ويكيبيديا

    "kurtarmanın" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • لإنقاذ
        
    • إنقاذ
        
    • لانقاذ
        
    • لإنقاذه
        
    • لإنقاذك
        
    • لإنقاذها
        
    • انقاذ
        
    • للحفاظ
        
    • إنقاذك
        
    • لأنقاذ
        
    • لإنقاذهم
        
    • لإخراجك
        
    • أنقاذ
        
    • إنقاذي
        
    • إنقاذُ
        
    Aileleri kurtarmanın tek yolunun bu olduğuna inanarak insanlara ihanet ettim! Open Subtitles قمت بخيانة اشخاص معتقد ان هذا هو السبيل الوحيد لإنقاذ العائلات
    - O sırada, şehri kurtarmanın tek yolunun bu olduğunu düşünmüştük. Open Subtitles فى هذا الوقت ، كنا نعتقد أنها الوسيلة الوحيدة لإنقاذ المدينة
    Hayatlarını kurtarmanın tek yolu korkaklığı bırakıp o tekneye binmen. Open Subtitles والوسيلة الوحيدة لإنقاذ أرواحهم هي بأن تتشجّع وتصعد ذلك القارب
    Kampanya danışmanım şehrin şu anki durumunda Körfez'i kurtarmanın gerekli olmadığını düşünüyor. Open Subtitles بلدي، اه، مستشار حملتي لا أعتقد أن إنقاذ خليج هو الحق محاربة
    Fakat tabi ki, bence dünyayı kurtarmanın sırrı, merhametin sırrı, aslında daha eğlenceli olmasıdır. TED ماهي الفضيلة ؟ ولكن بالطبع, اعتقد ان الحل لانقاذ العالم, الطريق للتعاطف هو أنه أكثر متعة
    Ama senin YouTube videonu gördüm Sue ve şimdi şarkıyı kurtarmanın vakti geldiğini anladım ve bir ihtimalle seni de. Open Subtitles لكنني شاهدت مشهدك على اليوتيوب يا سو و لقد أدركت أنه الآن قد حان الوقت لإنقاذه , وربما تكونين أنتي
    Ajan yapısı seni kurtarmanın tek yoluydu. Open Subtitles البنية الهندسية لدماغك كان المسلك الوحيد لإنقاذك
    Eğer annem zengin veya politikacı olsaydı onu kurtarmanın bir yolunu bulurlardı. Open Subtitles لو كانت أمي ثرية أو من السياسيين كانوا سيعثرون على طريقة لإنقاذها.
    Dünyayı kurtarmanın tek yolu baştan bu dünyanın var olmasını engellemek. Open Subtitles الطريقة الوحيدة لإنقاذ هذا العالم هي منع ما حدث في السابق.
    Baban, insan ırkını yok olmaktan kurtarmanın başka bir yolunu bulmak zorundaydı. Open Subtitles كان على والدك العثور على طريقة أخرى لإنقاذ الجنس البشريّ مِن الانقراض
    Beni kurtarmanın bir yolunu arıyorlardı, ancak onlara kurtarılmaya ihtiyacım olmadığını söyledim. Open Subtitles .. لقد قالوا أنهم يسعون لإنقاذي لكنني أخبرتُهم أنني لا أحتاج لإنقاذ
    Bu, tamamen yenilenebilen bir kaynak yoluyla birisinin hayatını kurtarmanın bir yoludur. TED وهي وسيلة لإنقاذ حياة إنسان مع مصدر قابل للتجديد كليًا.
    Uyarı insanların hayatını kurtarmanın tek yolu değil. Open Subtitles التحذير ليس الطريق الوحيد لإنقاذ حياة الناس أهناك شيء آخر يمكن أن نفعله؟
    Hayatını kurtarmanın en sağlam yolu, ölmesine izin vermekti. Open Subtitles الطريقة الوحيدة لإنقاذ حياته هي السماح له بالموت
    Babası öldükten sonra kızı kurtarmanın pek bir manası yok. Open Subtitles لا فائدة من إنقاذ طفلتك إذا انتهى الأمر بموت أبيها
    Hayat kurtarmanın mükafatını alıyorsunuz gibi. Open Subtitles إنقاذ حيوات الناس بالتأكيد عمل يستحق مكافأة ملابس رياضية جميلة
    Ormanlarımızı, bir düşünceyi ya da herhangi bir şeyi kurtarmanın bir tek yolu vardır. Open Subtitles هناك وسيلة وحيدة لانقاذ غابة أو فكرة أو أي شيء ذو قيمة.
    İnsanlığı kurtarmanın başka yolu yok mu? Open Subtitles ألا توجد طريقة أخرى لانقاذ الجنس البشري؟
    Onu kurtarmanın tek yolu, onu bütünüyle klonlamak. Open Subtitles الطريقة الوحيدة لإنقاذه عن طريق استنساخ كامل للإنسان
    Ellerin ve kafan bağlı olduğu için seni kurtarmanın tek yoluydu bu. Open Subtitles لقد كانت تلك الوسيلة الوحيدة لإنقاذك بما أنك كنت مقيدا و مغطى الرأس
    Sanırım onu kurtarmanın bir yolu var. Eğer biz-- Biz mi? Open Subtitles أظن أن هناك طريقة لإنقاذها ..إذا أمكننا الوصول إلى
    Bu dünyayı kurtarmanın, bir mola kazanmak için yeterli olacağını düşünürsünüz. Open Subtitles أنت تَعتقدُ أن انقاذ العالم سَيَكُونُ كافيَ لاحظى ببعض الراحة ,اتعتقد؟
    Aşı, çocukların hayatını kurtarmanın en ucuz yolu. TED التطعيم، إنه الطريقة الأرخص للحفاظ على حياة طفل.
    Sizi ve arkadaşlarınızı kurtarmanın öncelikli amacımız olduğunu söyleyemem. Open Subtitles ما الغرض من هذا؟ إنقاذك أنت و جماعتك لا يمكنني القول بأن هذا هو هدفنا الأساسي
    Oğlunuzu kurtarmanın tek bir yolu var, Bayan Reynolds. Open Subtitles هناك طريقه واحده لأنقاذ أبنك يا مس رينولدز
    Belki ortalık karışmadan onları kurtarmanın bir yolunu bulursan ederler. Open Subtitles ربّما لو إكتشفت طريقة لإنقاذهم قبل أن ينهار كلّ شيءٍ.
    Seni bu sürgünden kurtarmanın tek yolu bu. Open Subtitles أنها الطريقة الوحيدة لإخراجك من هذا المأزق.
    Ben sadece herkesi ve her şeyi kurtarmanın, gerçekten inanılmaz olduğunu söylemek istedim. Open Subtitles كنتً أريد أنّ أقول ، أنا هذا كان رائعاً جداً أنقاذ الجميع و كل شئ
    Seni kurtarmanın dünyayı kurtarmaya eşdeğer olduğunu söylememiş miydin? Open Subtitles لقد أخبرتني أنَّ إنقاذي لك بمثابة إنقاذ العالم أجمع، ألا تذكر؟
    Downton'ı kurtarmanın onun görevi olduğunu empoze etmeliyiz. Open Subtitles نحن يجب أن نجعلها تشعر بأنهُ من واجبها إنقاذُ "داونتون"

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد