kaybım çok, fakat düzeltmeye vaktim az. | Open Subtitles | خسارتي كبيرة وليس لدي سوى القليل من الوقت لأعوضه |
Başınız sağ olsun. Benim kaybım değil. Beni şuradaki şırfıntı için terk etmişti. | Open Subtitles | ليست خسارتي لقد تركني لهذه السافلة التي هناك . |
Senin kaybını ve kederini, kendi kaybım ve kederim olarak gördüğüm için. | Open Subtitles | لأحسب أن خسارتك هي خسارتي وحزنك حزني |
Ortada senin kaybın, onun kaybı, benim kaybım yok. | Open Subtitles | "لا يوجد "خسارتك" أو "خسارته" أو "خسارتي" |
O benim kaybım değildi. Babamdı. | Open Subtitles | هو لم يكن خسارتي , بل كان والدي |
Sağ ol ama bu benim kaybım değil. | Open Subtitles | شكراً إلا أنّها ليست خسارتي |
O benim kaybım değil. Onların kazancıydı. | Open Subtitles | لم تكن خسارتي بل كان ربحهم |
O çok tatlı ama benim kaybım. | Open Subtitles | هي حلوى ممتازة، لكن خسارتي. |
- Sadece benim kaybım değil. | Open Subtitles | ليست خسارتي وحسب |
Bence kaybım az önce dediğin gibi, sadece benim. | Open Subtitles | أعتقد بإن خسارتي... |
Bu, benim kaybım. | Open Subtitles | انها خسارتي |
Benim kaybım. | Open Subtitles | . هذه خسارتي |