ويكيبيديا

    "lüks" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الفاخرة
        
    • فاخرة
        
    • الفاخر
        
    • رفاهية
        
    • ترف
        
    • الرفاهية
        
    • فخمة
        
    • الترف
        
    • الفخمة
        
    • الراقية
        
    • فخم
        
    • راقية
        
    • فارهة
        
    • مترفة
        
    • فخامة
        
    Her bütçeye göre var. En basitten, lüks olana kadar. Open Subtitles يمكننا أن نلائم جميع المتطلبات، بدءاً من البسيطة وحتى الفاخرة
    Müvekkiline hatırlat Arizona'daki lüks yat piyasası en uygun durumda bile sınırlıdır. Open Subtitles حسن، فلتذكر عميلك أن محل اليخوت الفاخرة في أريزونا نعروض لأعلى سعر
    Gurme yemekleri yiyeceğiz, lüks konaklarda kalacağız ve zina yapmayacağımıza dair yemin imzalayacağız. Open Subtitles نأكل أكل راقي، ننام في إقامة فاخرة و نسني تعد بألا نقوم بالزنا.
    En üst katın ekstra lüks olduğunu sanıyordum. 62. kat. Open Subtitles اعتقدت أن الجناح الفاخر هو الطابق الأخير و رقمه 62
    lüks içinde yaşayacağız ve Wilma arzu ettiği her şeye sahip olacak. Open Subtitles سوف نعيش في رفاهية ، و ويلما ستحصل على كل شيء تستحقه
    Biz lüks yemeğin keyfini çıkarırken, sokaktaki adam acı çekiyor. Open Subtitles في حين أننا تناول العشاء في ترف فالمواطن العادي يُعاني
    Ancak kâhya lüks mü sayılıyor? Böyle mi demek istiyorsunuz? Open Subtitles بينما كبير الخدم نوع من الرفاهية هل هذا ما تقصدينه؟
    Kendini hiç, devasa, lüks konaklardan birine bir cinayetin gizemini çözmek için... Open Subtitles أتجد نفسك مدفوعاً لحل جرائم غامضة في منازل كبيرة فخمة و التي..
    rolünü üstlendiler. Antik Yunanistan'da ağustosböcekleri lüks aperatif olarak sayılıyordu. TED والشهي. في اليونان القديمة كان الزيز يعتبر من الوجبات الخفيفة الفاخرة.
    Bizler de lüks mallar satan bir imalatçının ürünlerinde daha fazla özellik olmasını bekleyebiliriz. TED لذلك نتوقع من مصنّع للسلع الفاخرة أن تكون منتجاته شاملة للمزيد من المميزات.
    lüks kamaralarında beklendikler ve karşılandılar. Open Subtitles في حجرتهم الفاخرة رحّبوا بهم وحرصوا على خدمتهم
    Bu alanlar sadece bazılarımız için lüks alanlar değil, fakat dünyadaki herkes için önemli alanlardır. TED هذه هي الأماكن التي ليست فاخرة فقط للبعض منا ، ولكن مهمة بالنسبة للجميع في هذا العالم.
    Dairem gerçekten güzel. lüks değil ama rahat. Tam bir bekara göre. Open Subtitles إنها شقة جميلة حقاً، دون أن تكون فاخرة لكنها مريحة، وتناسب أي عازب
    Bizimle kalmak yerine lüks bir apartmanda yaşıyorsun. Open Subtitles فضلتي العيش في شقة فاخرة بدلاً من العيش في المنزل
    Sadece 5 dolarlık lüks spa paketimiz hayvan gezdirmeyi ve yıkamayı kapsar. Open Subtitles بسعر 5 دولارات فقط, عرض منتجعنا الفاخر يشمل تمشية الحيوان و غسله.
    Boğularak ölmek. Bu sadece birkaç kişinin bulabileceği bir lüks. Open Subtitles الموت غرقاً هذه رفاهية قليل من الناس قد يحصلوا عليها
    Tabi ruhunla ödemeyi yapmak zorundasın ama neyse ne, bu kadarcık lüks için de bir şey olmaz. Open Subtitles بالطبع أنه غالي الثمن , ومكلف بحق الجحيم ,يحق لي أن أعيش في ترف
    Geçenlerde İstanbul'da Herald Tribune'un düzenlediği lüks konulu bir konferanstaydım. TED كنت مؤخراً في مؤتمر عن الرفاهية ، التي نظمتها صحيفة هيرالد تريبيون ، في اسطنبول.
    Bu isten ayrilip lüks arabali önemli bir avukat olacaksin, ha? Open Subtitles سمعت انك ستستقيل لتصبح محامى مشهور صاحب سيارة فخمة ,صحيح؟
    Hayal kurmak da ekibimde asla izin vermeyeceğim bir lüks. Open Subtitles والأحلام هي شيءٌ من الترف وهذا مالا أسمح به في شركتي
    lüks yerlerde gece kalmaya gücümüz yetmediğinden, daha çok dışarıda uyumayı tercih ediyoruz. TED لا نستطيع تحمل تكاليف المساكن الفخمة للنوم مساءً، لذلك ننام كثيراً في العراء.
    Öyleyse en pahalı ve lüks gemilerin bilet fiyatlarını sorduğunuzu kabul ediyorsunuz. Open Subtitles اٍذن اٍنك تعترف أنك كنت تستعلم عن الرحلات البحرية الراقية الباهظة الثمن
    Bir keresinde beş yıldızlı lüks bir otelde kalma şansım olmuştu. TED وذات مرة حظيت بفرصة لأن أبيت في فندق فخم وخمس نجوم
    Bugün erken saatlerde, Cleveland'in lüks semtlerinden birinde hiç düşünülmeyen gerçekleşti. Open Subtitles فى وقت سابق اليوم فى ضاحية راقية بكليفلاند الغير متوقع حدث
    Cep telefonu ve lüks arabası olan biri gibi. Open Subtitles لأظهر امامها غدا كرجل غنيّ مع هاتف نقّال وسيارة فارهة
    Başka bir kişi araba galerisine gider. Hummer alacaktır: Bir galona 9 mil. tam donanımlı, lüks. TED شخص آخر كان يسير في الساحة. وكانوا على وشك شراء هامر ، تسعة أميال للجالون الواحد ، محملة بالكامل ، مترفة.
    Dikkat dağınıklığı çağında, dikkat etmekten daha lüks bir şey yoktur. TED وفي عصر الذهول، ما من شيء أكثر فخامة من الانتباه.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد