Kurucu'yu, düşman olmanığına ikna etmediğin sürece, sonları benimki gibi olacak. | Open Subtitles | سينتهي بهم الحال مثلي، إن لم تقنعي المؤسس بأنكِ لستِ عدوته |
Kendi aramızda kavga ederken, Kurucu parmağı tuşun üzerinde ofisinde oturuyor. | Open Subtitles | بينما نقاتل بعضنا المؤسس يجلس في مكتبه وأصبعه على هذا الزر |
Kurucu aileler, birkaç belediye çalışanı... | Open Subtitles | العائلات المؤسسة ، قلّة من الموظفين الرسميين. |
Artık oyun Kurucu değilim belki. Ama bir sonraki Şerif'im. | Open Subtitles | ، لست بلاعب الوسط بعد الآن . أنا المأمور التّالي |
Ve diğer insanlara iyi davrandıklarını ve hep doğru olanı yaptıklarını ve Amerika'nın Kurucu Babaları gibi özel olduklarını düşünürdüm. | Open Subtitles | و أنهم يتعاملون بشكل لطيف مع الأشخاص الأخرين و أنهم يفعلون الأمر الصائب و أنهم مميزون مثل الأباء المؤسسين لأميركا |
Kurucu ortak olarak bilgisayarların nasıl kullanıldığını izliyorum. | Open Subtitles | وكشريك مؤسس أنا أقوم بمراقبة كل الحواسيب |
Bayan Street, 27 yıldır Notre Dame için oyun Kurucu gözlemciliği yapıyorum. | Open Subtitles | سيد ستريت لقد كنت أكتشف لاعبي الظهير الرباعي في نوتردام ل27 سنة |
İşte buradayım, bir bölge orta okulunun Kurucu müdürü ve başlayacak sadece 45 çocuğum vardı. | TED | إذاً أنا كنت هنا، المؤسس الرئيسي لمدرسة متوسطة كانت مدرسة عمومية في لمنطقة، كان لدي فقط 45 طفلا في البداية |
Genellikle Kurucu bir grup kişiyi para yatırmaya ve zinciri tanıtmaya ikna ediyor. | TED | عادة، المؤسس يغري مجموعة أولية من الناس لشراء الأسهم وتعزيز المخطط. |
Kurucu başlamak için 6 kişi bulur, daha sonra her biri de 6'şar kişi bulur. | TED | يجند المؤسس ستة أشخاص للبدء، وكل واحد يجند ستة آخرين. |
Kurucu atalarımızın, 13 koloninin gerçekten Birleşik Devletler olarak anılabilmesi için oğullarına vasiyet ettiği son bir görev. | Open Subtitles | تركها الأب المؤسس لأطفاله قبل أن تنطلق تسمية الولايات المتحدة على المستعمرات الثلاثة عشر |
Bu, imparatorluğunuzun Kurucu bankası. O sizin çocuğunuz. Sizce ne oldu? | Open Subtitles | هل البنك المؤسس لإمبراطوريتك الذي بنيته أنت أعطني جواباً صريحاً برايك ما الذي حدث ؟ |
Kurucu aileler onu yakınca, eşyalarını da aldılar ve sen de babamızın günlüğünün, yerini söyleyeceğini düşünüyorsun. | Open Subtitles | حينما أحرقتها العائلات المؤسسة أخذوا أغراضها. و أنتَ تأمل أنّ يُخبركَ دفتر اليومية هذا بمكانه ؟ |
Seçildiğime çok şaşırdım. Sonuçta soyum Kurucu Aileler'e dayanmıyor. | Open Subtitles | ذهلتُ حينما تمت دعوتي، لطالما أنـّي لستُ من العائلات المؤسسة. |
Sadece bir adım! Çok basit, bir oyun Kurucu bile bunu yapabilir. | Open Subtitles | خطوة لفوق انة بسيطُ جداً حتى لاعب خلف الوسط يُمْكِنُ أَنْ يَعمَلُ هذا. |
Pek çok Kurucu gibi o da devrimin esaslarını unuttu. | Open Subtitles | ،مثل العديد من المؤسسين لقد نسي ما قد تفعلهُ الثورة |
Kurucu ortak olarak her yıl bir kişiyi kıdemli ortak yapma hakkım var. | Open Subtitles | كشريك مؤسس لي الحق في تعيين شريك رئيسي جديد واحد في السّنة |
Bence İsa tarihteki en iyi oyun Kurucu olurdu. | Open Subtitles | يسوع كان سيصبح أفضل من جميع الظهير الربعي الأمريكية في تاريخ كرة القدم |
Kurucu atalarımız ilk kez tekrar tekrar... kurduğunda, ülkemizin ufku. | Open Subtitles | عندما آباؤنا المؤسسون ردت لأول مرة مرارا وتكرارا، أفق أمتنا. |
Kurucu ailelerden biri olarak sizlere bu kötü haberleri vermeyi bir görev biliyorum. - O bir Gilbert mı? | Open Subtitles | كفرد من عائلة مؤسسة ، أجد أنّ من واجبي أبلاغكم بهذهِ الأخبار المؤسفة. |
Üstüste 2 oyun Kurucu. 88'den beri bunu görmemiştim. | Open Subtitles | لاعبا ظهير ربعي على التوالي لم أر هذا منذ عام 1988 |
Seni iyi bir oyun Kurucu yapacak kadar iyi miyim onu bile bilmiyorum. | Open Subtitles | لم أعتقد بأننى مدرب جيد كفاية لأننى لم الاعبك فى مركز صانع الألعاب |
Reddit'in Kurucu ortağı Alexis Ohanian, tüm aktif dostlukların ciddi olmak zorunda olmadığını gösterdi. | TED | أليكس أوهانيان، أحد مؤسسي موقع ريديت، وضح أنه ليس من الضروري أن يكون جميع المساندين جادين جدًا. |
Kurucu daha baştan seni tehdit ettiyse barış görüşmesi yapmakla ilgilendiği söylenemez. | Open Subtitles | لا يمكن للمؤسس أن يكون مهتمًا هكذا بمؤتمر صُلح إذا كان يقوم بالتهديدات. |
Her zaman tetiktedir oyun Kurucu top sürebilsin diye tehlikeleri algılar. | Open Subtitles | دائما في الخنادق، تحمل شرابها بينما لاعب المحور يستطيع إستلام القيادة. |