Bu tabi ki araba sürmek kadar, kız kardeşini öpmeye benziyor. Çocuklar biraz direksiyon kullanmak istediklerinde, direksiyon çiziyorlar | TED | ولكن طبعاً ذلك يشبه تقبيل أختك قليلاً فيما يخص قيادة السيارة. إذا يريد الأطفال مقود للسيارة. فيرسمون مقوداً للسيارة. |
Çabuk kardeşini dışarı çıkar ! Şimdi Dean ! Git ! | Open Subtitles | خذ أخاك خارجا بأسرع ما يمكنك , الآن دين , اذهب |
- kardeşini arayarak ülkeyi gezmektedir. - Sorunları silahsız halletmektedir. | Open Subtitles | إذاً سيجوب البلاد بحثاً عن أخيه ويحل المشاكل بدون سلاح |
Seni ve kardeşini Haitili'yi bulmanız için neden gönderdiğimi sanıyorsun? | Open Subtitles | لماذا تظن أني أرسلتك و شقيقك من أجل ايجاد الهايتي؟ |
Ama akşam yemeğine çağırarak, kardeşini iyileştirmeyeceğini sen de biliyorsun. | Open Subtitles | لكن, كما تعلمي, دعوتهم على العشاء لن يقوم بشفاء أخاه. |
Anneni, babanı, kız kardeşini, erkek kardeşini her şeyini bilmem gerekiyor. | Open Subtitles | أريد أن أعرف عن أبوك وأمك أخوك ، أختك كل شيء |
Kız kardeşini sadece davet ettim... çünkü sen ilgilenmediğini söylemiştin! | Open Subtitles | طلبت ذلك من أختك لأنك قلتي أنك غير مكترثة بهذا |
Bak, kız kardeşini seviyorum sadece bazen beni kızdırıyor tamam mı? | Open Subtitles | إسمع أنا أحب أختك و لكنها تثير غضبي في بعض الأحيان |
Toys "R" Us'a bir uğradım. kardeşini oyalar diye düşündüm. | Open Subtitles | لقد صنعت سريراً به ألعاب، علّه يبقي أخاك الصغير منشغلاً |
Burada kalırsan, bir şey gelmez. Seni bulması için kardeşini gönderirim. | Open Subtitles | أو ابقي هنا، ولا بأس في ذلك وسأرسل أخاك في اثرك |
Evet. kardeşini hastane yatağında bırakıp gidecek bir insan değilsin sen. | Open Subtitles | أجل، ليست من طبيعتك أن تتركي أخاك على فراش المستشفى وترحلي |
Güç karşısında tehdit olan her şeyi yok etmek için üvey kardeşini boğdurtmalıydı. | Open Subtitles | بإزالة أية منافسين أخرين له على الحكم فقام بالتخلص من أخيه غير الشقيق |
Bir kere söyleyeceğim; ya kardeşini getirirsin ya da hapsi boylar. | Open Subtitles | سأقول هذا لمرةٍ واحدة اجلب شقيقك أو سأرمي به إلى السجن |
Gözaltı kararı üzerinde asılıyken Chuck küçük kardeşini karşısına aldı ve ona polisten nasıl kaçılacağını anlatmaya başladı. | TED | ومع عقوبة المراقبة هذه التي تهدده، أقعد تشك أخاه الصغير وبدأ بتعليمه كيف يهرب من الشرطة. |
Gün gelip de yargılanmak için Tanrının huzuruna çıktığımda senin kardeşini görmek istediğimi söyleyeceğim | TED | ذات يوم عندما أذهب إلى السماء لكي يحاسبني الله، سأطلب أن أر أخوك. |
Madem okula yürüyerek gidiyorsunuz, neden kardeşini de yanına almıyorsun? | Open Subtitles | لو كنتم ستسيرون إلى المدرسة فلمَ لا تأخذين أختكِ معكِ |
Tamam, kız kardeşini yumrukladın. Bu iyi hissetmeni sağladı mı? | Open Subtitles | حسناً, إستمعي إليّ, لقد لكمتي شقيقتك هل أشعركِ ذلكِ بتحسُن؟ |
Ve bu da kötü adam öldürülecek çünkü iyi adamın kardeşini vurdu. | Open Subtitles | وهذا الشخص السيء الذي قتل، لأنه أطلق النار على شقيق الرجل الجيد. |
Bu sabah kardeşini düşündün ve o da iyi bir hatıraydı. | Open Subtitles | كانت تراودك افكار بخصوص اخيك هذا الصباح وهذه كانت ذكرى جيده |
O da Kızıl Bulut'a kardeşini öldüren o iki adamı teslim etmemiz... | Open Subtitles | تسليم السحابة حمراء الرجال الذين قتلوا شقيقه |
Muhtemelen aileyi kim daha çok utandırabilir diye kız kardeşini örnek alıyor. | Open Subtitles | إنه على الأرجح يتبع مثال أخته لمعرفة من يستطيع إذلال الأسرة أكثر |
Hey! Neden kardeşini okulda göremiyoruz artık? | Open Subtitles | كيف اصبحنا لا نرى اخاك في المدرسة بعد الان؟ |
kardeşini terk ettin ve bu seni kahraman mı yapıyor? | Open Subtitles | لقد هربتِ من أخيكِ وأنتِ تعتقدين أن هذا يجعلك شهيدة؟ |
Bu bencil hareketlerin yüzünden bu gece küçük erkek kardeşini göremeyeceğim. | Open Subtitles | ،لكن الآن، بسبب تصرفك الأناني ،لن أذهب لرؤية أخاكِ الصغير الليلة |