ويكيبيديا

    "lazer" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الليزر
        
    • بالليزر
        
    • ليزر
        
    • اللايزر
        
    • الليزري
        
    • لليزر
        
    • بليزر
        
    • الليز
        
    • ليزرِ
        
    • المضيئة
        
    • الليزرِ
        
    • لايزر
        
    • ليزراً
        
    • ليزرى
        
    • ليزرياً
        
    O Uzay Polisi değil! Düşmanla savaşmıyor, lazer silahı yok ve de uçamıyor! Open Subtitles إنه ليس حامى الفضاء إنه لا يحارب الأشرار أو يطلق الليزر أو يطير
    O Uzay Polisi değil! Düşmanla savaşmıyor, lazer silahı yok ve de uçamıyor! Open Subtitles إنه ليس حامى الفضاء إنه لا يحارب الأشرار أو يطلق الليزر أو يطير
    Üzgünüm ama düşmanın biri elimizden lazer silahımızı alır ve odanın diğer ucuna atarsa diye göğüs göğüse muharebe çalışmamız gerek. Open Subtitles آسفة لكن علينا ممارسة القتال الإلتحامي في حالة أن ضرب العدو أسلحة الليزر التي معنا و أصبحت بعيدة عن متناول أيدينا
    - neredeyse eminim. Iki yil önce, dermatolog lazer tedavisi çagrisinda bulundu. Open Subtitles أنا واثق، منذ سنتين اتصل طبيب الجلدية و سأل عن علاج بالليزر
    Ve şu benekler. Bu benekler bir lazer tarafından okunur. Open Subtitles وتلك النقاط ، تلك النقاط يتم قراءتها بواسطة أشعة الليزر
    Önce lazer sapması, sonra da anti madde sızdıran enerji pili. Open Subtitles في البداية اختلال في الليزر ثم تسرب المادة المضادة لخلية الطاقة
    Walt birden bire lazer Tag'e yatırım yapmaya karar verdi. Open Subtitles والت قرر بشكل مفاجئ أن يستثمر في مجال ألعاب الليزر
    Akşamları eve gidip erkek arkadaşının göt deliğine lazer ışınları mı yolluyor sanıyorsun? Open Subtitles هل تعتقد أنه يذهب للبيت في الليل ويطلق أشعة الليزر على شرج خليله؟
    Serginin her alanı lazer korumalı ayrıca, ısı, hareket ve ağırlık sensörleri mevcut. Open Subtitles كل معروض به حماية بواسطة أشعة الليزر مراقبة حرارة الغرفة و أستشعار للوزن
    Tüm güvenlik ekipleri hazırlansın ve koridoru lazer parmaklıkla temizleyin. Open Subtitles انشر كل فِرق الحرس , امسحوا كل الممرات بشبكة الليزر
    Evet, lazer tabanlı parmak kontrolüyle birleştirilmiş önden projektörlü holografik görüntü. Open Subtitles إنه عارض أمامي للمجسمات متحد مع متتبع للإصبع مبني على الليزر
    Benim büyük lazer silahım dünyanızı dakikalar içinde yok edecek. Open Subtitles محول الليزر الخاص بى سيقضى على عالم فى غضون دقائق.
    Gittiğimde, bu lazer sisteminin bozuk olduğunu gördüm ve tamir etmeyi denedim. TED وعند دخول المختبر اكتشفت أن نظام الليزر كان معطلًا. وحاولت إصلاحه.
    Bu durumda, EOS tarafından geliştirilmiş bir lazer sinterleme makinesi görüyoruz. TED في هذه الحالة نرى جهاز تلبيد الليزر الذي طور بواسطة EOS
    Bu aslında malzemenin olduğu yeni katmanı lazer kullanarak eski katman ile kaynaştırıyor. TED انه في الحقيقة يستخدم الليزر ليمزج المواد القديمة مع الجديدة
    Zaman kapsüllerinin içeriklerini 35 wattlık lazer ışıkları sayesinde dış mekana yanstımak üzere planladık. TED وأيضاً أسقطنا محتويات كبسولة الزمن كشفرة ثنائية بإستخدام 35 واط من الليزر الى الفضاء الخارجي.
    Tam tersi. manikürlü tırnakları var ve parmaklarına lazer epilasyon yaptırmış. Open Subtitles بل على العكس تماما. الأظافر مقلمه الشعر على أصابعه مزالٌ بالليزر
    Tam tersi. manikürlü tırnakları var ve parmaklarına lazer epilasyon yaptırmış. Open Subtitles بل على العكس تماما. الأظافر مقلمه الشعر على أصابعه مزالٌ بالليزر
    Beş mili wattlık lazer bile havanın içinde iki mil uzağa gidebilir. Open Subtitles لكن كما ترى ليزر بخمسة ميلي واط قد يصل ميلين في الهواء
    Kadın sesi: Uzun menzilli lazer tarayıcı lazer ışını sinyali yayarak çalışmaktadır. TED صوت أنثوي: يمسح لايزر ذو نطاق طويل عبر إطلاق نبضة تتمثل في شعاع من ضوء اللايزر.
    Kampta, lazer duvara zeplinin güç verdiğini çözdüğümüzü hatırlıyor musun? Open Subtitles انت تذكر عندما كنا بالمخيم عندما اكتشفت بأن الحائط الليزري
    Hiçbirinin isteyerek "Vay be, lazer cidden anüsüne iyi gelmiş" dediklerini sanmam. Open Subtitles وأشك بإنهم يقولون .. واو, فتحة شرجك تستجيب .لليزر لإنهم يريدون ذلك
    Mark 4 Kanun Efendisi, geliştirilmiş model, ...çift lazer toplu, ...dikey havalanma ve inme uçuş özelliği. Open Subtitles مارك 4 سيد القانون النموذج المعدل بليزر ثنائى بالداخل به اقلاع عمودى قابلية الطيران والانزال
    Buradaki herkesin öleceği kesin ama lazer o enerjinin büyük kısmını ışınlara taşıyacak. Open Subtitles بالتأكيد كل شخص هنا لكن الليز سوف يحول معظم تلك الطاقة إلى شعاع
    Küçük bir gezeni delip geçebilecek lazer delici ile donatıldı. Open Subtitles انها مُسلَّحةُ مثقاب ليزرِ الذي يُمْكِنُ أَنْ يَقْطعَ كوكبا صغير.
    Tamam, buradaki bütün lazer çubuklarını alıyorum insanlara vereceğim. Open Subtitles حسناً، احضرت كل هذه العصي المضيئة أريد من الجميع تبادلها
    Kendi tasarımımız olan performansı artırılmış... bir helyum-neon lazer bıçağıyla desteklendi. Open Subtitles المركبة الغاطسة، معدّلَة لحَسَّن الأداء مشرط الليزرِ نيونِ هليومِ تصميمِنا الخاصِ.
    Raman tayfölçeri kimyasal bileşimdeki dakikalık değişiklikleri ölçmek için lazer ve ışık yayınımı kullanıyor. Open Subtitles مطياف رامان يستخدم ليزراً وانتشاراً خفيفاً لقياس التغييرات الدقيقة بالتركيب الكيميائي
    Şuna bak. lazer görüşlü Otomatik. Kılıf lazım. Open Subtitles انظر إلى هذا تسديد ليزرى ، آلى بالكامل
    Hala anlayabilmiş değilim, neden göğsüne bir lazer silahı ekleme mi istemiyorsun? Open Subtitles مازلت لا أفهم لماذا لا تريدني أن أزرع مدفعاً ليزرياً في صدرك؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد