ويكيبيديا

    "konuşmaktan" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • التحدث
        
    • الحديث
        
    • الكلام
        
    • التحدّث
        
    • بالتحدث
        
    • للتكلم عن
        
    • من التكلم
        
    • لتكلم
        
    • بالحديث معك
        
    Sadece konuşmaktan öte çok daha ciddi şeylere ihtiyacı var. Open Subtitles إنه بحاجة لما هو أبعد بكثير من مجرّد التحدث إليه
    konuşmaktan hoşlandığınız insanlarla tanışırsınız. TED وسوف تقابل اشخاصاً ستحب التحدث إليهم ..
    Daha çok içe dönük biriyseniz ve ana dilinde biriyle konuşmaktan çekiniyorsanız self konuşma yöntemini uygulayabilirsiniz. TED إن كنت شخصًا انطوائيًا ولا يمكنك التحدث إلى متحدثي اللغة الأصليين مباشرة، يمكنك استخدام طريقة التحدث الذاتي.
    konuşmaktan başka birşey yapmadık. Hiç bir netice alamadan bekledim. Open Subtitles كل ما فعلناه هو الحديث لقد كنت عقلانيا بدون نتائج
    Düşmanın tarafındaymış gibi davrandığımızda onları konuşmaktan alıkoymaktan daha hayati bir şey yoktur. Open Subtitles عندما تتظاهر بأنك بنفس الجانب كعدوك إنه من المهم جدا منعهم من الحديث
    Ama annem bu konuda konuşmaktan vazgeçmeyecek. Bu utanç verici. Open Subtitles إلا أنها لا تتوقف عن الكلام عن هذا هذا محرج
    Aslına bakarsanız basitlik hakkında konuşmaktan yoruldum, o yüzden hayatı daha karmaşık hale getirebileceğimi düşündüm, ciddi bir oyun olarak. TED لقد تعبت في الحقيقة من التحدث عن البساطة. فخطر لي أن أجعل حياتي أكثر تعقيدا بطريقة جادة
    Bazı adamlar yapmaktan ziyade konuşmaktan daha büyük zevk alır. Open Subtitles يستمد بعض الرجال متعتهم من التحدث أكثر من الفعل
    Belli şeyleri yapmaktan hoşlanırım, onlardan konuşmaktan değil. Open Subtitles أحب أن افعل أشياء معينة وليس التحدث عنها
    Bu konuda konuşmaktan hoşlanmadığını biliyorum... ama ona ne olduğunu merak etmiyor musun? Open Subtitles أعرف أنكي لا تحبي التحدث عن ذلك لكن هل تسائلتي ، ماذا حدث له ؟
    Telefonda konuşmaktan hoşlanmıyor. Telefon bağlattırmayacak. Open Subtitles هو لا يحبُ التحدث بالهاتف، لذا لن يشتري واحداً
    Doğrusunu söylemek gerekirse, artık yaşamıyorlar... gerçekten de bu konuda konuşmaktan pek hoşlanmıyorum. Open Subtitles ان أقول لكي الحقيقة انهم لا يعيشون بعد الآن, لذلك لا احب التحدث عن ذلك
    Kendim hakkında konuşmaktan yoruldum. Hakkında daha fazla şey duymak istiyorum. Open Subtitles إنني متعبة من التحدث حولي أريد سماع المزيد عنك
    Daha ne kadar gerçekten ciddi olan bu konu hakkında konuşmaktan kaçınacağız? Open Subtitles إلى متى سنقوم بتجنب الحديث عن هذا الشيء الجدي الذي حصل ؟
    Öğrendiğim şey ise bilim insanlarının korktuğuydu, hatta benimle konuşmaktan bile. TED ولكن تعلمت بسرعة أن العلماء كانوا متوترين، وحتى خائفين من الحديث معي.
    Fakat berberde yüksek tansiyonu konuşmaktan daha fazlasını yapabilirsiniz. TED لكن يمكنكم القيام بأكثر من مجرد الحديث حول ارتفاع ضغط الدم في صالون الحلاقة.
    Gergedanları helikopterlerle taşımak, göremediğiniz bir ruhla konuşmaktan çok daha kolay bence, değil mi? TED نقل وحيد القرن باستخدام طائرات الهلوكوبتر أعتقد أنه أسهل بكثير من الحديث عن روح لا يمكنك رؤيتها، أليس كذلك؟
    Ofis mobilyaları hakkında konuşmaktan daha sıkıcı bir şey yoktur. Open Subtitles لا شيء أكثر مللاً من الكلام التافه عن أثاث المكتب
    Oh... kocaman kötü adamlar konuşmaktan yorulduklarına karar veriyorlar ve sonra... Open Subtitles الرجال الكِبار السيئون يُقرِرون أنهم قد تَعِبوا من الكلام ولذلك فَهُم..
    şunu söylemeliyim: konuşmayı seven biriyle konuşmaktan hoşlanırım. Open Subtitles سأقول لك بصراحة, انا رجل يحب الكلام مع رجل آخر يحب الكلام.
    Başınıza gelenleri anlattım ve seninle konuşmaktan memnun olacağını söyledi. Open Subtitles لقد أخبرتها بما حدث لكِ وقالت بأنّه يسرّها التحدّث معكِ
    Dediğinin çoğunu anladım. Eğer gerçekten ilgileniyorsan seninle konuşmaktan memnun olurum. Open Subtitles فهمت معظم هذا وسأسعد بالتحدث معك لو كنت مهتمة حقا بالأمر
    Tabii, her neyse, bunun hakkında konuşmaktan hoşlanmıyorum. Open Subtitles متأكد انا لااشعر بالحب للتكلم عن هذا
    İnsanı, düzgün bir şekilde konuşmaktan alıkoyan şey, yaşamdaki bu ikilemin farkında olmayışından kaynaklanmaktadır. Open Subtitles هنالك ما هو أشبه بقاعدة تمنع المرء من التكلم جيدا إلى أن يرى المرء الحياة بلا تحيز
    Onlar da seninle konuşmaktan memnun olacaktır ne zaman istersen. Open Subtitles (سأتكلم مع (نيويورك سيكونون مسرورين لتكلم معك في اي وقت
    Afedersin. Seninle konuşmaktan memnunum, ama tuvaletimi yapmalıyım. Open Subtitles اعذريني , انا سعيد بالحديث معك ولكن يجب ان اذهب لعمل الحمام الان

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد