müşterilerim, onun hakkında hiçbir şey bilmiyorlar. Bu yüzden pek satılmıyor. | Open Subtitles | زبائني لا يعلمون عنه اي شيء لذلك لا يوجد طلب عليه |
Sizin için, kanallar bu gece bedava. Benim ilk müşterilerim. | Open Subtitles | من اجلكم , الجوله مجانا هذه الليله يا اول زبائني |
Eğer piyasaya çıkmadan önce tükenirse müşterilerim buna müsaade vermeyecektir. | Open Subtitles | ،إذا لم تعد صالحة قبل أن تُباع .لن يقبلها زبائني |
Ben buna senin para otobiyografin diyorum, ve para koçu olarak müşterilerim ile kat ettiğimiz ilk aşama bu. | TED | أسمي هذا السيرة الذاتية لأموالكم، وكمدرب مالي، فإن هذه هي الخطوة الأولى التي أتخذها مع عملائي. |
Tüm müşterilerim kaçırılma ve fidye sigortası yaptırdı. | Open Subtitles | اسمع يا سامي، كل عملائي لديهم وثيقة تأمين ضد الإختطاف ودفع الفدية |
Japonya'da bunun gibi gerçekten karmaşık şeyleri yapacak müşterilerim var. | TED | كان لدي زبائن في اليابان يشترون أشياء معقدة مثل تلك الرسومات. |
Eğer piyasaya çıkmadan önce tükenirse müşterilerim buna müsaade vermeyecektir. | Open Subtitles | إذا لم تعد صالحة قبل أن تُباع، لن يقبلها زبائني. |
Planlarım var. müşterilerim var. İşimi her zaman yapmış olduğum gibi yapıyorum. | TED | لدي خططي لدي زبائني. إنني أقوم بعملي كما قمت به دائماً |
Ziyadesiyle nüfuz sahibi olan müşterilerim malın ayın 28'inde Roma'da teslim edilmesini bekliyorlar yani bugünden itibaren 2 haftamız var. | Open Subtitles | زبائني قوم في منتهي النفوذ ويتوقعون أن يتم التسليم في روما يوم 28 بعد أسبوعين من الآن |
müşterilerim, onları terk ettiğimi sansın istemem. | Open Subtitles | أنا لا أُريدُ ان يعتقد زبائني بانني هَجرتُهم. |
Hapşu! Şimdi de sanırım gidip balığın üzerine işeyeceğim. Oliver, bu insanlar benim müşterilerim. | Open Subtitles | لأنني مريض الآن , سأذهب وأتبول على السمك اوليفر , هؤلاء زبائني |
Ama henüz müşterilerim dışarıda organize oluyorlar. | Open Subtitles | لكن لحد الآن ، زبائني يُنظمون أنفسهم من الخارج. |
Tüm müşterilerim kaçırılma ve fidye sigortası yaptırdı. | Open Subtitles | اسمع يا سامي، كل عملائي لديهم وثيقة تأمين ضد الإختطاف ودفع الفدية |
Her ay hipodromdaki yağlı müşterilerim için poker partisi düzenliyorum. | Open Subtitles | لسوء الحظ، علي الذهاب في هذهِ المناسبة إني أستضيف حفلة شهرية خاصة بلعبة البوكر بناءاً على طلب أحد أكبر عملائي |
Seanslarımı genellikle kayda alırım ki müşterilerim bunları gözden geçirebilsinler. | Open Subtitles | كـالمعتاد أقوم بتسجيل جلساتِ علي شريط فيديو لكي تتم مراجعته لاحقاً من قبل عملائي |
müşterilerim var. Sen sadece yanlış günde geldin. | Open Subtitles | انا عندي زبائن كثيرون ولكنك تأتي في اليوم الذي لا يأتي فيه احدهم |
Çok naziksiniz ama hizmet etmem gereken müşterilerim var. | Open Subtitles | هذا لطف منك يا سيدي و لكن لدي زبائن علي الاهتمام بهم |
Şimdi, eğer izin verirseniz, ofiste bekleyen müşterilerim var. | Open Subtitles | والآن، إن تأذن لي، فلدي زبائن ينتظرونني في المكتب |
Şansıma, biraz daha fazla parası olan müşterilerim olmaya başladı. Bu sayede daha dayanıklı birşeyler yaptım. | TED | لحسن الحظ، بدأت باستقطاب الزبائن الذين يمتلكون مدخولاً أكثر لذا أصبحت أعمالي أكثر بقاءً |
Bütün müşterilerim bana güvenirler ama burada güvenden geriye hiçbir şey kalmadı. | Open Subtitles | زبائنى يحترموننى كرجل ذو ثقة ولكن اين الثقة هنا. |
Gençliğimden beridir, müşterilerim yemek yedikten sonra şarkı söylerim. | Open Subtitles | اغنى أحيانا أغانى من شبابى بعد ان يأكل عملائى |
müşterilerim için kalitemin düzeyini koruyorum. | Open Subtitles | أنا أحاول أن أحافظ على مستوى الجودة لزبائني |
Bakın, müşterilerim bana sadece bilgi için para öder. | Open Subtitles | انظر موكلي يدفع لي للحصول على معلومات. وقبل ان تعرفه، |
Frasier burada. müşterilerim her şeyden önce gelir. | Open Subtitles | فرايزر هنا، وزبائني جاؤوا بالمرتبة الأولى. |
Ben, müşterilerim ve en çok da senin durumunu daha da berbat hale getirecek. | Open Subtitles | ,سيجعل الأمور أسوأ.. أسوأ لي اسوأ لعملائي,أسوأ لك |
Şehir dışından müşterilerim var. Bu,iş açısından kötü oldu. - Bu yatırımım için kötü. | Open Subtitles | لدي عملاء من خارج البلدة هذا سيء على العمل وسيء على إستثماري |
Onlara ihtiyaçları olan ne varsa veriyorum. müşterilerim, paralarını değerli hâle getiriyorlar. | Open Subtitles | أنا أعطيهم ما يريدونه، ينال زبنائي ما دفعوا مقابله مالا. |
Karım yok, ailem yok, sadece müşterilerim ve onlara sık sık yapışan içten durumlar var. | Open Subtitles | ليس لدي زوجة، و لا عائلة، فقط لديّ عملاء و غالبهم يكونون في مواقف صعبة و يسرة. |
müşterilerim karanlık web üzerinden anonim olarak bana başvuruyor. | Open Subtitles | يتواصل عُملائي معي بشكل مجهول الهوية عبر الإنترنت المُظلم |