ويكيبيديا

    "kendilerini" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أنفسهم
        
    • نفسها
        
    • بأنفسهم
        
    • انفسهم
        
    • نفسهم
        
    • أنفسهن
        
    • نفسيهما
        
    • أنفسها
        
    • الذات
        
    • بانفسهم
        
    • أنفسهما
        
    • الذاتي
        
    • يشعرون
        
    • ذاتهم
        
    • أنفسم
        
    kendilerini şehirler ve kırsal alanlar arasında sıkışmış olarak görüyorlar. TED وجدوا أنفسهم نوعا ما محاصرين بين المناطق الحضرية والمناطق الريفية.
    Ama bazen kendilerini negatif bir şekilde de belli ederler, kıskançlık olarak. TED لكن بإمكانهم في أوقات كثيرة أن يظهروا أنفسهم بشكل سلبي، بصورة غيرة.
    Çünkü kendilerini öldürmeden önce kendilerini oldukları gibi kabul etmek zorundaydılar. TED لأنهم شعروا بأنهم اضطروا إلى تأكيد أنفسهم قبل أن يقتلوا أنفسهم
    Bir noktada, değerlendirme formuna insanlara kendilerini yüzde 1 gey ile yüzde 100 gey arasında konumlandırmalarını isteyen bir soru koydum TED في مرحلة ما اضفت سؤال الي استمارة السماح بالنشر انني سالت الناس لتقيّم نفسها من واحد الي مئة في المئة مثلي
    Nasıl kendilerini kazanamayacakları bir dava uğruna böyle ön saflara atıyorlar. Open Subtitles كيف يخاطرون بأنفسهم هناك من أجل هدف لا يمكنهم الحصول عليه
    Utanan hayvanlar kaçtılar ve bu kendilerini böyle açıkça gösterdikleri son sefer oldu. TED هربت الحيوانات محرجة، وكانت تلك المرة الأخيرة التي كشفوا بها أنفسهم بهذه الطريقة.
    Sizin zamanınızda, bilim adamları, insanların kendilerini dondurup gelecekte uyanacaklarını sanıyorlardı. TED في وقتك، ويعتقد العلماء أن البشريمكنهم تجميد أنفسهم والاستيقاظ في المستقبل.
    Ama sorun şu ki bu bölgelerdeki insanlar kendilerini kazanan olarak görmediler. TED ولكن المشكلة أن أولئك الناس في تلك المناطق لا يعتبرون أنفسهم مستفيدين.
    Neye uğradıklarını anlamadan kendilerini beş parasız, aç bilaç bulurlar. Open Subtitles بعد فنترة وجيزة جداً يجدون أنفسهم دون مال أو طعام
    Tabiatın acayipliğinden dolayı, hatta ineklere bile imtiyaz vermiştir kendilerini üstün kişiler olarak görüp "Yok ediciler" olarak anılmak isterler. Open Subtitles يمكن أن نلاحظ في العاديين نزوات طبيعة, ولكن هذا يحدث للأبقار أيضا فهم يحبون أن يظنون أنفسهم رجالا من الطليعة
    Bir kaza olduğunda, şartlar kontrollerinin ötesinde olsa dahi ...kendilerini suçlamaya yatkındırlar. Open Subtitles يميلون للوم أنفسهم لحادثة حتى إن كانت طبقاً لظروف أبعد من سيطرتهم
    Zamanla insanlar, kendilerini ve bu güzel dünyayı, yok edecekler. Open Subtitles مـع الوقت البشر سوف يُـدمرون أنفسهم, و هذه الأرض الثمـينة.
    Ve polisler tamamen kurallara uygun olarak... kendilerini koruduklari halde mahkemeye cikarildilar. Open Subtitles وهؤلاء الشرطة وصلوا للجناح .. يدافعون عن أنفسهم لاتخذاء الاجراءات الصحية اللازمة
    Onların kendilerini suçlamadan önce benim içeriye geleceğimi sana düşündüren neydi? Open Subtitles مالذي جعلك متأكدة أننا سنصل قبل أن لا يقوموا بتجريم أنفسهم
    İnsanların kendilerini baş köşede görme konusunda çekingen olduğunu hissedebilirsiniz. Open Subtitles أنت قد تحس بأن الناس سيضعون أنفسهم على وتيرة واحدة
    Ama kendi raporlarında kendilerini suçlayacaklarını tabii ki hiç ummuyorum. Open Subtitles بالتأكيد من الصعب أن اتوقع أن يجرموا أنفسهم في تقاريرهم
    Bu köyde kendilerini haydutlardan korumaya çalışan 99 aile var. Open Subtitles هذه القرية تسكنها 99 عائلةَ لحماية أنفسهم من قطاع الطرق
    Aynen pek çok hayvanın kendilerini eğittikleri gibi onlarda kendilerini yetişkinliğe hazırlıyorlar. İleride onlarda tüm gün güneşi takip edebilecekler. TED انها تحاول تدريب نفسها كما تقوم الحيوانات الصغيرة قبل ولوجها في مرحلة البلوغ حيث ستقوم لاحقاً بتعقب الشمس طيلة اليوم
    Sadece kendilerini önemseyen Şeytan kan emicilerdir kendilerine ait bir dünya görüşleri vardır. Open Subtitles إنهم مصاصي الدماء الأشرار الذين يهتمون بأنفسهم فقط من خلال رؤيتهم الضيقة للعالم
    Her Pazar... sadece şarap geldiğinde kendilerini sarsarak uyandıran... altı cüppeli adam görüyorum. Open Subtitles لقد رايت ستة اشخاص هناك بجلباب لقد هزوا انفسهم بعيدا عندما خرج النبيذ
    Hastalar ve bu nedenle kendilerini sivrisineklerden korumakta da acizler. TED إنهم مرضى و بالتالي أضعف من أن يدافعوا عن نفسهم ضد الناموس.
    Dünya, kızların kendi kendilerini destekleyebilecek türden bir yer değil. Open Subtitles العالم ليس متعاونا مع الفتيات اللواتي لا يستطعن دعم أنفسهن
    Makul bir şekilde adlandırılmış olan bilgi meyvesini yedikleri anda, kendilerini keşfetmeye başladılar. TED و في لحظة إلتقامهما الفاكهة المسماة بفاكهة المعرفة، هنا قد اكتشفا نفسيهما.
    Ancak anal dişleri olmayan deniz salatalıkları bile kendilerini savunmak için aletlerle donatılmıştır. TED لكن حتى بعض الأنواع التي تفتقر لتلك الأسنان مجهزة بأدوات للدفاع عن أنفسها.
    Siyasilerin kendilerini korumak dışında başka bir şeye cesaretleri yoktur. Open Subtitles ليس لدى السياسيين آي طاقة لآي شيء سوى حفظ الذات
    Hayatta kalmamız, insanları, kendilerini kurban etmeye ilham veren bir lidere bağlı. Open Subtitles و نجاتنا تعتمد على وجود قائد يمكنه أنْ يلهم الناس ليضحوا بانفسهم
    İki güçlü genç bir adama karşı kendilerini savunabilirler. Open Subtitles ولدان قويان سَيَكُونانِ قادران على الدِفَاع عن أنفسهما ضدّ رجلِ واحد
    Karmaşık sistemler olan ormanlarla ilgili en harika şey muazzam bir kendilerini yenileme gücüne sahip olmalarıdır. TED حسناً، تعرفون، الشيء الرائع حول الغابات كأنظمة معقدة هو أن لديها قدرة هائلة على الشفاء الذاتي.
    Bu yüzden, koca eşini dövmeye başlıyor, anne ve babalar çocuklarını dovüyor, ve ardından, kendilerini çok kötü hissediyorlar. TED لذا نرى .. أن الازواج مازالوا يضربون زوجاتهم والامهات والاباء يضربون أبنائهم وبعد ذلك التصرف جميعهم يشعرون بشعور سيء
    ...son yıllarda kadın şairlerimiz kendilerini buldular. Open Subtitles لأنه في العقود الأخيرة, شاعراتنا حققوا ذاتهم
    Yaptıkları anlaşma sadece kendilerini borçlu bırakmadı. Open Subtitles والجزء الثانى الأكبر من ذلك لم يتضمن أنفسم فحسب

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد