Karanlık beni kör ettiği için, benim gözüm ve kulağım sen olacaksın. | Open Subtitles | حيث انني يجب ان ابقي بالظلام ستكون انت عيني و اذني |
Çocukken kızıl geçirmiş olduğum için bir kulağım duymuyor. | Open Subtitles | الان انا اصبت بحمى قرمزية مثل الاطفال تركت احدى اذني صماء |
Senden benim kulağım olmanı istiyorum ama sen hiçbir şey duymuyorsun? ! | Open Subtitles | لقد سألتك أن تكون أذناي في هذا السجن و لم تسمع شيئاً؟ |
Adanın her yerinde gözüm ve kulağım var. | Open Subtitles | لدي أعين و آذان في جميع أنحاء هذه الجزيرة. |
Ama şimdi faydalı olabileceğini kanıtladığına göre şehirdeki gözüm kulağım olmanı istiyorum. | Open Subtitles | ولكنك الآن أثبتت أنك مفيد, اريدك أن تكون عيني وأذني في المدينة |
Her yerde kulağım vardır Kenny, doğru olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | لدي أذان في كل مكان كيني, أعلم بأن هذا صحيح |
Senin onların teşkilatının içine sızıp benim gözüm kulağım olmanı istiyorum. | Open Subtitles | أريدكَ أن تخترقَ منظّمتهم، و تغدو عينيّ و أذنيّ. |
Karşımda böylece dikildiğin vakit orada gözüm kulağım olamazsın ki. | Open Subtitles | بالكاد ستكون سمعي وبصري هناك طالما أنت ماثل أمامي. |
Bu işteki gözüm, kulağım olmaya var mısın, ortak? | Open Subtitles | هل أنتِ مستعده لتكوني عيناي وأذناي في هذا يا شريكتي القديمة؟ |
Ondan da henüz haber yok ama inan bana gözüm kulağım onun üstünde. | Open Subtitles | لا يوجد جديد هناك أيضا لكن صدقيني لدي أعين وآذان حولها |
- Arabada o kadar çok ses yaptı ki bir kulağım sağır oldu galiba. | Open Subtitles | انه أحدث ضجة كبيرة بالسيارة اعتقد ان احد اذني فقدت السمع بها - حسنا - |
Talbot, gözüm ve kulağım olacak. | Open Subtitles | تابلبوت سيذهب معك ليكون اذني وعيني |
Bu benim kulağım, dostum. | Open Subtitles | هذه اذني, ياصديق |
Sağ kulağım biraz zor işitiyor. | Open Subtitles | انا قليل السمع فى اذني اليمني |
Ulan, yol boyunca takside kulağım çınladı lan! | Open Subtitles | أذناي كانت تحترق طوال طريق عودتي في سيارة الأجرة |
Pekala Bay Brigante, kulağım sizde. | Open Subtitles | حسنا سيد بيرجانتي كلي آذان صاغية |
Hani sen benim gözüm, kulağım olacaktın haremde? | Open Subtitles | كان يفترض أن تكوني عيني وأذني في الحرملك |
Neyse, aksanlara kulağım yatkındır. | Open Subtitles | على أي حال, أنا أملك أذان جيدة فى الإستماع للهجات.. |
Şimdi tek kulağım. sağır oldu. | Open Subtitles | والآن بما أنني صماء في أحد أذنيّ |
Benim elim dolu olduğu için gözüm kulağım olmanı isteyeceğim. | Open Subtitles | لذا بينما سأنشغل، أودّك أن تقوم مقام سمعي وبصري. |
Bu sokaklardaki gözüm, kulağım sen olacaksın. | Open Subtitles | أريدك أن تكون عيناي وأذناي في الشارع، حسناً؟ |
Eskiden her yerde gözüm kulağım vardı. | Open Subtitles | وفي تعد نشطة، لدي عيون وآذان في كل مكان. |
Sağ kulağım ağır işitiyor. | Open Subtitles | أعاني من صعوبة قليلة في السمع بأذني اليمنى |
Şimdi kulağım olması gereken fare konuşuyor. | Open Subtitles | الآن يتحدث الفأر الذى من المفروض أن يكون أذناى |
Birisi durmamı söylerse kulağım ve beynim arasında bir yerlerde şu söz çınlar; | Open Subtitles | .. لذا عندما يطلب مني أحدهم التوقف في مكان ما بين أذني ودماغي |
Orada gözüm ve kulağım sensin. | Open Subtitles | ستكون عينى و أذنى |
Gündüzleri gözüm kulağım olacaksın.. | Open Subtitles | وسوف يكون مبعوثي . عيوني وآذاني في وضح النهار. |
Biliniz ki arkamda da gözlerim ve her iki yanında da fazladan iki kulağım vardır. Kalkın. | Open Subtitles | لدي أعين في رأسي و أذنان على الجانبين , قف |