سنوات. |
Jürinin değerli bay ve bayanları, sanırım bir karara vardınız. | Open Subtitles | السادة والسيدات من هيئة المحلفين أعتقد أنكم اتفقتوا على حكم |
Belki, yargıç karara varılmadan önce çoktan öldüğü için odasına hiç geri gelmemiştir. | Open Subtitles | ربمــا القاضي لم يرجع لأنه قد مات بالفعــل قبــل أن يتم تحرير الحكم. |
Jürinin karara vardığına dair bir not aldım. | Open Subtitles | تلقّيت إخطارًا بأنّ المحلّفين وصلوا لحكم. |
Tam olarak karara varabilmemiz için Alfa Bataryasi'ni görmemiz gerek. | Open Subtitles | حتى يتسنى لنا إتخاذ قرار حقيقي، فسنحتاج لرؤية البطارية الرئيسيّة. |
Herhangi bir karara varmadan önce milyon tane fikir değiştirirler. | Open Subtitles | سوف يغيرون رأيهم ألف مرة قبل أن يصدروا أي قرار |
Meclise sunulan her bir projede vatandaşların çevrimiçi platformda verdikleri karara göre oy kullanacağız. | TED | كل مشروع يتم طرحه في الكوغرس، كنا نقوم بالتصويت بناء على قرار المواطنين عبر المنبر الإلكتروني |
Bu aracı kullanmanın sonu tek bir karara çıkıyordu ve o da idam cezasıydı. | TED | ولكن استخدام هذه الأداة أدى إلى قرار واحد فقط، وهو عقوبة الإعدام. |
Beyler, bir karara vardınız mı? | Open Subtitles | السادة اعضاء المحلفين, هل توصّلتم الى قرار ؟ |
Ve ben de milyonlarca diğer Tunuslu ile beraber bu tarihi karara içtenlikle borçlu hissediyorum. | TED | وإلى جانب الملايين من التونسيين، أنا مدينة بشدة لذلك القرار التاريخي. |
İstanbul'daki daha alt mahkeme karara uymak zorunda kaldı. | Open Subtitles | المحكمة العليا في إسطنبول كان لا بد أن تساير القرار |
Mahkemenin ikinci gününde jüri henüz bir karara varmadı... Jüri iki gündür çalışıyor. Her iki taraf da kendisinden emin. | Open Subtitles | في اليوم الثاني من المشاورات,هيئة المحلفين لا تبين اي اشارات حول اصدار القرار. |
General, akıl sağlığım hakkında bir karara ulaştılar mı merak ediyordum da. | Open Subtitles | جنرال , أتسائل هل تم التوصل لقرار بشأن حالتي النفسية بعد ؟ |
dedi. O on dakika içinde hızlıca bir karara vardık. | TED | و بسرعة توصلنا لقرار خلال هذه الدقائق العشرة |
Söylediğim tek şey, adil ve doğru bir karara varmadan önce davanın her yönünü ele almak zorundayız. | Open Subtitles | كل ما أقوله هو الوصول إلى حكم منصف وعادل، علينا أن نحلل كل جانب من جوانب هذه القضية. |
Bu sebepten bir karara varmadan önce gerektiği kadar zaman ayıracağız. | Open Subtitles | لذا، هذه الجلسة ستسغرق طالما يستغرق الوقت قبل الحكم في الطلب. |
Aylarca yapılmış çalışmanın, jüri kararının ve duruşmaların ardından şunu anons ediyorum ki bir karara varmış bulunmaktayız. | Open Subtitles | نحن الآن بموقف إعلان أنه وبعد العديد من الأشهر من المحاكمات وتداولات هيئة المحلفين أخيراً توصلنا لحكم |
Bir kaç hafta önce buraya geldik çünkü bir karara varamıyorduk. | Open Subtitles | أتينا إلى هنا قبل أسبوعان لأننا لم نستطع أن نتخذ قراراً |
Dava o zaman karara bağlanacak. | Open Subtitles | في ذلك الوقت المحكمةِ سَتَتّخذُ قرارا نهائي. |
Bu insanların hayatları, şimdi vereceğin karara bağlı. | Open Subtitles | كل هؤلاء الناس سيعيشون إعتماداً على القرارات التي ستقومين بها الآن |
Öyle deliller sunacağım ki, jüri odasına gidecek... ve hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde bir karara varacaksınız. | Open Subtitles | أنا سأقدم أدلة كافية حتى تستطيعوا أن تدخلوا غرفة المحلفين وتعودوا بقرار واضح ليس به أى شك |
Kürsünden verdiğin son üç karara bakarsak, saçmalık uzmanı olan sensin. | Open Subtitles | بالنَظرِ إلى آخر ثلاثة قرارات اتخَذتَها من منصبِك أنتَ الخبير في الهُراء و ما المفروض أن يعني ذلك؟ |
Bu değişik önerinizi değerlendirdik Ve bir karara vardık. | Open Subtitles | لقد سمعنا نداءاً غير تقليدى و قد قررنا الحُكم. |
Kendilerine yönlendirilen suçlamalar sonunda, ne karara vardınız? | Open Subtitles | وما قراركم بخصوص تهمة اللامبالاة الاجرامية؟ |
Sayın Başkan, bir karara vardınız mı? | Open Subtitles | السيده فورومان,هل توصلتم لقرارا ؟ |
Hepinizin üzerinde anlaştığı bir karara varabildiniz mi? | Open Subtitles | هل توصلتم لحكمٍ على المدعى عليه تتفقون عليه جميعكم؟ |